Peker’in en zor sınavı 

YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları gündemin ilk sırasındaki yerini koruyor. 

Videolarla başladığı, sonra da tweetlerle sürdürdüğü ifşaatları-itirafları ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki suç yapılanmasını bir bir deşifre ediyor.

Nitekim ben bu yazıyı yazarken Cumhurbaşkanı danışmanlarından Korkmaz Karaca ve Serkan Taranoğlu ‘sağlık sorunlarını’ bahane ederek istifa ettiler. 

Hatırlanacağı gibi Korkmaz Karaca, hem Deniz Baykal’a yönelik kaset komplosuyla hem de Sezgin Baran Korkmaz’ın adının karıştığı yolsuzluk skandalıyla ön plandaydı.

Peker, Karaca’nın akçeli işlerini, özellikle de kadın servisi gibi yüz kızartıcı işlerini ifşa etmişti. Diğer danışman Serkan Taranoğlu’nun kurduğu rüşvet çarkını da günlerdir anlatıyor.

Peker’in ilk günden bu yana anlattığı konuların hepsi çok önemli. 

Özellikle 15 Temmuz döneminde dağıtılan, Suriye’ye gönderilen patlayıcılar ve silah dolu tırlar hayati öneme sahipti. Aynı şekilde Türkiye ile Latin Amerika arasında kurulan kokain hattından, Berat-Serhat Albayrak kardeşlerin suç yapılanmasına kadar çok önemli ifşaatlarda bulundu Sedat Peker.

Dediğim gibi bunların hepsi çok önemliydi.

Hiç şüphe yok ki Peker’in ‘namus sözü’ diyerek seçimlere iki ay kala açıklayacağını vaad ettiği kasetler de çok önemli olacak. 

Ancak bugün itibariyle çok kritik bir kavşak noktasına geldik. Sedat Peker şimdi gerçek bir sınavla karşı karşıya.

NİHAL OLÇOK’TAN TARİHİ ÇAĞRI

Malum olduğu üzere 15 Temmuz darbe girişimi hala büyük bir muamma.O geceye dair bilmediklerimiz bildiklerimizden, sorular cevaplardan fazla. 

Bu köşeyi ve videolarımı takip edenler bilirler; ben 15 Temmuz’un bir kumpas olduğunu, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar üçgeninde kurgulanıp Ergenekoncuların TSK içindeki uzantıları aracılığıyla hayata geçirildiğini iddia ediyorum.

Gerçekten darbe yaptığını sanarak sokağa çıkanların olması yada Cemaatle irtibatlı birilerinin bu tuzağa düşmesi büyük resmi değiştirmiyor. 

Bu iddiamın altını dolduran onlarca yazı yazdım, video yaptım. 

Hep söylüyorum; Türkiye yeni nesiller için temiz bir sayfa açabilecekse mutlaka 15 Temmuz ile yüzleşmek zorunda

Yazının konusu 15 Temmuz’a dair çelişkiler, sorular yada şüpheler olmadığı için burada bir virgül koyup esasa geleyim. 

Gelecek Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Nihal Olçok uzun zamandır 15 Temmuz’u araştırıyor. 

Dosyaları didik didik ediyor.

Çünkü o kanlı kumpası kim kurgulamışsa eşi Erol ve oğlu Abdullah Olçok’un katilleri onlar. Nihal Olçok bugüne kadar çok şey yaptı, mücadele etti ama bir yere kadar gelip durdu. 

Eminim bildiklerinin, bulgularının hepsini anlatmıyor. Bunun haklı gerekçeleri de olabilir ama önceki gün çok kritik bir hamle yaptı.

Sedat Peker’e seslenen Olçok “Benim vekaletimi kabul eder misiniz bilmiyorum ama ben de bana yaşatılanlar için vekalet vermek istiyorum size. Ben başa çıkamadım, yorgunum… Hem de göründüğümden çok daha fazla ” dedi. 

Nihal Olçok’un bu tweeti görünenden daha büyük anlamlar içeriyor.

En başta derin bir sitem var. Düşünsenize, merhum Erol Olçok Erdoğan’ın yakın arkadaşıydı. AKP’nin başarısındaki en büyük paylardan birisi onundu. Ancak 15 Temmuz akşamı son derece şüpheli bir şekilde Boğaz Köprüsü’ne yönlendirildi ve orada bir sniper atışıyla şehit edildi. Olçok’u kim oraya yönlendirdi, kimin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti hala muamma.

Nihal Olçok’a göre oğlu Abdullah da “Resmi tarih değişmesin diye” suikaste kurban edildi. 

Olçok, 15 Temmuz gecesi keskin nişancıları gören gaziler,tanıklar “Türk ordusunda keskin nişancı olmadığı için devlet ve ordu mağdur olur” diye ikna edilerek duruşmalarda susturuldu” diye konuşuyor.

Dediğim gibi, Nihal Olçok 15 Temmuz’a dair çok çalışmış, kurcalamış ve bir yere gelip durmuş bir isim. 

Bu noktada Sedat Peker’e yaptığı ‘vekaletimi alın’ çağrısı çok çok önemli. Peker de vekaleti aldı.

Olçok’un bu teklifine bugün sosyal medya üzerinden cevap veren Peker, “Vekaletinizi şerefle kabul ediyorum. Eğer ki bu ağır yükün altından gelecek zamanlarda kalkamazsam, başarılı olamazsam beni lütfen kınamayın. Ancak elimden gelen her şeyi yapacağıma lütfen inanın” ifadesini kullandı.

Gerçi bugüne kadar yaptığı videolar ve açıklamalarında görünen özgüvenden eser yoktu ama yine de ‘namus sözü’ vermesi önemli.

Ancak Peker’in işi hiç kolay olmayacak. Hatta denebilir ki Peker en zor sınavına giriyor. Aynı zamanda en önemli-hayati sınavı olacak.

Çünkü 15 Temmuz bugünkü rejimin mihenk taşı. 

Erdoğan ve müttefikleri bugün üzerinde durdukları zemini 15 Temmuz bahanesiyle inşaa ettiler. Bugünkü çöküşün, bataklığın müsebbibi o kumpas. Sedat Peker başta Olçok’ların katilleri olmak üzere 15 Temmuz’a dair bir takım ifşaatları yaparsa Erdoğan’ın altındaki zemin kayacaktır.

Kaldı ki Erdoğan 15 Temmuz kumpasına tek başına gitmedi. 

Aralarında Sedat Peker’in de irtibatlı olduğu-ilişkilerinin bulunduğu derin-kirli yapıların da olduğu bir koalisyonun operasyonuydu ‘çakma darbe’. 

Dolayısıyla Peker’in bir şeyleri deşifre etmesi, açığa çıkarması ekstra zor olacak. Ne kendisine bilgi akacak ne de tanıdığı kişiler bilgi-belge paylaşacaktır. Hatta bu konuda kendi çevresiyle de çatışması muhtemel.

15 Temmuz’un gerçek bir darbe olmadığı, rejimi değiştirmek-tek adam rejimi inşaa edebilmek için bizzat Erdoğan ve müttefiklerince planlanıp icraa edildiği ortaya çıkarsa Türkiye’de taşlar yerinden oynar. 

250 sivilin bilerek ölüme gönderildiğinin, yüzbinlerce insanın 15 Temmuz’dan önce fişlenip darbe bahanesiyle tutuklandığının ortaya çıkması cezaevlerinde rehin vaziyetteki on binlerce insanın masumiyetinin ispatlanması için çok kritik bir öneme sahip. 

Eğer Sedat Peker gerçekten o vekaleti almışsa ve aldığı vekaletin ağırlığının farkındaysa (ki öyle olduğunu düşünüyorum) 15 Temmuz’a giden süreç ve o gece yaşananlara dair somut şeyler söylemeli. Mesela dağıtılan silahları kimin dağıttığı, nerede ve kime karşı kullanıldığını anlatmalı. Sadece silahlar meselesi bile resmi 15 Temmuz hikayesini çöpe atmaya yeterli. 

Herşeyden önce Erdoğan’ın ‘eniştem aradı’ yalanı boşa çıkacak. ‘Mağdur’ denilenlerin aslında katil olduğu ortaya çıkacak.

Ama önünde büyük engeller var. Kısacası Nihal Olçok’un vekaleti Sedat Peker’in en ağır sınavı olacak. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Hikaye adım adım ilerliyor. Önce boğazdaki askerleri cihatçılara dövdürdüler. Bu sayede cihatçılar darbeyi önleyerek kahraman oldular. Askerler ise ordu içinden çıkıp insanlara kötü davranan teröristler olarak gösterildi. Yani askerler terörist olarak, cihatçılar kahraman olarak gösterildi. Askerler ordu içinden çıkıp insanlara saldırı düzenlediğine göre ordu hedefe kondu. Orduya hucüm edildi ve parçalandı.

    Burada bir detay var ki bu saldırıya uğrayan insanlar ile onları koruyan cihatçılar arasında bağ kurulmaktadır. İnsanlar içlerindeki cihatçıları kabullenmişti. Yani insan-cihatçı bağı kurulmuştu. Cihatçılar insanları ordunun saldırılarından korumuştu.

    15 temmuz sahnesinden sonra ikinci sahnede bu sefer cihatçılar terör saldırıları gerçekleştirecek. Onları kabul eden insanların arasından çıkacak bu sefer terör. Yani müslümanların içinden terör saldırıları gerçekleşecek. Nasıl ki ordu terör saldırıları nedeniyle cezalandırılmak istendiyse ikinci sahnede müslümanlar terör saldırıları nedeniyle cezalandırılmak istenecek.

    Kendileri 20 temmuzda darbe ile devleti ortadan kaldırmışlardı. Kendi öldürdükleri devleti kendilerine yardım olarak çağıramayacaklarına göre ve zamanında cihatçılar ile aralarına mesafe koymak yerine köprüde poz verdiklerine göre sonlarını da düşünmüşlerdir. Bu terör saldırılarına karşı dini yapıların hedef alınacağı anlamına gelir. Tıpkı zamanında terör saldırıları nedeniyle ordunun hedef alındığı gibi.

    O bayanın eşide, çocuğuda insanlar arasına karışmıştı. O insanlar cihatçılarla işbirliği içinde gösterilecek. Yani köprüde askerin boğazını kesenler bu sefer başkalarına terör saldırısı düzenleyerek gündeme gelecekler. Belki insanların boğazlarını falan kesecekler. Bu teröristler bu sefer ordu içinden çıkmayacak. Müslümanlar içinden çıkacak. O yüzden nasıl ki ordu terör yüzünden dağıtıldı, bu sefer müslümanlar terör yüzünden dağıtılacak. Şimdiden geçmiş olsun.

    Yani cihatçılar islamcıtarikatçı müslümanların önce kurtarıcısı olacak, içlerine girecek, kabul görecek, birçeşit içselleştirilecek, sonra 15 temmuzdan daha beter saldırılar gerçekleşecek. Adres islamcıcemaatçitarikatçıhakyolcutalibancı müslümanlar gösterilecek.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin