Pınarbaşı burma burma!

YORUM | NACİ KARADAĞ

Nasıl bir toplumsal efsunlanmadır, ne menem bir kitlesel uyuşmadır anlamak mümkün değil. Devleti ele geçirmiş ve çeteleşmiş bir grubun ülkeyi bataklığa göz göre göre saplamasının adını da “Barış Pınarı Harekatı” koymuşlar.

Havuzdan bazı kalemler kelimenin ezoterik anlamlarını çözümleme girişiminde bile bulunmuş akıl alır gibi değil.

Çok değil bir hafta önce ekonomik kriz, zamlar, yalancı enflasyon rakamları, AKP’li belediyelerin yolsuzlukları, sarayın akıl almaz masrafları, şehzade Bilal’e verilen milyarlar, damada verilen sınırsız yetkiler, AKP’li karanlık vekilin evinde intihar eden genç kadın ve daha bir milyon mesele varken şimdi her şeyi bırakıp “Barış pıtırcığı” demeye getirdikleri akıl mantık dışı, gencecik Anadolu çocuklarını öldürme harekatına destek verilmesini istiyorlar. Vermeyenleri hain ilan ediyorlar.

Savcılıklar bu operasyona “savaş” diyen herkesin cezalandırılacağını açıklıyor.

Bırakınız karşı olmayı, desteklemiyorsanız hainsiniz.

Haziran’da seçim kaybedilir, PKK devreye sokulur ve her yerde bombalar patlar, oylar yükseltilir.

İşler kesat gider kurmaca darbe tiyatrosu ile CHPliler bile aynı safa çekilir.

İnandırıcılık kaybedilmeye başlandığı an Afrin’e saldırılır.

Bir yandan “PKK’yı bitirdik hepi topu 600 kişi kaldı” denilirken diğer yandan PKK’yı yok etmek için topyekûn savaşa girişilir.

Suriye’nin yasal partisinin sivil temsilcisi arabasının içinde infaz edilir ve bu havuzda çok büyük operasyon diye verilir.

Uluslararası camiaya Suriye’nin içindeki radikal çetelerle birlikte görüntü vermekten kaçınılmaz, hatta Türk ordusunun birimleri gibi sunulur. IŞİD’in katlettiği siviller TSK’nın savaşta etkisiz hale getirdiği terörist unsurlar olarak lanse edilmeye çalışılır.

“Kendi payıma 50 bin silahı 50 bin oya tercih ederim.” Diyen Faşist diktatör Mussolini’nin anlatıldığı National Geographic belgeselinde geçen şu cümle çok manidardır:  “Ekonomi zorlanıyor, işsizlik artıyor, memnuniyetsizlik yayılıyordu. Sonra aklıma harika bir fikir geldi: Savaşmak…”

Lütfen vaktiniz varsa yukarıdaki belgeseli baştan sona izleyin, bakın bakalım bizim yaşadıklarımızdan zerre miktar farkı var mı?

Neredeyse yüz yıl önce Almanların, İtalyanların geçtiği zehirli sarmaşıklarla örülü bataklık yolundan geçiyor Türkiye. Yaşananlar birebir aynı ve ne yazık ki kimsenin durumu sorgulamak gibi bir derdi yok. Muhalefet bile korkunç bir uçuruma doğru son sürat giden ülkenin hızlanması ve çöküşün çabuklaşması için elinden geleni yapıyor.

Barış Pıtırcığı harekatı da bu işin tam tuzu biberi oldu.

Her fırsatta Erdoğan’ı otoriterleşmekle suçlayan muhalefet bile onun dümen suyuna kolaylıkla giriverdi.

Sopa gösterilerek Ankara belediyesinden kovulan Melih Başgan, yapılan zamlara “terör ile mücadelede gerekli para içinse razıyız” diye mesaj paylaşmıştı.

Birkaç gün önce Meclis’te ilginç bir tartışma yaşandı. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında hazırlanan kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri öncesinde “çay ve simit ne kadar?” tartışması yaşandı. CHP fiyatların yüksekliği eleştirisi getirdi, tartışmanın uzaması üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Suriye’de yürütülen operasyonu hatırlatıp “daha sağduyulu ve saygılı olunmalı” deyiverdi.

Şimdi artık iktidar cenahının ağzında gevelediği tek cümle bu: “Ordumuz Suriye’de..”

Nedir bu zamlar kardeşim, diye sorunca aynı cevabı alıyorsunuz: Ama ordumuz Suriye’de…

Bilal’in vakfına milyarlarca lira akıtılmış ne iştir?

Şimdi zamanı değil, ordumuz Suriye’de.

Genç kız intihar etmemiş, düpedüz cinayet deniliyor…

Ordumuz Suriye’deyken konuşulacak konu mu bu şimdi?

Mussolini Hitler’e de ilham kaynağı olan diktatörün el kitabında “savaşı kullanmak” diyordu bu duruma…

Tabii sonu feci oldu. Hitler’den birkaç gün önce kendi halkı onu balkondan aşağı boynuna ip bağlayarak attı.

Var mıydı böyle bir şarkı bilmiyorum ama iktidar yandaşları için sözlerini tornistan edebiliriz yani:

Pınarbaşı burma burma,

dedim sana yeme hurma!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin