Modern çağın müzevirleri: Hepimize çip takacaklar!

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Sosyal medyanın insan hayatındaki yerinin giderek büyümesi, gelişen iletişim, hız ve teknoloji ile beraber doğru bilgi en değerli emtiaya dönüşmüş durumda.

Hele hele işe bir de bu bulanık alandan ekmek ve ün kazanmayı meslek haline getirenler eklenince hakikat ile yalanın ayrımı arasındaki çizgi giderek inceliyor.

Sahih olanı arayıp bulmak zaten zor iken bir de böyle olağanüstü (pandemi gibi) dönemlerde post-modern dedikoduculuk epey prim yapıyor.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Ergenekon’un yayın organı olarak meşhur olan Oda TV’nin tepesindeki Soner Yalçın bu konuda sembolleşmiş bir isim. Özellikle iktidar cenahında bu kafanın oldukça alıcısı mevcut. Siyasal İslam eskiden beri küresel komplolara teşne. Bu hepimizin malumu.

Yazarı, çizeri komplocu olan bir anlayışın sokaktaki insanının bundan beri olması elbette mümkün olmuyor. O sebeple önüne mikrofon uzatılan “sade vatandaşın” akla hayale gelmedik saçmalıkları gerçekmiş gibi serdetmesi ülkenin sıradanlıklarından.

Ankara’yı yıllarca yönetmiş belediye başkanının geçen gün TV ekranında “Bize üç harflileri musallat ettiler” gibi saçmalıkları kalpten inanarak söylemesi bu mevzuların üretilen değil tüketilen tarafındaki tehlikesi açısından da mühim.

Sıradan vatandaşın modern müzevirlerin işkembe-i kübradan sallamalarına perestiş etmesi anlaşılabilir bir durum, ancak devlet aklının ve tepedeki aklı başında olması gerekenlerin bu mecraya meyli aşıp adeta buna göre yaşayıp, strateji üretmeleri tehlikenin büyüklüğünü gösteriyor.

Geçtiğimiz gün tevafuken denk geldiğim AKP sempatizanı eski bir arkadaşım şöyle dedi:

“Bu Corona belasını Amerika çıkardı!”

“Allah Allah, bir yıl önce karşılaştığımızda Çin’i suçlayıp dünyanın başına onlar bela etti demiştin” dediğimde hiç umursamadı.

Eğitimli biriydi üstelik.

“Bill Gates’i dinlemedin mi?” diye sordu.

Açıktan Microsoft’un sahibini suçluyordu arkadaşım.

“Bu virüs sonrasında dünyadaki tüm insanlara çip takacaklar. Bizzat kendisi açıkladı” diye yemin billah etti üstelik.

Çok fazla iddialı değilim ama dünya gündemini bir gazeteci olarak takip ettiğim halde Gates’in böyle bir açıklamasını hatırlamıyordum, çok itiraz edemedim. Sonra oturup baktım ne demiş diye.

Sanırım bu iddia Bill Gates’in geçen Mart ayında yaptığı bir açıklamaya dayanarak üretilmişti. O konuşmasında Gates, kimlerin iyileştiğini, kimlerin test edildiğini ve kimlerin aşı olduğunu gösteren “dijital sertifikalar” olabileceğini söylemişti.

Doğrusu bu konuşmadan “Çip” çıkarmak çok hince bir şeydi ama nasılsa sokaktaki insanın “dijital sertifika” ile “Çip” arasındaki farkı bilecek hali yoktu.

Bu dedikodu o kadar yaygınlaşmış ki Bill ve Melinda Gates Vakfı, bir açıklama yaparak iddiaları yalanlamak durumunda kalmıştı.

Aslında bu dedikoduların bir sebebi de dünyanın zenginlerinden çoğu gibi Gates’in de aşı çalışmalarına maddi katkı sağlamasından kaynaklanıyordu. Sıradan insan kurnazlığı “Bu zenginler niye yardım ediyor ki, elbette bir menfaatleri olacak” mantığına dayanıyordu.

Aşı için bebek ceninlerinin kullanılmasından, virüsün laboratuvarda özel olarak üretilmesine kadar pek çok dedikodu sosyal alemde geziniyor ve ciddi anlamda da inanan insan oluyor ne yazık ki!

Fakat başka bir gerçek ise salgının ikinci dalgasının korkunç boyutu. Her ülkede artık kontrolden çıkma noktasına gelen hastalık boyutu.

Emin olun aynı dedikodular aşı döneminde daha fazlasıyla devam edecek. Ortalıkta hiçbir salgın yokken aşı karşıtlığını adeta mesleki kazanç haline getiren güruhun eli armut toplamayacaktır sanırım.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin