Rejim 15 Temmuz rejimi ve bu sallanıyor

YORUM | TARIK TOROS

Ankara kesenin ağzını açtı.

Seçim ekonomisinin konuşulan tutarı 500 milyar TL.

Bankaların kârı katlanınca düşük faizle hazine bonosu almaya zorlanmaya başladılar, üstelik Merkez Bankası’nın yüzde 13’lük politika faizinin bile altında.

Saray’da herkesin ve her kurumun hesabı tutuluyor, kârı tek başına kimseye yedirmezler, ne zamandır böyle.

**

Dünyanın her yerinde konut pazarları çökecek.

Çin’de başladı, ABD ve İngiltere’de konut satışları durma noktasında.

Türkiye’nin gittiği yeri tahmin etmek güç değil:

-Döviz patlayacak.

-Krediler durdurulacak.

-Sermaye kontrolü gelecek.

2023’ta iktidar değişse de değişmese de tablo vahim.

**

15 Temmuz rejimi sallanıyor.

Hem ekonomik hem de dayandığı çürük siyasal temeller nedeniyle.

İktidar ise önümüzdeki birkaç ayı atlatma derdinde, tıpkı “iğneyle maça çıkan futbolcu” gibi.

Dış destek olmadan bu güç.

Görünen o ki, Rusya lideri Putin, Erdoğan’a bu hayat öpücüğünü verebilir.

Ankara’nın buna ihtiyacı var.

Öte taraftan, Batı dünyası Ukrayna işgalinden sonra Rusya’nın Türkiye ile ticaretine ses etmediği gibi… Bunu artırmasını da görmezden geldi.

Amerika, gidişata bakıp düğmeye basabilir.

Türkiye seçimleri, ABD ile Rusya arasında bir mücadeleye sahne olabilir.

**

Erdoğan’ın elbette içeriye dönük hesapları da var.

Tüm araştırmalar, maksimum oyunu yüzde 40-43 bandında gösteriyor.

“Erdoğan’a asla oy vermem” diyenler, yüzde 55’leri bulurken…

İşte bu yüzde 55’in ustaca bölünüp parçalanma çabalarına tanıklık ediyoruz.

**

Demokrasilerde, kaya gibi duran yüzde 40, parçalı 60’a üstünlük kurar.

2015’te böyle oldu.

Erdoğan, önümüzdeki seçimin ilk turunda yüzde 50’yi bulamayacağının farkında.

Onun için, karşısında “ortak aday” görmek istemiyor.

Bunu başarırsa seçimin sonucunu ilk tur ile ikinci tur arasındaki strateji belirleyecek ve Türkiye en uzun haftasını yaşayacak. Hesap bu.

**

Muhalefet her şeye rağmen ülkeyi ve Erdoğan’ı şaşırtabilir.

Elinde halen iki mühim koz var:

-Ortak adayın etrafında kenetlenip içindeki ayrık otlarını etkisizleştirmek.

-Seçimin vaktinde yapılmasını sağlayarak Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığını engellemek.

Çünkü Erdoğan ancak TBMM’nin alacağı erken seçim kararıyla aday olabiliyor. (Anayasa, md. 116)

Bunu kendisi de biliyor.

Meclis’e erken seçim kararını getirince “muhalefetin hayır diyemeyeceğini” varsayıyor.

Motivasyonunun başlıca kaynağı, muhalefete dönük hamlelerinde bugüne kadar başarılı olması.

Muhalefetin ise “2018’de İYİ Parti’ye TBMM’de grup kurdurularak seçime sokulması” gibi pansuman atakların dışında, seçimi alacak strateji geliştirmesi gerekiyor.

**

Şeytanın aklına gelmeyecek oyunlar göreceğiz.

Misal, Erdoğan veya Bahçeli ortaya “erken seçim” lafı atarak muhalefeti panikletebilir.

Bu, pişmemiş aşa su katma çabası olur.

**

Muhalefet liderlerinin, 2 Ekim’de CHP’nin ev sahipliğinde buluşabilmesi mühim.

Halen tüm veriler, Kılıçdaroğlu’nun başkanlık yolunda yürüdüğünü gösteriyor. 

6’lı masada oturan liderlerin yerine koyun kendinizi.

Sonraki süreçte Kılıçdaroğlu ile mi yürümek istersiniz, İmamoğlu veya Mansur Yavaş’la mı? 

Ya da Akşener’le mi?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Bediüzzaman hazretleri ” siyaseten mağlup edilemeyeceğini ve akıbetinin ne olacağını” söylemiş, siyasetten bir şey beklemek zaten anlamsız. Zalimin ve hukuksuz saltanatının yıkılması çok hayırlara vesile olacaktır. Biiznillah

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin