HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Müzesinde iki şampiyonluk, sekiz FA Cup ve dört Lig Kupası olan Tottenham, başarılarını sadece İngiltere ile sınırlandırmadı. Avrupa arenasında iki UEFA Kupası ve bir Kupa Galipleri Kupası kaldırdı. 2014’te kulübün dümenine Mauricio Pochettino’nun oturmasıyla uzun yıllar sonra zirveye oynayan bir ekip oldu. Pochettino’nun biletini kasım 2019’da kesen Tottenham, o günden itibaren zirveden hızla uzaklaşmaya başladı.
İLK 4’E ABONE OLMUŞTU
Mauricio Pochettino’nun gelmesiyle Tottenham, Premier Lig yarışında “Ben de varım!” demeye başlamıştı. İlk sezonunda ligi 5. sırada bitirdi. Geri kalan sezonlarda daima ilk 4’te sezonu tamamlayıp, adını Şampiyonlar Ligi gruplarına doğrudan yazdırdı. Arjantinli Hoca, yönetiminde 2016-17 sezonunda 86 puan toplayan Tottenham, Chelsea’nin ardından lig ikincisi olmuştu. Pep Guardiola yönetimindeki City’ye 8, Jürgen Klopp’un Liverpool’una ise 10 puan fark atmıştı.
DEVLER LİGİNDE FİNAL
Pochettino’nun tarih yazdığı sezon 2018-19 sezonuydu. O yıl yeni stat inşası için kollarını sıvayan Tottenham, sezona transfer yapmadan başladı. Ligi yine ilk 4 içinde tamamlayıp, Şampiyonlar Ligi biletini cebine koydu. Asıl tarihi ise Şampiyonlar Ligi’nde yazacaktı. Manchester City’yi eleyip, yarı finalde Ajax’ın rakibi olan Tottenham ilk maçta sahasında rakibine 1-0 yenilip final şansını büyük oranda kaybetmişti. Rövanşta ise 2-0 geriye düştüğü maçın bitimine 12 saniye kala Lucas Moura’nın golüyle rakibini 3-2 yenip adını finale yazdırdı. Finalde bir başka İngiliz ekibi Liverpool karşısında sahadan 2-0 mağlup ayrıldı. Finali kaybetmiş olsa da Tottenham 2018-19 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nin unutulmaz hikayelerinden birinin kahramanı hâline geldi.
TÖKEZLEDİĞİ ANDA KOVULDU
2019-20 sezonuna başlarken Christian Eriksen ve Kieran Trippier’i satan Tottenham kadrosunu Lyon’dan Tanguy Ndombele (60 milyon Euro), PSV’den Steven Bergwijn (30 milyon Euro), Fulham’dan Ryan Sessegnon (20 milyon Euro) ve Real Betis’ten Giovani Lo Celso (satın alma opsiyonlu kiralık, 16 milyon Euro) ile güçlendirdi. Şampiyonlar Ligi finali havasına, yeni stat eklenmişti. Yeni isimlerle artık Tottenham için şampiyonluk zamanı geldiğini düşünenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Sezona Aston Villa galibiyetiyle başlayan Tottenham ikinci haftadan itibaren tekleyecekti. Haftalar geçtikçe çok beraberlik alan, zor kazanan bir takıma dönüştü. 12 hafta sonunda ise sadece 3 maçta galip gelirken, hanesinde 4 yenilgi ve 5 beraberlik vardı. Şampiyonluk rüyası daha devre arasına varamadan sona ermişti. Yönetim tarihi bir hataya imza atıp, 5 yıllık Pochettino dönemini sonlandırdı. Mayıs ayında omuzlarda olan Pochettino, Kasım ayında kapı önüne konuluyordu.
MOURİNHO DA ÇARE OLAMADI
Pochettino’yu gönderen yönetim takımı Jose Mourinho’ya emanet etti. Chelsea sonrası gittiği Manchester United’da hayal kırıklığı yaşatan Mourinho oldukça iddialı bir demeç verdi. Şampiyonluk için Tottenham’a geldiğini belirten Mourinho, ilk iş takımın önemli ismi Dele Ali’yi kesmekle başladı. Mourinho yönetiminde sezonu 6. sırada tamamlayan Tottenham, 4 yıl sonra ilk kez Şampiyonlar Ligi gruplarına kalamadı. Mourinho sezon başında göreve gelmediği için sezon sonundaki sıralamayı başarı olarak görüyordu. 2020-21 sezonu Mourinho’nun kendi havasını yansıttığı yıl olacaktı. Ancak evdeki hesap beklentilere yine uymadı. Mourinho sezonun sonunu görmeden nisan ayında görevinden ayrıldı. Sezonu emanetçi Ryan Mason yönetiminde tamamlayan Tottenham, sıralamada 7. oldu.
BİR BAŞKA PORTEKİZLİ
Tottenham giderek zirveden uzaklaşıyordu. İlk 4 için oynayan takımdan eser yoktu. Sezon başında takımın dümeni Portekizli Nuno Espirito Santo’ya emanet edildi. Valencia, FC Porto ve Wolverhampton tecrübesine sahip Santo, özellikle 4 yıl çalıştırdığı Wolverhampton’la Premier Lig’de saygı duyulan bir isme dönüşmüştü. Bir anlamda ligin kimyasını bilen bir hocaydı ve Tottenham’ı yeniden ilk 4 içine taşıyacak isim olarak görülüyordu. Hayaller bir kez daha suya düştü. Santo yönetiminde 10 Premier Lig maçından 5’er galibiyet ve mağlubiyet alındı. Tottenham için zirvenin bir hayalden ibaret olduğu ortaya çıktı. Gol atmasını unutan bir ekip oldu. İngiliz futbolunun son dönemdeki en golcü ismi Harry Kane çıktığı 9 maçta sadece bir gol attı. Atılan toplam gol sayısı ise 9’du. Kalesinde 16 gol gördü. En golcü isim 4 golle Koreli Son oldu.
Şampiyonlar Ligi’nden UEFA Konferans Ligi’ne düşen Tottenham, Pochettino sonrası irtifa kaybına engel olamadı. Teknik patronluk için Antonio Conte adı öne çıkıyor. Kim gelirse gelsin, Tottenham’ın işi bu sezon da çok zor.
