HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne AKP’li Melih Bulu’nun atanmasını protesto eden öğrenciler yine polisin hedefindeydi. Önceki gün koçbaşları ve balyozlarla evlerin duvarlarını kırarak 17 kişiyi gözaltına alan polis, dün gece yarısı da mesaideydi. ‘Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet ve polise mukavemet’ etmekle suçlanan öğrencilerin evleri özel harekat polisleri tarafından uzun namlulu silahlarla basıldı. Operasyona ilişkin medyaya servis edilen görüntülere göre ‘Açın kapıyı, polis’ diye bağırarak kapıları tekmeleyen polis, evdekilerin tamamını yüz üstü yere yatırıyor. Soruşturmada gözaltına alınanların sayısı 36’ya yükseldi.
ÜNİVERSİTE POLİSİN ABLUKASINDA
Boğaziçi Üniversitesi adeta polis tarafından ablukaya alındı. Sivil ve üniformalı yüzlerce polis, öğrencileri rektörlük binasına yaklaştırmamak için hazır bekledi. Üniversitenin çevresi polis barikatları ile örüldü. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Beşiktaş ve Sarıyer’de gösteri yasağı konulmasının ardından Kadıköy’de toplandı. Polisin Kadıköy vapur çıkışında da önlem aldığı ve TOMA’ları hazır beklettiği görüldü. Göstericiler burada taleplerini sıraladı: “Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Kayyum olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin. Tüm üniversitelerdeki rektörlük için üniversite bileşenlerinin rızası gözetilerek demokratik seçimler düzenlensin.”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’yu atamasının ardından başlayan gösteriler sürüyor. ‘Kayyım rektör istemiyoruz’ diyen öğrencilerden 17’si önceki gece yarısı yapılan ‘terör operasyonu’ ile gözaltına alınmıştı. Operasyonlar dün de sürdü. Özel harekat polisleri 05.00 sıralarında ellerindeki uzun namlulu silahlarla öğrencilerin evlerini bastı. Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet ve polise mukavemet ile suçlanan öğrenciler, terör operasyonlarıyla gözaltına alındı. DHA tarafından servis edilen görüntülere göre uzun namlulu silahlarla ve hedef gözeterek evlerin kapısına dayanan polisler evlerin kapısında pozisyon alıyor. ‘Açın kapıyı, polis’ diyerek kapılar tekmeleniyor. Kapı açılır açılmaz içeriye dalan polisler evde bulunan herkesi yüzüstü yere yatırıyor.
TANIDIK İSİM: ZAFER AKTAŞ!
Dehşete düşüren operasyon görüntülerinin arkasındaki isim İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş. Geçtiğimiz yıl haziran ayında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Aktaş, daha önce Adana’da görev yapıyordu. Aktaş, Adana’da emniyet müdürü olduğu dönemde özellikle Hizmet Hareketi’ne yönelik operasyonlarda gazetecileri çağırıp aynı görüntüleri veriyordu. İnsanların evleri özel harekat ekipleri tarafından uzun namlulu silahlarla basılıyor, işkenceye varan uygulamalarla gözaltı işlemi yapılıyordu.
GÖSTERİYE ‘YASAK’ ENGELİ
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin protestoları dün de sürdü. Bu arada üniversite polis tarafından tamamen ablukaya alındı. Kampus alanları polis barikatları ile çevrildi. Öğrencilerin toplanmasını engellemek isteyen İstanbul Valiliği, sosyal medyada Boğaziçi Üniversitesi kampüsü önünde toplanma çağrılarına karşı, koronavirüs tedbirlerini hatırlatarak, Beşiktaş ve Sarıyerde toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin yasaklandığını açıkladı. Bunun üzerine gösteri saati ve yeri değiştirildi. Öğrenciler Kadıköy’de toplandı. Polisin Kadıköy’de de TOMA’larla önlem aldığı görüldü.
ESNAFTAN ÖĞRENCİLERE ALKIŞLI DESTEK
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi yüzlerce genç Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu Bebek’ten Beşiktaş’a yürüyerek ulaştı. Vapurlara binen öğrenciler, ‘Kayyum rektör istemiyoruz’, ‘Yaşasın öğrenci dayanışması’ ve ‘Gözaltılar serbest bırakılsın’ sloganları atarak yürüdü. Yol üzerinde yer yer esnaf ve araçlar korna ve alkışlarla öğrencilere destek verdi. Bazı vatandaşların da balkonlara çıkarak öğrencilere destek verdiği görüldü.
KAYYIM REKTÖR İSTEMİYORUZ
Kadıköy’de diğer üniversite öğrencilerinin de katılımıyla büyüyen grup “Kayyım rektör istemiyoruz” ve “Melih Bulu rektörümüz değildir” sloganları attı. Öğrenciler daha sonra taleplerini sıraladı: Bu noktada, demokratik alanları genişletmek için, birliğimizin ve direnişimizin verdiği güvenle sesleniyoruz: “Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Kayyum olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin. Tüm üniversitelerdeki rektörlük için üniversite bileşenlerinin rızası gözetilerek demokratik seçimler düzenlensin. Kayyumları kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz. Biliyoruz ki; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
