Peker videoları üzerine kaygılarım

YORUM | MAHMUT AKPINAR

Sedat Peker’in videoları rekorlar kırmaya devam ediyor. Dünya medyasında haber oluyor, izlenme oranları en popular filmleri geçip birinciliğe yerleşiyor. Ben çayımı demliyor, çekirdeğimi alıyor ve film tadında izliyorum Peker’i.

Bir yandan ülkede yaşanan kirli ilişkileri, devlet mafya ortaklığını, derin devletin katil, yolsuz yüzünü gösterdiği için Peker’in videolarından memnuniyet duyuyorum. Bunların kamuoyuna mal olmasına, ifşa edilmesine seviniyorum. Ama öte yandan, bunun için maaş alan savcıların, polisin değil, bu ilişkileri, kirli çarkın parçası olan bir mafya liderinin ortaya çıkarması beni umutsuzluğa sevk ediyor. Yani karmaşık duygular yaşıyorum. Umut ve hayal kırıklığı arasında gelgitler yaşıyorum.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

https://youtu.be/lDhKVvR7CHU

Peker videolarının altındaki yorumlara bakıyorum, münhasıran gençler arasında Peker’i ağzı açık dinleyen, ona özenen, onu “kahraman”, “vatansever” gören, model alan ciddi bir kitlenin varlığını gözlemliyorum. Pek çok gencin mafya lideri olmak için hayaller kurduğunu düşününce ülkenin geleceği adına kaygılarım derinleşiyor.

Sedat Peker’in ifşaatlarının sarsıcılığı, siyasetin, devletin kirlenmişliği üzerine oluşturduğu farkındalık, bir dip temizlik yapılabileceği noktasında ümit uyarıyor. Ama sonra Susurluk gibi olayların, onlarca derin siyasi cinayetin örtülüp unutulduğunu, halkımızın balık hafızalı, medyanın ilkesiz olduğunu hatırlıyorum. Bu da örtülürse bir sonraki kirliliğin düzeyi ne olur diye kabuslar görüyorum.

Muhalif siyasetçilerin, aydınların, münhasıran sol ve seküler kesimlerin Peker’in AKP’yi zora sokan açıklamalarının üzerine gitmesi, iddiaları gündeme taşıması, temiz toplum adına beni ümitlendiriyor. Ama aynı kesimlerin Sedat Peker’in Ergenekon’la, devletin derin ama seküler kesimleriyle karıştığı suçları, cinayetleri yok saymaları, demokrasiye kasteden laikçi-darbeci eylemleri hala problem etmemeleri beni kaygılandırıyor.  

Peker’in Mehmet Ağar’dan başlayıp Süleyman Soylu’ya kadar kirli ve kanlı siyasetçileri deşifre etmesi, son videosunda Erdoğan’ın has adamı Binali Yıldırım’ın oğluna gelmesi “Bir şeyler olacak galiba!” diye ümidimi artırıyor. Ama Peker’in kendi hedefleri için bir pazarlık süreci yürüttüğünü ve Erdoğan’ı bazı tavizlere zorladığını hatırlıyorum. Hala Erdoğan’la Peker’in uzlaşabileceği ihtimalini uzak görmüyorum. Böyle bir ihtimalde her şeyin örtüleceğini biliyor ve tekrar karamsarlığa bürünüyorum.

Sedat Peker’in yüzyılın en kirli, en zalim iktidarına dönüşmüş AKP’nin etrafını kazması, Erdoğan’ın altını boşaltması temiz bir gelecek için umut vadediyor. Ama öte yandan Veli Küçük tarafından özel yetiştirilen Sedat Peker’in derin-kirli devletin başka yüzü olan Ergenekoncular tarafından kullanılıyor olma ihtimali aklıma geliyor. Devletin, gücün hırsızlardan tekrar katillerin, Ergenekoncuların eline geçeceği, din satan mafyadan, kan döken seküler mafyaya geçeceği endişesini yaşıyorum. “Acaba Peker, Erdoğan’ı devirip kendi karanlık devletini tekrar hakim kılmak için Ergenekon’un kullandığı bir manivela mı?” diye düşünmeden edemiyorum.

Aydınların, gazetecilerin kirli ilişkileri deşifre etmek için ciddi çaba gösterdiğini, muhalefetin AKP’nin yolsuzluklarının üzerine gittiğini görüyor ve “Acaba ülkede yolsuzluk ve hukuksuzlukla mücadele için ortak bir bilinç mi oluşuyor?” diye seviniyorum. Ama gerek gazetecilerin gerek siyasetçilerin 17/25 Aralık davalarının malzemelerini sonuna kadar kullanırken, görevini yaptığı için yıllardır hapislerde tutulan, yasal ve yetkili savcıları, polisleri hiç anmamaları, “Bu yargıçlar, polisler neden hapiste?” diye diye sormamaları, dahası Erdoğan ağzıyla “FETÖ” demeye devam etmeleri bütün hevesimi kursağımda bırakıyor.

Herkesin dilinde “Devlet mafyalaşmış, her yeri mafya sarmış!” lafı var. Bu sürpriz değildi. Halk “Çalıyor ama çalışıyor!” dediğinde işin buraya geleceği çok açıktı, sadece zaman meselesiydi. AKP de bu sürede ülkeyi bitirmek ve batırmak için elinden geleni tekmil yaptı.

Peker, hakkında yakalama kararı çıkarıldıktan sonra yaptığı paylaşımlarda mücadele edeceğini ilan etti. İfşaatlarına devam etmesini, hatta derinleştirmesini ümit ediyorum. Ama Erdoğan’ın siyasi muhalifleri için tehditler savurup “Bunlar daha iyi günler!” demesi kaosa, huzursuzluğa dayalı yeni oyunlar oynanacağı ve kirlenmişliğin unutturulacağı konusunda beni kaygılandırıyor. 7 Haziran seçimlerinden sonra bunu yaptı ve başardı. Siyaseten hala Erdoğan’ın ciddi bir alternatifi yok. Zira alternatifleri satın almak veya elimine etmek onun temel politikası. Türk toplumu olağanüstü dönemlerde iktidarı eleştirmeyi terk eder ve olana rıza gösterir. Bunu çok iyi bilen Erdoğan, anlaşılan kaosa dayalı yeni oyun planlarına hazırlanıyor. Bu ülke AKP’den çok zarar gördü, toplum Erdoğan iktidarı tarafından defalarca iğfal edildi, aldatıldı. Ama bir “kaos” olur ve “ülkenin güvenliği, devletin geleceği!” denirse toplumun yine her şeyi unutup gücün, iktidarın yanında yer alacağından kaygılıyım.

Bir organize suç örgütü liderinin açıklamalarından gerçeğe ulaşmayı, adaletin tecellisini bekleyen ülke olduk. Umarım yaşananlardan bağımsız yargı, açık toplum, şeffaf devlet dersi çıkarılır. Ama çeteleşmenin “delikanlılık” sayılıp patlama yapması da ihtimal dışı değil.

Türkiye’nin en büyük problemi yolsuzlukla mücadele, kirli ilişkileri yargılama, derin devleti temizleme değil. Bunu yapmaya engel olan mahallecilik! Adaleti, hukuku her kesimin sadece kendisi için istemesi. İdeolojik körlük ve başkalarına beslenen onulmaz husumet ülkenin en büyük açmazı!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Bir zamanlar Erdoganin 400 vekili verin bu is huzur icinde cozulsun dedigi gibi, Erdoganin kirli koalisyon uyeleri onun icine battigi pislikleri simdi firsata donusturerek, uzun zamandir bekledikleri tam kontrol sahibi olmak icin “teslim ol, bu is huzur icinde cozulsun” diyorlar. Teslim alip, kendi ajandalarini firesiz ve pazarliksiz olarak Erdogana yaptirmak istiyorlar. Nitekim Erdogan arkasinda hala ciddi bir halk destegi oldugu icin onu tamamen sahne disina itemiyorlar. Erdoganin teslim olamamasi durumunda farkli senaryolarda hazirdir. Tam bir milli guvenlik sorunu, her turlu santaja acik bir devlet!

    Peker, pisikolojik harp konusunda cok mahir Turk derin yapilarinin sahnedeki adamidir, “senaristler” cok iyi bir aktor ve senaryo ile yeniden piyasadalar. Peker tamda toplumun satin alacagi sekilde, her kesimin damak tadina hitap edecek sekilde soslanmis bir senaryo servis ediyor. Ve o ilgili kesimlerde senaryoyu satin aliyor. Turk toplumu, aydinlari, medayasi vs bu senaryoyu bosa cikaracak, guc, imkan, kabiliyet ve basirete sahip olamdiklarini dusunuyorum. Gecmis olsun! Insallah yaniliyorumdur.

  2. Engerek-ON : Ergenekon Terör Örgütü kafasını kaldırmak isteğinde…

    30 yıldır bu tür haberlerle ilgilenirim. Fakat bu süreci diğerlerinden ayıran bariz bir fark görüyorum şahsen :

    — VİCDANİ BOYUT.

    -Sedat PEKER’in kendisini ve kardeşini, açık ve önemli bir suçun aydınlatılması için ortaya koyması,

    – Atilla PEKER’in yaptığından pişman olup dilekçe vermesi ve İnsanımızı OYUNLARA gelmemesi için uyarması,

    – Korkut EKEN’in (şimdilik) beraber Kıbrıs’a gittiğini kabul etmesi,

    Bildiğimiz kadarıyla bu insanlar İnanç sahibiler. Yaptıkları yanlışları geç de olsa gördüler ve vicdanen telafi adına önemli şeyler dile getiriyorlar.

    Neticede yaptığı yanlışlardan PİŞMANLIK duyan ve doğruları ortaya koyarak VİCDANEN TEMİZLENMEYE çalışan İnançlı insanların daha da çoğalacağını düşünüyorum.

    Çok bilinmeyenli problematiği, ortaya seren bir yazı. Teşekkürler.

  3. “…ülkede yaşanan kirli ilişkileri, devlet mafya ortaklığını, derin devletin katil, yolsuz yüzünü gösterdiği için Peker’in videolarından memnuniyet duyuyorum…. bunun için maaş alan savcıların, polisin değil, bu ilişkileri, kirli çarkın parçası olan bir mafya liderinin ortaya çıkarması beni umutsuzluğa sevk ediyor” demekle işin bamteline dokunuyorsunuz.
    Mafya liderlerinden biri konuştu. Savcılar, hakimler, valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, siyasiler… içerdekiler, dışardakiler… bütün bildiklerini mezara mı götürecekler!

  4. Adaletten şaşan sözde devlet adamlarının ve iltisaklı mafyanın, pislikleri ortaya saçılınca,
    Muhterem Büyüğümüzün ” Ben, sizleri utandıracak hiç bir şey yapmadım.” mübarek sözünün kıymeti daha iyi anlaşılması gerekiyor. Cenabı Allah sağlık sıhhat ve afiyetini artırsın. Hizmete omuz veren, mazlum hadimlerle ile birlikte ali hizmetimizin mürüvvetini göstersin. Amin

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin