Son çiviyi CHP çaktı [Alper Ender Fırat, yazdı]

Adil ve hakperest seçimlerin tabutuna son çivi de CHP’nin yardım ve yataklığıyla çakıldı. Bu sistem böyle devam ederse artık seçim yoluyla millet iradesinin yönetime yansıması mümkün değil. Bundan sonra Türkiye’de seçim yapmak; Eset’in Suriye’sinde, Mübarek’in Mısır’ında, Saddam’ın Irak’ında seçim yapmaktan başka bir anlama gelmiyor.

Ülkenin buraya gelmesindeki en büyük ikinci pay hiç şüphesiz CHP’ye ait! Hep bir şey söyleyecek, bir şey yapacak gibi davranıp sonra her şeyi kabullenerek bütün hukuksuzlukları kanıksayıp, normalleştirdi. Şaibeli referandum sonucundan sonra kendilerine rağmen oluşmuş toplumsal bir birliktelik ve muhalefeti, aynı yöntemle heba ediyor; fiili diktatörlüğün önüne geçebilecek son çıkışı sonuçsuz bırakacak şekilde davranıyor..

chp spot‘Erdoğanizm’ medya organlarını birer birer gasp ettiğinde ya da ortadan kaldırdığında da aynen böyle yapmıştı. Ülkenin en büyük gazetelerine, haber kanallarına el koydular, polislerle bastılar hepsine ‘gıy gıy mıy mıy’ etmekten ve bunları iki gün sonra ülkenin hazmetmesini sağlamaktan başka bir iş yapmadılar. Hepsinde söyleyecekleri bir laf vardı. Onlar öyle, bunlar böyle, şunlar şöyle… CHP bu konuya hak ve demokrasi ekseninden bakmak yerine bizden değil diye bakmayı tercih etti. Bu bakış açısı sadece CHP’de değil neredeyse bütün muhalefete hakim. Bu sayede ‘Erdoğanizm’ bütün muhalifleri tek tek yok etmenin fırsatını yakalamıştı. Ülkedeki TV kanalları, gazeteler hükümetin kontrolüne geçerken, muhalefet engelleyici etkin çalışmalar yerine izlemek ve ufak tefek tepkilerle geçiştirdi. Aman şuna yapılanlara ses etmeyin yoksa bize şöyle derler, anlayışıyla ‘Erdoğanizm’ kanunsuzluklarını kronik hale getirdiler.

CHP Türkiye için hayat memat meselesi olan bir referanduma OHAL şartlarında gidilmesine de razı oldu. Seçim süreci boyunca hayır bloku ağır baskıyla karşılaştı, darp ve gözaltılar yaşandı. Küçücük muhalif kanallar bile her an kapılarını polis çalalacak endişesiyle yaşadı. Bütün TV kanallarının yanı sıra devlet televizyonu TRT’nin bütün kanalları neredeyse 24 saat ‘evet’ için yayın yaptı. Göstere göstere oy çaldılar, dışarıdan getirilen pusulaları evet diye saydılar ama yine de evet çıkmadı.

Halk bununla da kalmadı, kendi oylarına kendisi sahip çıktı. Diktatörlüğe yasal kılıf uydurma gayretinde olanların hırsızlığına karşı sesini duyurmak için, dünyanın buraya ilgisini çekmek için gayet barışçıl bir şekilde sokaklara çıktı. CHP yine dıgıl dıgıl mugul mugul sesleriyle bir şey yapacakmış gibi yapıp yine ‘kanunsuz fiili durumun’ legal hale gelmesine yardım ediyor.

Demokrasilerin en olmazsa olmazı olan barışçı toplumsal muhalefetin liderlerini gözaltına alıp tutukluyor, internet sitelerinin editörleri ‘evet gayrı meşru gösterilmeye çalışıldı’ diyerek tutuklanıyor. Ama dünyayı ayağa kaldırması gereken ana muhalefet partisinden neredeyse tık yok.

Muhalefetsizlik yüzünden gelinen nokta Recep Erdoğan’ın dediği gibi ‘bu iş bitti’. Demokratik seçim dönemi bitti. Bu şartlar altında millet iradesinin sandığa yansıması asla mümkün değil. CHP gıy gıy etmeye devam etsin. Bu ülkenin en büyük meselesi Saray ama ne yapacağını bilemeyen ve iktidarın dümen suyuna girmiş muhalefet de ondan az bir mesele değil.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin