Nazi Almanya’sının imha kampları ve 27 Ocak…

HABER-YORUM | YÜKSEL DURGUT

27 Ocak 1945’te Sovyet askerleri, Polonya’daki Auschwitz toplama kampı kompleksinin kapısından girdiklerinde insanlık tarihinin en büyük toplu katliamları sona erdi. Nazi Almanyası tarafından tarihin en ünlü imha kampı olarak kurulan Auschwitz-Birkenau 75 yıl önce bugün (27 Ocak) Kızıl Ordu askerleri tarafından ele geçirildi.

Adolf Hitler “Kesin Çözüm” adı altında bir politika uyguladı. Hitler “Yahudi sorununun” yaşayan her Yahudi’nin ortadan kaldırılmasıyla, sanatçılar, eğitimciler, Romanlar, komünistler, eşcinseller, zihinsel ve fiziksel özürlüler ve Nazi Almanyası’nda hayatta kalmak için uygun olmadığına karar verilen diğer kişilerle çözüleceğine ikna oldu. Bu görevi tamamlamak için Hitler ölüm kamplarının inşasını emretti. 1933’ten beri Almanya’da var olan diğer esir toplama kamplarının aksine, ölüm kampları sadece Yahudileri ve diğer “istenmeyenleri” ortadan kaldırmak için inşa edildi ve “Soykırım” olarak adlandırıldı.

Tarihin en büyük katliamı

27 Ocak ‘dan haftalarca önce kampa gelen savaşın sesleri aç ve susuz bırakılan esirlere bir umud oldu. Sovyet birlikleri yaşayan ölüler tarafından karşılandı. 40 km karelik alana kurulan kamp ilk olarak 1940 Mayıs ayında açıldı. Kısa sürede trenler ile çocuk, kadın, yaşlı demeden Avrupa’nın birçok yerinden insanlar getirildi. Auschwitz’de diğer Nazi toplama kamplarından ve muhtemelen tarihteki ölüm kamplarından daha fazla insan öldürüldü.

Naziler tarafından Monowitz köyünde kurulmuş en büyük toplama ve sistematik katliam ve imha kampında tüm Avrupa’dan 1,3 milyon kişi yerleştirilmiş 900 bin kişi kampa geldikleri anda doğrudan gaz odalarına gönderilmiş ya da vurularak öldürülmüş. Kalan 200 bin kişi, hastalık, eksik beslenme, kötü muamele, tıbbi deneyler nedeniyle ve daha sonra gönderildikleri gaz odalarında öldürülüyor. Amerikan soykırım Müzesi’nin verilerine göre öldürülen 1.1 milyon kişinin 960 bini Yahudi, 74 bini Polonyalı, 21 bini Roman, 15 bin Sovyet Savaş suçlusu ve en az 10 bin kişi de diğer diğer milletlerden insan katlediliyor. Naziler Ocak 1945 yılında kampları boşaltmaya başlıyor. Yaklaşık 60 bin mahkum başka kamplara sürülmeye zorlanıyor ancak yolculuk sırasında 15 bin kişi hayatını kaybediyor ve Nazilerin geride kalan herkesi ise öldürdüğü tahmin ediliyor.

Auschwitz’te Yaşam ve Ölüm 

1942’nin ortalarında Naziler tarafından Auschwitz’e gönderilenlerin çoğu Yahudi’ydi. Kampa vardıktan sonra tutuklular Nazi doktorları tarafından incelendi. Küçük çocuklar, yaşlılar, hamile kadınlar ve hasta da dahil olmak üzere iş için uygun görülmeyen tutuklulara duş odalarında Zyklon-B zehirli gazı verilerek öldürüldü.

Birçok kişi aşırı çalışma, hastalık, yetersiz beslenme veya acımasız yaşam koşullarında öldü. Keyfi infazlar, işkence ve misilleme her gün diğer mahkumların önünde gerçekleştirildi.

Bazı Auschwitz mahkumları insanlık dışı tıbbi deneylere maruz kaldılar. Tutuklular üzerinde çeşitli deneyler yapıldı. Kamplarda hadım etme, kısırlaştırma ve bulaşıcı hastalıklardan nasıl etkilendiklerinin test edilmesi de dahil olmak üzere mahkumlar üzerinde birçok tıbbi deneyler de yapıldı. Bu deneyleri yapanların “Ölüm Meleği” olarak adlandırıldığı ve en çok da ikizler üzerinde deneyler gerçekleştirdikleri ortaya çıktı. Örneğin, göz rengini incelemek için düzinelerce çocuğun göz bebeklerine serum enjekte edildi. Ayrıca ikizlerin kalplerine her iki kardeşin de aynı anda ve aynı şekilde ölüp ölmeyeceğini belirlemek için kloroform enjekte edildi.

Binlerce kilo saç

Sovyet ordusu 27 Ocak’ta Auschwitz’e girdiğinde, geride bırakılmış yaklaşık 7.600 hasta ya da zayıflamış tutuklu buldular. Askerler ayrıca ceset yığınları, yüz binlerce parça giysi ve ayakkabı ve yedi ton insan saçı da buldular. Auschwitz müzesinde 100 binden fazla çift ayakkabı, 12 bin mutfak eşyası, 3.800 valiz ve 350 şeritli kamp giysisi bulunuyor.

‘Etnik temizlik’ gibi korkunç bir terim 1940’larda ortaya çıkıp sona ermedi, Bosna’dan Ruanda’ya kadar olan bu temizlik 50 yıl sonra da yaşandı. Faşizm, Nazi Almanyası ve işbirlikçilerinin 1945’te yenilmesinin ardından ortadan kaybolmadı ve günümüzde de farklı şekillerde bu etnik temizliği yapan diktatörler yaşıyor. Dünyanın pek çok bölgesi ya toplama kamplarına ya da Hitler ve Stalin’in hatıralarını yaşatma hevesinde olanlara ev sahipliği yapıyor.

Auschwitz’de 7 binden fazla Nazi personelinin çalıştığı ve işlenen suçlardan dolayı yüzlerce kişi yargılanıyor. Adalet arayışı 75 yılın ardından sona ermedi ve asla da sona ermeyecektir.

Auschwitz kampının ana giriş kapısı. Ölüm Kapısı olarak adlandırılıyor.

1944 yılında çekilen bu fotoğrafta solda ‎Nazilerin Yahudilerin cesetlerini yaktığı çukurlardan görülüyor.‎ Foto | auschwitz.org

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin