Tarım ve hayvancılığı Afgan çobanlar kurtaracak; ama nasıl?

HABER YORUM | YUSUF DERELİ  

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tarım ve hayvancılık sektörü için sunduğu mülteci çobanlara dayalı çözüm önerisi, rejimin Türkiye’nin sorunlarını algılamaktan ne kadar uzak olduğunu göstermesi bakımından önemli. Süleyman Soylu’ya ve muhtemelen diğer AKP’li yöneticilere göre Afgan çobanların istihdamıyla tarım sektöründeki sorunlar ‘önemli oranda’ düzelecek. Soylu, tam olarak şu ifadeleri kullanıyor: “Afgan çoban alalım, tarımın ne olacağını hep birlikte görelim.”

Tarım sektörünün yaşadığı sorunlar bu kadar basit ve sığ olabilir mi? Sınırdan kontrolsüzce geçen Afgan mültecilerin ‘çoban’ yapılması, gerçekten Türk tarım ve hayvancılığının sorunlarına çare üretebilir mi?

Türkiye tarımının temel sorunu kötü yönetim. İthalata dayalı tarım ve hayvancılık politikası çiftçiyi, besiciyi bitirdi. Çiftçi, gırtlağına kadar borca batmış durumda. Konunun uzmanlarına göre sektörde tam anlamıyla bir plansızlık ve kaos hakim… Verimsizliğin ve ülkenin ‘ithalata’ mahkum hale gelmesinin temel nedeni olarak da ‘plansızlık’ gösteriliyor.

ÇİFTÇİNİN BORCU 187 MİLYAR LİRAYA ÇIKTI

AKP iktidara geldiği 2002’de çiftçinin 1 milyar TL borcu vardı. BDDK verilerine göre, çiftçilerin bankalara olan kredi borcu 2022 Mart’ta bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 33,2 oranında artarak 186.9 milyar TL’ye yükseldi.

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez’e göre ise rakam 230 milyar TL’ye çıktı. Suiçmez, çiftçinin kamu bankalarına 170 milyar TL, özel sektöre ise 60 milyar TL borcu olduğunu söylüyor. Haciz kıskacındaki çiftçiler traktörlerini, tarım aletlerini saklıyor.

Afgan çobanlar, çiftçinin katlanan borçlarının ödenmesi konusunda nasıl bir misyon yüklenecek?

ÇİFTÇİNİN DEVLETTEN ALACAĞI 200 MİLYAR TL’Yİ GEÇTİ

2006 yılından bu yana çiftçinin biriken alacağı 2021 yılı dahil 200 milyar lirayı geçti. Devlet çiftçisine 200 milyar TL’den fazla borçlu! Yasal alacağını alamıyor insanlar. Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz nisan ayında yaptığı açıklamada, “Çiftçimizin devletten 211 milyar lira alacağı var.” demişti. Bu rakama 2022’yi de dahil ettiğinizde çiftçinin toplam alacağı 250 milyar lirayı aşacak! Devlet, Afgan çoban getirmek yerine çiftçiye olan borcunu ödese esasında sorunun önemli bir kısmı çözülmüş olacak! 

Afgan çobanların bu konuda nasıl bir etkisi olacak? Mesela devlet, ‘Afgan çoban istihdam edenlerin yasal alacaklarını ödeyeceğiz’ mi diyecek?

ÇİFTÇİ SAYISI 530 BİNE KADAR DÜŞTÜ

TÜİK ve SGK’nın verilerine göre Türkiye’de çiftçi sayısı son 13 yılda yüzde 53 azaldı. Tarım alanları da son 18 senede yüzde 12,3 düştü. 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2019’de 600 bine kadar geriledi. Geçtiğimiz yıl eylül ayında bu rakam 530 bin kadar düştü.

Söz konusu düşüşün temel sebebi rejimin ithalata dayalı tarım politikası ve yüksek enflasyon. Rejim, neredeyse her hasat döneminde ithalat kapısını açarak yerli üreticiyi bitirdi. Girdi maliyetleriyle beli bükülen çiftçi, topraktan uzaklaştı.

Süleyman Soylu, Afgan çobanların bu konuda nasıl bir katkısı olacağını düşünüyor?

AFGANLAR, GİRDİ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRECEK Mİ?

Çiftçilerin temel sorunu enflasyon. Girdi maliyetleri sadece iki yılda katlandı. Gübreye gelen zam yüzde 500’ü bile aştı. 2020 yılı başında 1,650 TL/ton seviyesindeki ÜRE gübresi bugün 13 bin lira civarında. DAP gübresi ise aynı dönemde 2 bin TL’den 15 bin lira seviyesine geldi. Artış oranı yüzde 600’ün bile üzerinde…

İlaç maliyeti 3, akaryakıt gideri ise 5 katına çıktı. İki yıl önce traktörünün 70 litrelik deposunu 350 TL’ye dolduran çiftçi, bugün aynı depoyu doldurmak için 2 bin 100 lira ödemek zorunda. Ancak ürettiği ürünü iki yıl öncesine göre 5-6 kat fiyattan satamıyor.

TARIMSAL GİRDİ MALİYETİ BİR YILDA YÜZDE 117 ARTTI

TÜİK’e göre bile tarımsal girdi maliyeti bir yılda yüzde 117 arttı! Gübre fiyatındaki yıllık artış yüzde 240! Artan girdi maliyetlerinin sonucu olarak sadece 1 yıl içerisinde 1 kg buğdayın üretim maliyeti 6 TL’yi, 1 litre sütün üretim maliyeti 6,5 lirayı aştı.

  • Afgan çobanlar girdi maliyetlerinin azaltılması konusunda ne yapacak? Mesela Tayyip Erdoğan’a baskı yapıp, politika faizinin artırılmasını ve fiyat istikrarı için kalıcı çözümler getirilmesini mi sağlayacak?
  • Ya da şöyle soralım; Afgan çobanlar gelince enflasyonun patlamasının tek sorumlusu olan Tayyip Erdoğan, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ demekten vaz mı geçecek?
  • Türkiye’de iki yıldır dil döken onlarca akademisyeni dinlemeyen Erdoğan, Afgan çobanlar tarafından ikna edilebilir mi? 

Neden olmasın ki! Ben ikna oldum gibi…

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin