Ölmek bu kadar güzelse siz neden ölmüyorsunuz?

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Yine kendi torunları, çocukları gitmeyecek; onlar emin evlerde otururken fakir halkın çocuklarına şehitliğin kutsallığını anlatacaklar. Vatanın, milletin ve bayrağın yücelmesi için toprağa seve seve girmesini isteyecekler. Bir yalancı zalim, tabutuna kolunu yaslayıp, saraylarda yaşamak için iktidar devşirecek.

Dini, zalimlerin topal bacağı haline getiren dinbazlar cami kürsülerine çıkıp, şehitliğin ne denli yüce bir makam olduğunu anlatacak. Şehitlerin öte taraftaki makamını dillendirecek, cennetin içinde nasıl gezeceklerinden, kaç tane huriye kavuşacaklarından söz edecek ama onlar da çocuklarını askere göndermeyecekler. Araya hatırlı dostları girecek, yakın çevresine acı dokunmayacak tedbirleri alacaklar, karşılığında dini bir kere daha zalimlerin emrine amade edecekler. Yoksul çocuklara ölümü yüceltip zenginler bu dünyadan da kâm almaya devam edecekler.

Bazıları, Ahmet Akgündüz’ün attığı twit gibi kahraman ordumuzun emrinde bir nefer olmaya hazır olduğunu söyleyecek ama ne çocuklarından, ne torunlarından, ne yeğenlerinden kimseyi savaşmaya göndermeyecekler. Can vermek gerektiğinde sıvasız evlerin çocuklarını en öne sürecekler.

Bu ahlaksız dinbazların, bu sahtekar din tüccarları, savaşmak gerektiğinde kılıcıyla en önde savaşan İslam komutanlarındaki ruhu hiçbir zaman anlatmayacak. İnsanlardan savaşmasını isteyenlerin en önce kendi canlarını ortaya koyduklarını hiç söylemeyecekler.

Evet yine kan lazım. Hayat enerjileri biten vampirlere varlıklarını sürdürebilmeleri, saraylarında güvenle yaşayabilmeleri için kan gerekiyor.

Bu kadar yanlış yapmasına rağmen hükümeti hala iktidarda tutanlar, çok daha büyük bir yanlışa dörtnala sürüklenişin vebalini de taşıyorlar.

Kendi güvenlikleri, çocuklarının, torunlarının selameti için ‘başkasının’ çocuklarının canı üzerinden ölümü yücelten, onlardan kan isteyen, genç evlat kanlarıyla hayatlarına hayat devşirenler, sıvasız evlerin çocuklarına ölmeyi emrediyor.

Yeni nesil candan vazgeçmeyi çok iyi biliyor diyordu Emine Erdoğan, mutluluktan gözlerinin içi gülerken! Hiçbir vicdan izi göstermeden ‘vatan kelimesi ruhlarımızı kanatarak yeniden hayatımızın merkezine yerleşti. Yeni nesil artık candan vazgeçmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor. 

‘Babasının zoruyla’ askerlini bedelli yapmak zorunda kalan zavallı Bilal emin evlerde, Burak güvende, haşa ecelin bile giremeyeceği(!) muhkem kalelerde, yeryüzü cennetinin nimetlerinden tepe tepe istifade ediyor. Bilal onlarca korumayla dolaşıp, okçuluk oynuyor! Hep beraber güven içinde yaşıyorlar.

Candan vazgeçmenin ne demek olduğunu bilen yeni nesil içinde siz neden yoksunuz, kendi çocuklarınız, yeğenleriniz niye yok diye sormuyor kimse!

Ey millet bunlara sormayacak mısınız? ‘Sizin evlatlarınız, sıvasız evlerdeki anaların çocuklarından neden daha değerli. Ölmek bu kadar güzelse siz neden ölmüyorsunuz?’

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Dersimde yapılacak soykırıma katılmak istemeyen Binbaşı Hulusi Yahyagil ağabey nerede, Nurun elmas düsturlarını dünya menfaati için münafıklığı Risalei Nur’ca tasdikli bir siyasetçiye cam parçaları karşılığında satan Akgündüz nerede!

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin