Neden bu suskunluk?

YORUM | HAKAN TANER

ABD Başkanı Donald Trump her fırsatta gerek sosyal medya hesabından gerekse mikrofonlar önünde Türkiye’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı tehdit etmeye devam ediyor.

Bu tehdit fırtınası biraz sakinleşince çok bayağı bir şekilde sahte olduğu belli birkaç övücü kelamı da araya sıkıştırmayı ihmal etmiyor.

Bu arada anlaşıldı ki Trump bir de mektup yazmış, hatta bu mektubu sesli olarak da okumuş. Mektubun içeriği bizatihi yazan kişinin kişiliğini ele verir cinsten lakin konunun Türkiye’yi ilgilendiren kısmı bunun çok ötesinde.

Trump mektubunda Erdoğan nezdinde ülkeyi de tehdit ederken çok aşağılayıcı, tahkir edici bir dil kullanıyor. İşin en can alıcı kısmı bu da değil.

Bugüne kadar hemen hemen herkese had bildirme yarışına giren Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) cenahından bu aşağılayıcı tutuma hiç kimsenin çıtı çıkmadı.

Sanatçı Deniz Çakır’ın bir cafede tartıştığı iddia edilen, doğruluğu bile tartışma konusu olan bir konuda bile ağzına geleni söyleyenler kendilerinin ve ülkenin itibar ve şerefini ilgilendiren bir konuda üç maymunu oynuyor.

İşin daha da ilginç olan kısmı ise muhalefetin de bu konuda ciddi bir reaksiyonu olmadı. Sadece İyi Parti lideri Meral Akşener “peluş kafalı biri Türkiye’yi tehdit edemez” mealinde bir açıklamada bulundu.

Bu suskunluğun ardından bazı haber sitelerine ilginç bir haber düştü.

ABD’nin Erdoğan ve ailesinin çeşitli ülkelerde (Macaristan, Singapur, Malezya, Katar, Çin ve İsviçre) olduğu iddia edilen hesapları hakkında bu  bu ülkelerden bilgi istediği belirtiliyor.

Bu iddia doğru mu bilinmez. Bilinmeyen bir diğer şey de bu suskunluğun sebebi…

ŞİRİN ÜNAL’IN EVİNDE ÖZBEK KADİROVA’NIN ESRARENGİZ ÖLÜMÜ

Diğer bir suskunluk sarmalı vakası yine Adalet ve Kalkımnam Partisi (AKP) cenahından. Şirin Ünal’ın evinde genç bir kızın şüpheli ölümü… Tanımayanlar için kısa bir anekdot: Kendisi AKP’nin tek asker milletvekili olur.

Onu meşhur eden iki haise var: İlki 15 Temmuz 2016 darbe teşebüsü önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte Genelkurmay koridorlarında görüntülenmesi. Bu sıcak saatlerin öncesi ve sonrasında Şirin Ünal’ın Genelkurmay’da ne amaçla bulunduğu henüz açıklığa kavuşmuş değil.

Şirin Paşa’yı meşhur eden ikinci olay ise evinde sigortasız olarak çalıştırdığı Nadira Kadirova isimli hayat ve geleceğe dair umut dolu 23 yaşındaki Özbek bir kızın ölümü oldu.

Bu ölüm polis kayıtlarına intihar olarak geçse de kızın abisi ve ailesi, avukatı aynı görüşte olmadığı gibi bu sır ölümün bir cinayet olduğu konusunda iddialı açıklamalar yapmaya devam ediyorlar.

Olay sonrası peş peşe yaşananlar puzzle gibi birleştirildiğinde ortaya çıkan fotoğraf çok flu.

Yine bu olayda da konuşmayı çok seven AKP cenahı susmayı tercih ediyor.

Olay merkezinin, mekânın sahibi Şirin Paşa hâlâ konu hakkında tatmin edici bir açıklama yapabilmiş değil.

Konu iktidar marifeti ve gücü ile jet hızıyla kapatılmaya çalışılsa da kamuoyu vicdanı bu olayın takipçisi olmaya devam ediyor.

Bütün bunlara ilave olarak benim dikkatimi çeken bir olay daha var:

Şirin Ünal emekli bir devlet memuru, milletvekili. Emeklilik maaşı ile milletvekili maaşını topladığımızda geliri 30 bin TL’yi geçmez.

Lakin Nadirova’nın avukatının kamuoyu gündemine sunduğu bulgularda Şirin Ünal’ın İstanbul’daki rezidansında Nadirova’nın konakladığına dair görüntüler olduğu söyleniyor.

Şirin Ünal Ankara’da da içinde dört beş tane hizmetçi ve özel şoförün de bulunduğu bir villaya sahip. Ayrıca kendisine ait başka gayrimenkullerin de olduğu iddia ediliyor.

Bu maaş ile bu mal-mülk nasıl elde edilebiliyor? Tabii kendisinin başka işleri şirketleri var mı?, bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var ise o da sayın paşanın 30 bin TL gelir ile iyi bir hayat yaşadığı.

Şirin Ünal’ın ilk iki konuda suskunluğu devam ededursun biz de

konuşmayı ve tatmin edici bir açıklama yapmayı düşünürse ilk ikiye bu konuyu da eklediğimizi ve buna da bir cevap vermesini beklediğimizi hatırlatmayı kamuoyu adına bekleriz efendim…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin