Paran kadar konuş!

YORUM | Av. MEHMET TAHSİN 

Süleyman Demirel’in partisinde bir dönem bakanlık yapan Bursalı işadamı Cavit Çağlar, ANAP lideri Mesut Yılmaz’a “yavşak” dediği için 220 milyon lira tazminat ödemişti. Çağlar, gazetecilerin sorusu üzerine, “Para benim, parayı bastırır, istediğimi söylerim” mealinde bir cevap vermişti. Liradan altı sıfır atılmamış ama o zamanın dolar kuruyla yaklaşık 25 bin dolar civarında bir para. O gün için çok yüksek bir rakam. Zaten bu yüzden tarihe geçti.

Sonraki yıllarda bu tür davalarda mahkemeler tarafından verilen tazminatlar genelde 5-10 bin lira arasında değişirdi. Davacı ne kadar tazminat talep ederse etsin, mahkemeler bu rakamların üzerine pek çıkmazdı.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Bu aralar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı tazminat davaları gündemde. Zavallı Kemal bey, Erdoğan’a karşı kaybettiği tazminatları ödeyebilmek için evini bile sattı ama bu Erdoğan’ın öfkesini dindirmeye yetmedi.

Önceleri 5-10 bin lira tazminatla sonuçlanan davalar şimdilerde kontrolden çıkmış durumda. 

Örneğin 2009 yılında, Kılıçdaroğlu CHP Grup Başkanvekili iken, Muğla mitinginde yaptığı bir konuşmada Erdoğan’ın kişilik haklarına hakaret ettiği gerekçesiyle açılan manevi tazminat davası sonucunda Erdoğan’a 4 bin lira ödüyor.

2010 yılında Bayburt ve Gümüşhane mitinglerinde yaptığı konuşma nedeniyle 13 bin lira manevi tazminata mahkum ediliyor. 2011 yılında ise TBMM grup toplantısında yaptığı konuşma yüzünden 7 bin lira ödemek zorunda kalıyor. 

2012 yılında Erdoğan’ın açtığı 5 davanın 4’ünü kaybeden Kılıçdaroğlu toplam 20 bin lira, 2013 yılında yine grup toplantısında yaptığı konuşma yüzünden 7 bin 500 lira ödüyor. 2014’te ödenen tazminat miktarı toplam 20 bin, 2015’te ise 30 bin lirayı buluyor. 2016’ya gelindiğinde Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı dava sayısı 22’yi bulmuştu. 

Ardından 15 Temmuz oldu. Kılıçdaroğlu’nun Yenikapı mitingine katılmasının ve yeni rejimin kurulmasının hatırına Erdoğan o güne kadar açmış olduğu tüm davalarını geri çekti. 

Yeni rejim kurulmuş, bu rejime irili ufaklı bütün partiler destek vermek zorunda kalmıştı. Artık sadece iki düşman kalmış: Gülen Cemaati ve Kürtler. Kazara birileri muhalefet edecek olsa bu iki kesimden biriyle (veya her ikisiyle) iltisak kurularak aforoz edilmesi için yeterliydi.

Söylediklerinin doğru veya yanlış olması hiç önemli değil. Zira rejimin fetvacısı Hayrettin Karaman’a göre,Doğrucu Davud olmak’, yani iktidarın hatalarını söyleyerek düşmana koz vermek caiz değildi. 

Bu noktadan sonra değil sadece Erdoğan’ı, ailesini ve çevresini bile eleştirmek rejim düşmanı veya terörist ilan edilmesi için yeterliydi. Terör örgütüne üyelik veya yardım ve yataklıktan hakkında işlem yapılmasa bile açılan tazminat davalarıyla hayatı karartılacaktır. 

Örneğin CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarının Man Adası’na yapılan para transferlerini dile getirmesi nedeniyle Erdoğan ve aile fertlerine toplamda 909 bin 353 lira tazminat ödemek zorunda kaldı. Kızları Esra ve Sümeyye’nin her birine 22’şer bin, oğulları Bilal’e 20 bin, Burak’a 16 bin, kardeşi Mustafa’ya 15 bin, dünürleri Özdemir Bayraktar’a 60 bin, Sadık Albayrak’a 14 bin, Orhan Uzuner’e 13 bin, Osman Ketenci’ye 13 bin, Ziya Enişteye de 14 bin TL ödeyecekti Kılıçdaroğlu.

Yine 26 Kasım 2019’da Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı Tank Palet Fabrikasının Katarlılara satışını eleştiren konuşması, Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırı sayılmış ve 250 bin liralık dava açılmıştı. Neyse ki hakim insaf etmiş 100 bin TL tazminata hükmetmiş.

Evini satarak bu tazminatlarla baş etmeye çalışan ana muhalefet liderinin başı dertten kurtulacak gibi durmuyor. Gara’da katledilen 13 kişinin ölümünden Cumhurbaşkanı’nı sorumlu tuttuğu için, Erdoğan tarafından bu defa 500 bin liralık tazminat davası açıldı. Bakalım sonuç ne olacak?

Demem o ki Erdoğan ve çevresi için tazminatlar artık bir gelir kapısı haline gelmiş. Devletten maaş diye aldığının kat be katını açtığı tazminat davalarından kazanıyor.  

Avukatlarının sadece Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle 63 bin kişiye açtıkları davalar için 39 milyon lira vekalet ücreti aldıkları iddia ediliyor.

Serhat ve Berat Albayrak kardeşlerin haklarında çıkan yüzde yüz doğru haberler için açtıkları davalardan ‘kazandıkları’ tazminatlar milyonları geçti.

Bunların açtıkları davaları reddedecek hâkim de kalmadığı için ne isterlerse ellerinde o kalıyor. 2 yıl önce “Erdoğan’ın açtığı davayı reddedecek bir hakim var mı?” diye sormuştum. Yokmuş. Olmadığı için de baktılar ki her istediklerini alıyorlar onlar da rayici arttırdılar. Önceleri 5-10 bin lira olan tazminat rayici bu yüzden şimdilerde 500 bine çıkmış durumda.

Uzun lafın kısası, Türkiye’de muhalefet etmek oldukça yüklü bir sermaye istiyor. Paran varsa eleştirebilirsin. Boşuna dememişler paran kadar konuş diye…

Ya da sessiz sedasız Cumhur İttifakı’na katılıp iktidar havuzunun keyfini çıkarmak da bir alternatif.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. o zaman kimse muhalefet muhalefettligini yapmiyor falan demesin. birakiniz eglensinler gulsunler oynasinlar. herkesin her seyin bir tarihi var. zamani gelince hakim-i mutlak bitirecektir herseyi.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin