OCCRP: Reza Zarrab’ın lüks hayatı Türkiye’den finanse ediliyor

2006 yılında organize suçları ve yolsuzlukları raporlamak için kurulan sivil toplum örgütü Organized Crime and Corruption Reporting Project (OCCRP) Reza Zarrab’ın Miami’deki lüks hayatını detaylıca araştırdı. OCCRP’a göre, Zarrab’ın suç şebekesiyle bağlantısı devam ediyor. Türkiye’den çok fazla sayıda şüpheli banka havalesi var, yeni suçlamalarla karşı karşıya kalabilir.  

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının baş aktörü Reza Zarrab 130 yıl hapis cezasına çarptırılmasının ardından ABD mahkemelerinde ifade vermeyi kabul ederek bir anlaşma yapmış ve bunun neticesinde Federal yetkililer, Reza’nın Miami’de sahte bir kimlik altında hükümet onaylı lüks bir yaşam sürmesine izin verip onu gündemden uzak tutmuşlardı. TR724 Yazarı ve Washington Temsilcisi Adem Yavuz Arslan Zarrab’ın Aaron Goldsmith ismini alarak safkan atlara ve binicilik tesisine yatırım yaptığını ortaya çıkarmıştı.

OCCRP, Law&Crime ve Miami Herald ortaklaşa gerçekleştirdikleri soruşturmanın neticesinde Zarrab’ın eski suç şebekesiyle bağlantısının devam ettiğini ve Türkiye’den kendisine çok sayıda şüpheli banka havalesi yapıldığını tespit etti. Zarrab’ın Aaron Goldsmith ismini kullanarak at çiftliği kurduğu ve dolandırıcılık ve kara para aklama ile dolu bir endüstriye girdiği iddia edildi. Zarrab’ın ayrıca 3,6 milyon dolarlık bir apartman dairesinde yaşadığı ifade edildi. OCCRP tarafından elde edilen mali kayıtlar, Zarrab’ın Florida’daki yaşam tarzının ve at işinin, şüpheli şirketlerden ve Türkiye’deki kara para aklayıcıyla bilinen hiçbir bağlantısı olmayan kişilerden gelen uluslararası banka havaleleriyle finanse edildiğini gösteriyor. 

Zarrab’ın mahkûm edildiği takdirde mal varlığının ciddi bir kısmına ABD tarafından el konulması bekleniyor fakat bu mahkûmiyet kararının Halkbank’ın yargılanmasından önce gerçekleşmeyeceği belirtildi. Bu süreçte Zarrab’ın bir kısmı Türkiye’den yapılan havalelerle finanse edilen lüks bir hayata sahip olduğu vurgulandı. ABD Senatosu Finans Komitesi Başkanı Ron Wyden, “Uzun zamandır Adalet Bakanlığı’nın bu davayı ele alış şeklinden ve Türkiye’den yapılan siyasi müdahalenin karar verme sürecini etkilediği görüntüsünden endişeliyim” derken Reza Zarrab’ın avukatları müvekkillerinin savunma anlaşmasına tamamen uyduğunu ve faaliyetlerinin tüm maddi yönlerinin hükümet tarafından bilindiğini iddia etti. Reza ise muhabirlerin tüm görüşme isteklerini reddetti.  

Yeni Suçlamalarla Karşı Karşıya Kalabilir 

Emekli bir ABD Başsavcı yardımcısı Peter Sprung, Zarrab’ın mali düzenlemelerinin ve eski kara para aklama meslektaşlarıyla görünürde devam eden temaslarının, onu Halkbank aleyhine tanık olarak kullanmayı planlayan savcılar için büyük sorunlara yol açabileceğini söyledi: “Zarrab’ın dürüst olmayan veya hileli hareket ettiği veya bilinen suçlularla bağlantılı olduğu veya daha da kötüsü bir suç işlediği ortaya çıkarsa, bu onun bir işbirlikçi olarak yararlılığını ciddi şekilde baltalayacaktır.” dedi. Sprung, Zarrab’ın kendisinin de Adalet Bakanlığı’nın anlaşmanın şartlarını ihlal ettiğini belirlemesi halinde 130 yıl hapis cezasına çarptırılabileceğini ve tamamen yeni suçlamalarla karşı karşıya kalabileceğini de sözlerine ekledi. Zarrab’ın New York merkezli ceza savunma avukatı Robert Anello ise iddiaları redderek bu iftiraların Reza Zarrab’a zarar verdiğini, müvekkilinin son yıllarda yapmış olduklarının tüm maddi yönlerinin ABD hükümetince bilindiğini söyledi.  

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin