Taha Akyol ve oğlu telefon dolandırıcılarına 43 bin dolar kaptırdı; Emniyet’e teşekkür etti

Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol, telefon dolandırıcılarına 43 bin dolar kaptırdı. Kendi ve oğluna yönelik dolandırıcılık girişiminde, oğlu Ertuğrul’un panik yaparak telefondakilere 43 bin doları teslim ettiğini söyleyen Akyol, Emniyet’in daha sonra bu kişileri yakaladığını söyledi.

Akyol şu uyarıyı da bulundu: “En önemli ders veya uyarı şu: Böyle bir telefon geldiğinde, ciddi ve gerçek olduğuna inansanız da reddedin. Etkilenip de reddedemezseniz, o zaman “madem polissiniz, ben Emniyet’e geleyim, orada konuşalım” deyin. Veya bizzat savcıya gideceğinizi söyleyin… Maskeleri düşecektir.”

Taha Akyol başında geçenleri köşesinde şöyle anlattı:

“Çarşamba sabahıydı. Kablolu telefon çaldı, eşim baktı. Karşıdaki ses, emniyet görevlisi olduklarını, F…’nün sahte telefon numaralarıyla internet bankacılığından hesaplara girerek boşalttıklarını, bizim adımıza da sahte telefon numaraları tespit ettikleri söyledi.

Verdikleri üç numarayı kontrol ettik, evet adlarımıza sahte numaralardı. Demek ki bu ‘kontrol’ mekanizmasını da ayarlamışlardı.

Banka şubesine gidip hesap özetlerini kontrol etmemi istediler. Sorun yoksa dosya kapanacakmış. Hesabımdan para çekilmişse ellerindeki F…’cüler bunun için de sorgulanacakmış.

Reddettim, bana özel kimlik bilgilerimi saydılar. Bu bilgiler ancak devlette bulunabilir öyleyse bu devletin bir operasyonu kanaati uyanıyor. Para da istemiyorlardı. Nihayet yapacağım şey, hesaplarımı kontrol etmekti

Telefonumun F… tarafından dinlenildiğini, bu operasyon bitene kadar kimseyle görüşmememi, görüşürsem F…’ye yapılan operasyonu bozmuş, onlara yardım etmiş olacağımı söylediler.

Çağlayan Adliyesine yakın bir banka şubesine gitmemi istiyorlardı çünkü banka işlemi bitince Adliye’de Savcı falanca bey beni bekliyordu, şikayetimi zapta geçirecekti!

* * *

Hesabıma bakmak için yakın bir bankaya gittiğimde ağızlarının değiştiği fark ettim. Hesabımdaki tasarruflarımı oğlum Ertuğrul’un hesabına aktarmamı istiyorlardı. Öyle yaparsam para “Merkez Bankası’nın güvencesi altında olacak”mış.

Şüphelendim, reddettim. Eşime, yakın dostlara haber vermesini söylemiştim. Bu yoldan olay Emniyet’e intikal etmiş.

Emniyet Bankaları uyarıp hesapları bloke ettirmiş.

Banka görevlileri de “sakın para transferi yapmayın” diye ısrarla uyardılar.

Telefondaki kişiye “para aktarmıyorum, ben savcıya gidiyorum” dedim, tereddüt geçirdiklerini hissettim…

Tam o sırada Gayrettepe Emniyet’ten sivil polisler geldi. Benim bulunduğum yeri tespit etmişlerdi. Kimliklerini gösterdiler. Bunun bir dolandırıcılık olduğunu söylediler.

Birlikte Gayrettepe Emniyet’e gittik, ifade verdim, olayı anlattım.

* * *

Benden habersiz olarak oğlum Ertuğrul’a “F… babana tuzak kurdu” demişler. Dediklerini yapmazsa ve birileriyle telefon görüşmesi yaparsa F…’ye karşı polisin operasyonunu engelleyen bir suçlu durumuna düşeceğini söylemişler. “Şu anda F…’yle silahlı çatışmaya girmek üzeriyiz, acele et” demişler.

Korku ve paniğe kapılmış, bulunduğu banka şubesinden, hesabındaki 43 bin doları TL olarak çektirip almışlar.

Polis hesapları bloke ettirdiğinde o parayı çekip şebekeye teslim etmişti maalesef.

O sırada ben telefondaki dolandırıcılara oğlumla görüşmek istediğimi söylediğimde “Savcıya soralım, izin verirse olur” dediler, on dakika sonra telefonla görüştüğümde oğlum “ben iyiyim” dedi beni sordu, moralini bozacak bir şey demedim.

Ve Emniyet’e yine binlerce teşekkür ederim ki aynı günün akşamına yakaladılar.

Şu bakımından da çok önemli, suça karşı en büyük caydırıcılık, mutlaka yakalanacakları konusunda kanaat yaratmaktır.

* * *

İnce ve ayrıntılı bir senaryo yazıyorlar, aşama aşama ilerliyorlar.

Sizi inandıracak bilgiler veriyorlar, nerelerden buluyorlarsa…

Gerçek bir soruşturmada neler söylenir, hangi kavramlarla neler sorulursa onları söyleyip onları sorarak sahici olduklarına inandırıyorlar.

Dediklerini yapmazsanız teröre yardım etmiş olacağınızı söylüyorlar…

En önemli ders veya uyarı şu: Böyle bir telefon geldiğinde, ciddi ve gerçek olduğuna inansanız da reddedin.

Etkilenip de reddedemezseniz, o zaman “madem polissiniz, ben Emniyet’e geleyim, orada konuşalım” deyin. Veya bizzat savcıya gideceğinizi söyleyin… Maskeleri düşecektir.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Burada eksik hususlar var gibi…yazarımız neden hedef olmuş! çünkü arafta…hassasiyeti var…zulmü görüyor, birşeyler demek istiyor, yazılarında kenarından köşesinden dolaşıyor ama korkuyor…dolandırıcılar işte bu korkuyu istismar etmişler…burada bir gerçek de şu: yazarımız ve oğlu aslında hukuksuzlukların alıp başını gittiğini biliyor…arada rahatlıkla kendilerinin de kaynayabileceklerinin farkındalar…o yüzden inandılar…inşaallah bundan sonrası için hakikatten yana olurlar.

  2. Anlayamadım olay gerçekleşmiş ve Şişli’de teslim edilmiş diye yazılıyordu. Şimdi farklı.
    Ama asıl “f*tö ile silahlı çatışma” ya inanmış olmaları.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin