Önce futbol Mesut’u bıraktı 

YORUM | HASAN CÜCÜK 

‘Türk asıllı’ Alman futbolcu olarak tanımladığımız Mesut Özil yeşil sahalardan emekli olduğunu resmen açıkladı. 17 yıllık kariyerinden Schalke 04, Werder Bremen, Real Madrid ve Arsenal performansıyla Avrupa’nın gözde isimlerinden biri olmayı başardı. Kariyerinde düşüş 2018 Dünya Kupası’yla başladı. Adı yeşil sahalardan, politik tartışmaların merkezine geçen Mesut Özil, kariyerinin son dönemini Fenerbahçe ve Başakşehir formalarıyla sakatlıkların gölgesinde tamamladı. 

Türkiye’nin tarihinde iki kez katıldığı Dünya Kupası’nı Almanya formasıyla kazanan ilk ve tek Türk asıllı isim olan Mesut Özil, 34 yaşında kramponlarını rafa koydu. Raket gibi kullandığı sol ayağına, tekniğini ekleyen Mesut Özil, estetik dokunuşları, adrese teslim pasları, rakibi ekarte eden zarif dokunuşlarıyla yeşil sahalarda iz bıraktı. Kariyerinde ilk sıçramayı Werder Bremen formasıyla yaptı. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın ev sahipliğini yaptığı 2009 UEFA Kupası finalinde Werder Bremen formasıyla sahne aldı. Kupayı kazanan ise ‘Bizim Luce’nin takımı Shakhtar Donetsk kazandı. 

Werder Bremen’den Real Madrid’e transfer olan Mesut Özil, Cristiano Ronaldo ve Karim Benzema ile rakip takımların korkulu rüyası oldu. Madrid’de geçen 3 yılda La Liga şampiyonluğunu Kral Kupası ve İspanya Süper Kupası’yla taçlandırdı. Kariyerinde kırılma noktalarından biri, 2013 yaz transferinin son dakikasında oldu. Tottenham’dan Gareth Bale’i 100 milyon Euro’ya transfer eden Real, Mesut’u 50 milyon Euro karşılığında Arsenal’e gönderdi. Bu sürpriz son dakika transferi, Mesut’u ‘en pahalı Alman oyuncu’ yaparken, burukluk yaşamadığını söylememek mümkün değildi. Bale’e yer açmak için Mesut gözden çıkarıldı. 

Arsenal’in Arsene Wenger’li döneminde Ada’ya giden Mesut, Londra ekibinin orta sahasının değişmezi oldu. Premier Lig’in fizik gücü yüksek mücadele ortamında tekniğiyle sırıtmadı. Arsenal’le lig şampiyonluğu görmedi ama 4 FA Cup ve 2 Community Shield zaferi yaşadı. 

Milli takım tercihini Almanya’dan yana kullanan Mesut, Panzer formasını ilk kez 11 Şubat 2009’da Norveç karşısında giydi. Milli takımla kariyer zirvesi 2014 Dünya Kupası oldu. Brezilya’nın ev sahipliğindeki turnuvada Almanlar, ‘panzer’ unvanının hakkını verip kupa yolunda önüne gelen takımları birer birer saf dışı bıraktı. Yarı finalde Brezilya’yı kendi seyircisi önünde 7-1 yenip, Sambacılar’a tarihinin en ağır yenilgisini yaşattı. Finalde ise Messi’li Arjantin’i uzatma devrelerinde bulduğu golle 1-0 yenip, 24 yıl aradan sonra Dünya Kupası şampiyonu oldu. Bu tarihi zaferin mimarlarından biri de Mesut Özil’di. Dünya Kupası’nı kaldıran ilk ve tek Türk asıllı oldu. 

2014 Dünya Kupası’yla zirveye çıkan kariyeri bir sonraki turnuvada dibe vuracaktı. 2018 Dünya Kupası öncesi Mesut Özil, politik tartışmaların merkezine taşındı. Mayıs 2018’te İngiltere’yi ziyaret eden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la verdiği fotoğraf tepki çekti. Erdoğan, Özil’in yanı sıra İlkay Gündoğan ve Cenk Tosun’la Londra’da bir araya gelmişti. Giderek otokrat kimliğe bürünen Erdoğan’la verdiği poz, Almanya’da tepki gördü. Siyasiler ve basının eleştiri oklarına hedef olan Mesut, verdiği fotoğrafı savundu. Dünya Kupası’nda Almanlar’ın gruptan çıkamadan evine dönmesi Mesut’u bir kez daha hedef yaptı. Grup maçlarındaki kötü performansıyla eleştirilmeyi hak ediyordu ama teknik patron Joachim Löw’ün tercihleri, Thomas Müller ve Manuel Neuer’in performansı Özil’den daha çok eleştirilmeyi hak etmişti. Bayern Münih lobisi, Mesut’u kurban seçmişti. Eleştirilerden bunalan Mesut, milli takımı bıraktığını açıkladı. 

92 milli maçta forma bulup 23 gol atan Mesut, ‘Kazanınca Alman, kaybedince Türk oluyorsun’ diyerek haklı bir sitemde bulunuyordu. Ötekileştirmeye isyan ederken, ötekileştirmenin kralını yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği destek, söz–eylem tenakuzuydu. Almanya’da şikâyet ettiği konunun, Türkiye’de odağında yer bulmaktan sakınmıyordu. 

Aralık 2019’da Arsenal’in dümenine Mikel Arteta’nın geçmesi, Mesut’un kariyerinde önlenemez dibe vurmanın başlangıcı oldu. Koşan ve mücadele eden bir ekip kurmayı hedefleyen Arteta, Mesut’u kısa sürede gözden çıkardı. İlk 11’de yer bulmakta zorlanan Mesut’un Arsenal’in en çok kazanan ismi olması bir başka tartışma konusu oldu. Artık Arsenal kadrosunda Mesut’un esamesi okunmuyordu. Ocak 2021’de bedelsiz olarak Fenerbahçe’ye transfer oldu. Londra’dan kalkan uçağını 1,2 milyon Fenerbahçe tarafı canlı takip etti. 

İstanbul’da küllerinden yeniden doğma beklentisi boş çıktı. Fenerbahçe ile sözleşmesi Temmuz 2022’de feshedilince, Başakşehir’e imza attı. Büyük umutlarla geldiği İstanbul temsilcisinde bu sezon Süper Lig’de 4 maçta sadece 70 dakika süre alabildi. Türkiye’de Fenerbahçe formasıyla 37 maça çıkıp, 9 gol kaydetti. Başakşehir’de ise toplam 7 maçta şans buldu. Ne gol ne de asist katkısı yaptı. Türkiye günleri sakatlıkla geçti. 17 yıllık profesyonel kariyerinde 645 maça çıkıp, 114 gol ve 222 asist yaptı. 

Mesut, 10 numaranın son temsilcilerinden biri olarak yeşil sahalara veda etti. Koşmayan ancak teknik kapasitesi yüksek isimlerin başında gelen Mesut, gelişen futbol mantalitesine yenildi. Her ne kadar resmen futbolu yeni bıraksa da futbol 4 yıl önce fiilen Mesut’u bırakmıştı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Yazida cok önemli bir olay gözden kacirilmis. Mesut Özil, Alman milli takiminda oynarken Türk milli takimiyla da karsi karsiya geldi ve bir gol atti. Sevinemedigi bir goldü. O yüzden bu Türk asilli Alman zart zurt gibi tanimlamalara gercekten sinir oluyorum. Hele su cümledeki sacmaliga bakiniz:”Dünya Kupası’nı kaldıran ilk ve tek Türk asıllı oldu.”
    Neyse, bin defa söylüyoruz ama is mahalle kavgasina döndügü icin dinleyen yok. Mesut Özil bir futbolcuydu, sadece bir futbolcu. Almanya bu gence Türkiyeye gol atti diye, sirf bunun icin, büyük bir anlam yükledi, bi zamanlar bu cocuk en iyi futbolcu olarak lanse edilmedi, en iyi Alman oyuncu olarak lanse edildi, Türk genclerine örnek olarak gösterildi. Neydi bu: Icabinda Türkiye kalesine golü cakmak!
    Sonra bu cocuk günlerden bir gün Erdoganla ayni karede yer aldi. Sıkı bir AKPli midir, bilmiyoruz ama bildigimiz bi sey var, bu cocuk siyasi söylemleri ile öne cikmadi, “bis burda acimisdan ölüyos” diyen gurbetcilerden olmadi, ne bileyim, agzindan bi fetö lafi duymadik, evet zulümler var dedigini de duymadik ama o sadece bir futbolcuydu, kendisinde böyle bir sorumluluk görmedi. Bunda da hakliydi cünkü kendini böyle bir kavganin bi parcasi olarak görmüyordu. Zaten iste tam da bu yüzden o fotografin siyasi bir anlami yoktu.
    Ama bunu ne Almanya anladi ne de cemaatimizin yeni yetme “muhalifleri”.
    Neyse bence Mesut Özilden ögreneceklerimiz var. Mesut Özil, Türkiye ile baglarini koruyan bir cocuktu ve buna ragmen Türkiyenin kalesine gol atti. Bu onu profesyonel bir futbolcu yapar. Herkes isinde profesyonel olmaya calismali. Ister muhalif ol, ister futbolcu, profesyonel olacaksan otantik olacaksin, yaptigin isin hakkini vereceksin, her seyi aslina uygun yapacaksin, baskalari seni Türk asilli diye tirnak icine alsa da sen mesleginin asillarina bakacaksin, mesleki genetigini takip ettiginde Brezilyali, Romanyali, Arjantinli futbolculari bulacaksin.
    Gazeteciler de böyle yapmali, gazetecilik mesleginin yildizlarindan kendine bir gecmis bulmali ve onlarin izinden gitmeli. Mahalle kavganiz artik baydi.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin