Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce (MAPEG) 68 ilde 606 adet maden sahası ikinci defa ihaleye açıldı. Eski ihaleleri yargıya takılan MAPEG, hukuki durumları sona eren ve ihaleye açılmasına rağmen müracaat yapılmayan yerleri talana açmak için ısrar ediyor. Geçen seneki 766 maden sahasının ihalesine karşı açılan davanın reddinin Danıştay tarafından bozulduğunu hatırlatan çevre avukatı Atal, “Yeni ihaleyi de yargıya taşıyacağız” dedi.
Resmi Gazete’de yayımlanan bilgilere göre 20 Nisan’da ihaleler başlayacak.
Geçen yıl ülke genelinde 766 yeni maden sahasının arama ve işletmesi için yapılan ihaleye karşı açılan davanın reddi kararı geçen hafta Danıştay 13. Dairesi tarafından bozulmuştu. Bazı sahaların tarım alanları, ormanlar, antik kent veya doğal yaşam alanlarına çok yakın mesafede olduğuna dikkat çeken yaşam savunucuları dava açmış, Ankara İdare Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Yaşam savunucularının avukatı İsmail Hakkı Atal davayı Danıştay’a taşıdı. Davayı inceleyen Danıştay 13. Dairesi alt mahkemenin davanın reddi kararını bölge sakinlerinin lehine bozdu.
‘‘YARGIYA TAŞIYACAĞIZ’’
Birgün’de yer alan habere göre, yeni ihaleyi de yargıya taşıyacaklarını belirten Atal, MAPEG, EPDK gibi kurum yöneticilerinin bilimsellikten uzak olduğunu söyledi. Bilim insanlarının doğanın tahrip edildiği alanlarda koronavirüsün iki buçuk kat arttığını söylediğine dikkat çeken Atal, “Bir taraftan koronavirüsle mücadele adı altında biri dizi karar alınıyor. Diğer taraftan her yere maden ruhsatı veriliyor. Hem sineği avlayıp hem de bataklığı besliyorlar.” dedi.
Danıştay İdari Davalar Kurulu’nun kirletici projelerin kümülatif olarak değerlendirilmesi gerektiği kararını hatırlatan Atal, “Hadi bilim insanlarına kulaklarınızı tıkadınız. Ülkedeki yargı karalarını da mı takip etmiyorsunuz? Aynı ekosistem içerisinde yer alan kirletici projeler kümülatif etkisi değerlendirilmeden ruhsatlandırılamaz.” diye konuştu.
