Nerede N’Golo Kante, orada başarı [Haber-Portre: Efe Yiğit]

Premier Lig’de 2016-17 sezonunu başlamasından birkaç gün önce İngiliz futbolunun efsane golcüsü Gary Lineker, BBC ekranlarında Leicester City’nin tarihi şampiyonluğuna atıfta bulunup, ‘Şampiyonluğu Kante getirdi. Ranieri’nin sistemi Kante olmadan hayata geçemezdi. Leicester City’nin şampiyonluğunda 3 önemli isimden en az Kante’nin adı zikrediliyor ama bence bu oyuncuya haksızlık ediliyor’ demişti. Lineker, 40 milyon Euro bedelle Chelsea’ye satılan N’Golo Kante’nin yokluğunun büyük olacağını açıklarken, adeta yaşanacakları görür gibiydi. Leicester City, düşme potasında yer bulurken, Kante’li Chelsea adım adım şampiyonluğa ilerliyordu. 1,69 metre boyunda 68 kg ağırlığında ‘küçük adam’ aslında ‘büyük bir dev’ olduğunu herkese göstermişti.

Leicester City, şampiyonluğu getiren isimler olarak görülen Riyad Mahrez ve Jamie Vardy’yi elinde tutarken, N’Golo Kante’yi 40 milyon Euro karşılığında Chelsea’ya sattı. Leicester City’de sadece bir sezon top koşturan Kante, bitmek tükenmez bilmez bir enerjiye sahipti. 90 dakika durmadan koşan Kante için Claudio Ranieri, ‘Sanırım ekstra pili var! Antrenmanlarda bile durmadan koşuyor. Biraz dur koşma diyordum. ‘Yes boss, okay’ diyor 10 saniye sonra tekrar koşmaya başlıyordu’ demişti. Chelsea’den takım arkadaşı Eden Hazard ise, Kante’yi anlatırken ilginç cümleler kuruyor: ‘Bir bakıyorum sağ kanatta, bir bakıyorum sol kanatta acaba takımda ikiz Kante mi var diye düşünmeden edemiyorum.’

FRANSIZ FUTBOLUNUN İÇİNDE BÜYÜDÜ

kante conteFutbolun ‘yeni Makelele’si’ Kante, 29 Mart 1991’de Paris’in göçmenlerin çoğunlukta banliyösünde doğdu. Ailesi Mali asıllıydı. Oldukça kalabalık bir ailede gözlerini dünyaya açmıştı, 4 abisi, 4 ablası vardı. Kante her yerde futbol oynuyordu; okulda, sokakta. 10 yaşında JS Suresnes takımıyla gerçek anlamında futbola başlayan Kante, 100 çocuğun katıldığı seçmelerdeki daha ilk antrenmanda herkesin dikkatini çeker. Ne süper tekniği ne de güçlü bir fiziği vardır ama bitmeyen bir enerjiyle, hiç durmadan koşar da koşar. Tıpkı bugün olduğu gibi.

18 yaşına kadar Suresnes’te forma giyen Kante, Frank Ribery’nin eski kulübü olan Boulogne ile anlaşarak, futbol hayatında yeni bir sayfa açar. Boulogne’nin 6. Lig’de oynayan yedek takımında kendine yer bulan Kante, ilerleyen haftalarda gösterdiği performansıyla kulübün 2. Lig’de mücadele eden takımında yer bulur. Takımda yer bulur ancak sezon Boulogne için kötü geçer ve 3. Lig’e düşer. Ancak Kante, 2. Lig’de mücadele eden Caen takımının dikkatini çeker. 2013’te Caen’e transfer olan Kante, gösterdiği performansla takımın Ligue 1’e çıkmasında önemli rol oynar. Defansif orta saha olarak rakiplerine geçit vermeyen Kante, defansif özelliğe ofansif becerisini de ekler. Caen’de top koşturduğu 2 sezon boyunca sarı kart cezalısı olmadığı tüm maçlar dışında ilk 11’de sahaya çıkar ve hemen hemen her maçta 90 dakika sahada kalır.

RAKİPTEN TOP ÇALMA USTASI

Ağustos 2015’te 8 milyon bonservis ücreti karşılığında Leicester City’ye gelen Kante, Premier Lig’in sıradan takımıyla 4 yıllık kontrat imzalar. Sıradan takım Leicester City, sıradışı bir performans ortaya koyarken, bu başarıda görünmez kahraman N’Golo Kante’dir. Adeta çift kişilik bir performans ortaya koyar. Rakip ataklarını durdurmada set görevi yapan. Rakipten top çalmada sadece Premier Lig’in değil Avrupa’nın en iyi 5 liginde ilk sırada yer alır.

Sezonu Leicester City şampiyon tamamlarken, Kante için Arsenal, Manchester United ve Chelsea transfer etmek için sıraya girmişti. M. United menajeri Jose Mourinho, Kante’yi ikna etmek için telefon açar ancak Kante ‘Ya Leicester City’de kalırım, ya da Chelsea’ye giderim’ diyerek, M. United defterini kapatır. Chelsea’yi tercih etmesinin gerekçesi ise basitti: ‘İlk teklifi Chelsea yaptı.’

HOCA ONUN İÇİN SİSTEMİ DEĞİŞTİRDİ

Leicester City’deki performansını Chelsea’de devam ettiren Kante, Conte’nin değişmezleri arasında. Öyle ki, İtalyan teknik adam, Kante için 4-1-4-1 olarak belirlediği oyun sistemini 3-4-3 formatına değiştirir. Böylece Kante, Chelsea’da daha rahat oynadığını ifade ediyor. Sebebini, ‘Leicester City’de topla oynama oranımız düşük olduğu için daha çok topu kapmak için koşardım, Chelsea’da ise top hakimiyeti bizde olduğu için daha çok topu kullanmak için koşuyorum’ şeklinde açıklıyor. Paslarında yüzde 88 isabet kaydeden Kante, bu sezon 27 lig maçının 26’sında ilk 11’de sahaya çıkıp, 90 dakika ter döktü. Kaçırdığı tek maçta ise kart cezalısı olduğu için tribünde oturdu.

Kante, Chelsea ile şampiyonluk sevinci yaşarsa, Premier Lig tarihine geçecek. Premier Lig’de ilk kez bir oyuncu art arda iki farklı takımda şampiyonluk yaşamış olacak. Milli takım tercihini Fransa’dan yana kullanan Kante, 13 kez milli formayı giydi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin