Matematiği sevdirmemek için her şeyi yapıyoruz!

Eğitim hayatı boyunca korkulan ders matematik. Onunla başa çıkmanın yolu ise ilk tanışmayı daha sevimli hale getirmek. Çünkü soyut kavramları anlayamayan 9 yaş altı çocuklar, sayı ve işaretlerle arasında camdan duvarı çoktan örüyor.

Matematik, daha birinci sınıftan itibaren gözümüzü korkutan dersler listesinde başı çekiyor. Sonraki yıllarda da adeta öğrenilmiş bir çaresizlik eşliğinde eğitim hayatı devam ediyor. Bu sadece bir gözlem değil elbette. İstatistikler de Türkiye’nin matematik konusundaki başarısızlığını ortaya koyuyor. OECD ülkeleri arasında yapılan PISA yarışmalarında, Türkiye matematik dalında son sıralarda yer alıyor.

Peki matematik, birinci sınıf öğrencisi için nasıl sevimli hale getirilebilir? Buna birçok etken sayılabilir ama pedagogların üzerinde durduğu önemli bir uyarı var; çocuklar 12 yaşa kadar soyut kavramları algılamakta zorluk çeker. Bu süreçte verilen matematik dersi sayılardan, işaretlerden çok görsel ve somut nesnelerle işlenmeli. Hatta bir çeşit oyuna dönüştürülmesi çocuğa çok daha sevimli gösterecektir. Siz de “Bizden geçti bari çocuklarımız sevsin.” diyorsanız alternatif matematik öğretme metotlarını keşfetmekte fayda var.

Öğretmenlerin çoğuna göre, mevcut sistemle 9 yaş altı bir çocuğun matematik öğrenmesi zor. Sebebi de dersin sayılar ve işaretlerle anlatılması. Oysa bu yaşlarda çocuk soyut düşünme yetisini henüz kazanmış değil. Her yaşta insan zihninin anlama kapasitesinin farklı. Örneğin 6 yaşındaki bir çocuk, sıralama ve sayı uygunluğunu kavrayamaz. Kavramları ve nedenleri ayrı evrelerde anlar ve değerlendirir. İşte bütün yanlışlığı burada yapıyoruz. Matematik dersinde çocukların başarısız olmasının asıl nedeni, en az 9 yaşına kadar somut öğretimde bulunmak yerine soyut kavramlarla öğretme yoluna gitmek.

 ***

‘Okuldan soğudum’ diyorsa dikkat!

Çocuğunuz, okulda şiddete meyyal ergen arkadaşlarının kurbanı olmasın. Araştırmalara göre, Erkek öğrencilerin yüzde 67,2’si, kız öğrencilerin yüzde 29’u zorbalık diye adlandırılabilecek üstteki eylemleri yapıyor. Okulda zorbalığa maruz kalan çocuklarda farklı psikiyatrik sorunlar ortaya çıkıyor. Depresyon, kaygı bozukluğu, başarısızlık, idrar kaçırma, stres bozukluğu gibi rahatsızlıklar bunların başında geliyor. Uzmanlar, çocukta okuldan uzaklaşma eğilimi görüldüğünde ailelerin bu ihtimali düşünmesi gerektiği kanaatinde. Çocuğun şiddet görmesi için illaki darp edilmesi gerekmiyor. Akran zorbalığı olarak değerlendirilen şu davranışlara maruz kalmış olabilir: Aşağılama, dalga geçme, lakap takma, cinsel söz ve imalar, tehdit etme, haraç toplama, kızdıracak davranışlarda ısrar, fiziksel temas, ödev yaptırma, hizmet bekleme..

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin