Şampiyonlar Ligi Chelsea’nin, alkışlar Tuchel’in

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

İki İngiliz takımının Şampiyonlar Ligi finalinde birbirine rakip olması ilk kez 2008’de gerçekleşmişti. Chelsea ile Manchester United buluşmasında gülen Alex Ferguson’un ekibi olmuştu. İkinci İngiliz buluşması 2019’da gerçekleşti. Bu kez Liverpool-Tottenham kapışmasından galip ayrılan Jürgen Klopp’un öğrencileriydi. İki yıl sonra finalde yine iki İngiliz vardı: Chelsea ve Manchester City. Chelsea üçüncü, City ilk kez kupayı kaldırmak için mücadele edecekti.

TUCHEL TARİHE GEÇTİ

Kenar yönetimi açısından da ilginç istatistikler vardı. 2008-12 arasındaki Barcelona döneminde Pep Guardiola iki kez Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmıştı. İlginçtir, iki finalde de Manchester United’ı yenmişti. Barcelona’dan sonra gittiği Bayern Münih ve Manchester City’de yaşadığı şampiyonluklara rağmen Şampiyonlar Ligi’nde finale yükselmeyi bir türlü başaramamıştı. City’de 5 sezondur görev yapan Guardiola, 3 kez Premier Lig şampiyonluğu yaşadı. Tam 10 yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi’nde finale kadar gelmeyi başardı.

Almanların sahneye sürdüğü marka teknik adamlardan biri Thomas Tuchel, geçen yıl Paris Saint Germain’i (PSG) finale kadar taşıma başarısını göstermişti. PSG’den kovulduktan bir hafta sonra Chelsea ile anlaşan Tuchel, yine Şampiyonlar Ligi finalindeydi. Üst üste iki farklı takımla finale gelen ilk teknik adam oldu.

TAKIMLAR FORMDAYDI

City finale gelene kadar yenilgi görmemişti. İbre doğal olarak City’den yana gözükse de sezon boyunca üç buluşmadan ikisinden Chelsea üstün çıkmıştı. Yakın zamanda oynanan maçlardaki iki galibiyet de Tuchel’le gelmişti. İki takım da finale kadar kalesinde sadece 4’er gol görmüştü. Takımlar formdaydı. Keza hocalar da öyle. Taktik ve stratejinin ön planda olacağı bir finalin bizi beklediği tahmin etmek kehanet olmayacaktı.

İlk düdükle birlikte City, presi rakip kale önünde başlatacağını gösterdi. İlk dakikalarda Chelsea yarı alanından çıkmakta zorlandı. Baskıyı kırdığı anlarda hızlıca top kapıp soluğu rakip kale önünde aldı. Özellikle Kante anahtar oyuncu oldu. Hem top kaptı, hem de tehlike oluşturacak paslar attı. Timo Werner biraz daha dikkatli olsaydı, Chelsea’nın golü daha erken gelebilirdi.

İkinci bölgede rakibini karşılayan Chelsea, City’li oyuncuların kaleye yüzünü dönmesine izin vermedi. De Bruyne’yi ustalıkla durdururdu. Hızlı çıkma taktiğinin meyvesini 42. dakikada Kai Havert’in ayağından aldı. Kaleci Mendy’le başlayan atağın 4. pasında topla bulaşan Havert kaleci Ederson’u geçip topu boş kaleye gönderdi. Golle birlikte hem moral hem de oyun üstünlüğü Chelsea’ye geçti.

CHELSEA İYİ KAPANDI

İkinci devre oyun Chelsea yarı alanında oynandı ama City gol pozisyonu bulmakta zorlandı. Kaleci Mendy’nin kurtarış yapmasına bile gerek kalmadı. Defans oyuncuları bir saniye bile konsantrasyon kaybı yaşamadı. City’nin en güçlü silahı Foden, İlkay ve Bervardo Silva üçlüsünün pas trafiğini engelleyen Chelsea’nin bir başka piyangosu Kevin De Bruyne’nin sakatlanıp çıkması oldu. Gabriel Jesus ve Agüero’nun girmesi de City adına artı bir değer oluşturmadı. Hatta 73. dakikada Christian Pulisic, Havert’in “al da at” pasını dışarı vurmasa, son dakikalara daha rahat girecekti.

Tuchel, üçüncü Guardiola buluşmasından da galip ayrıldı. Usta bir taktisyen olduğunu ortaya koydu. City’nin tüm kozlarını ustalıkla etkisiz hale getirdi. Chelsea, 2012’de Bayern Münih’i penaltılarla geçip ilk Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmıştı. 9 yıl aradan sonra bu kez City’yi yenip, ikinci kez kupaya uzandı. Guardiola, Barcelona sonrası Şampiyonlar Ligi kazanamama geleneğini devam ettirdi. İlginç bir istatistik ise, son 3 yılda finale ilk kez çıkan takımların kaybetmesiydi: Tottenham, PSG ve City. Geçen yıl PSG ile üzülen Tuchel, bir yıl sonra Chelsea ile güldü. Chelsea 2012’de kupayı emanetçi Roberto Di Matteo ile kazanmıştı, bu yıl da sezon ortasında gelen Tuchel’le kupaya uzandı.

BEŞİKTAŞ’A YARADI

Premier Lig’in son haftasında Leicester City sezonun son maçında Tottenham’ı yense, Chelsea ligi 5. bitirecek ve bu akşam kupayı kazandığı için Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılacaktı. Eğer böyle olsaydı Süper Lig’in şampiyonu Beşiktaş ön eleme oynamak zorunda kalacaktı. Yani Tottenham’a ne kadar teşekkür etsek az.

Thomas Tuchel adeta sihirli bir değnekle 5 ayda Chelsea’yi değiştirdi. Takım ruhunu oluşturdu. Maçlarda tüm takım iyi oynadı. Hak ederek bir finali kazandı. Son 3 yılda Şampiyonlar Ligi’ni Alman teknik adamların kazandığını notuyla yazıyı bitirelim.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin