Kur ve havai fişek!

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Lübnan’daki korkunç faciayı biliyorsunuz. Dünyanın pek çok kesiminden başsağlığı mesajları yayınlandı. Zira 100’den fazla masum insan ölmüş, binlerce kişi yaralanmıştı. Beyrut Belediye başkanı evsiz kalan insan sayısını 300 bin olarak açıkladı. 

Bu arada bir açıklama arada kaynadı. 

İsrail’in faşist parti liderlerinden olan Feiglin, patlamayı adeta bayram sevinci ile izlediklerini açıkladı ve şöyle dedi: Muhteşem bir havai fişek gösterisi seyrettik!

Şahsen topyekûn kötü olan bir millet olduğuna inanmıyorum ancak yöneticileri ve elitleri sayesinde kahir ekserisi kötüye dönüşmüş toplumlar olduğuna da eminim. 

Faşist lider Feiglin’in onlarca masumun öldüğü bir faciayı fener alayı gibi izlemesiyle, Meriç’te boğulan minik bebeğin ardından “İyi ki öldü büyüse terörist olacaktı” diyen Tayyiban arasında milim fark görmüyorum şahsen. 

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

50 yaşını aştım artık…

Hayattaki en büyük yanılgılarımdan biri de yıllar yılı “Azizlerden aziz olan bu millet” palavrasına körü körüne inanmış olmamdır. 

Hani “Bir kısmı” dense yine anlardım ama hiçbir milletin azizlerden aziz olduğuna inanmıyorum ve de her milletten bir grubun (sayıca çok az olabilirler) azizlerden aziz olabilmesi mümkün elbette. Ve ne yazık ki bu kitle mutlak çoğunluk tarafından genellikle boğuluyor tepeleniyor. 

Sadece Türkiye’ye mahsus olarak söylemiyorum bunu. 

Sanırım tarih boyunca tüm milletlerde durum aynı. 

İnsanlık tarihinin temel çatışması da bu değil mi zaten?

Erdoğan bir süre önce “Bu kardeşinize yetki verin, dolarla nasıl mücadele edilir görün” demişti. 

Yetki aldığından beri Türk Lirası Dolar karşısında yüzde 39’dan fazla değer kaybetmiş. 

Elbette nedamet getirip, pişmanlık duyup yaptığı yanlışları görüp yanlıştan dönmesini beklemiyor kimse. 

Einstein’e atfedilen şahane bir söz var: 

“Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir”

Bu ülkede terör, ekonomi ve diğer pek çok konuda yıllardır aynı şeyler yapılıp farklı sonuç beklenildi hep. 

Ancak hiçbir iktidar mevcut AKP rejimi kadar aynı yanlışta ısrar etmedi nedense. 

Erdoğan ve avanesi şüphesiz ülkeyi getirdikleri iflasın sorumluluğunu üstlenip haysiyetli bir istifa yoluna gitmektense, dış güçler, faiz döviz lobisi masalına sarılıp Ayasofya ile laf gargarası yapacaktır muhtemelen. 

Ve aylardır gizli kapaklı baskı altında tutulmaya çalışılan dövizin Merkez Bankası’nın iflasıyla beraber doludizgin şahlanmasından kimilerinin zevk aldığını ileri sürerek öfke seline kapılıyor iktidar yandaşları. 

Kendi adıma söyleyeyim, ülkenin batmasını kimi zaman cidden istiyorum, o zaman belki bu zalim yönetimin değişme ihtimali belirir ve bu rejimi destekleyenlerin aklı başına gelir, diye düşünüyorum ama kısa süre sonra bu fikrimin yanlışlığını fark edip vicdan sızısı yaşıyorum. 

Evet ülkenin belki en az yarısını tekabül eden bir bölümü vicdanlı değil, azizlerden aziz ise hiç değil. 

Ancak milyonlarca masum ve zor durumda olan insan var bu ülkede ve emin olun ilk onlar ezilecek bu insafsız çarkın arasında. Albayrak ve ailesine bir şey olacağını mı zannediyorsunuz?

Ya da AKP elitlerine…

Dünyanın en fakir ülkelerinin liderlerinin dünyanın en zenginleri arasında yer aldığı gerçeğini bir kez daha hatırlatmak isterim size. 

Dolayısıyla Dolar 7 lirayı aştığı zaman keyfimiz yerine gelip mutlu olamıyoruz maalesef. 

Bu zalim çarkın ezeceği masumları düşünüyoruz. 

Zaten haksızlık ve adaletsizlikten dolayı perişan olan bu kitle, ekonomik iflas ile büsbütün sefalete düşecek diye endişe ediyorum şahsen. 

Yoksa bedbin, hodgam, egoist muazzam bir kalabalığın olduğunu farkındayım. 

Test etmesi de çok basit..

Köprüye gece 12’den itibaren zam geldiğinde gece yarısına 5 dakika kala gişelere gidip bir bakın bakalım. Bir kez daha ucuz tarifeyle geçebilmek için birbirini çiğneyen,. Kavga eden, araba çarpıştıranları görün..

Bu memlekette döviz bakış her zaman iki türlü olmuştur. 

Eğer döviz borçlu iseniz istersiniz ki Dolar 1 liranın bile altına insin. Ve fakat alacaklı iseniz 10 lira olsa keyfinize diyecek yoktur. 

Birbirimize rol kesmeyelim lütfen..

Hasılı kelam bir felaket yaşandığında “Erzincan Kürt mü?” diye sorup ona göre üzülecek olan yüzde elli için zerre kadar üzülmeyiz ve oh ne ala fener alayıyla kutlayalım da demeyiz. Zira biliriz ki bu ülkenin masumları da var ve en çok onlar perişan olacaklar. 

Yoksa ülkenin üzerine mazot döküp yakılsa umurumuzda olmayacak zalimlikler gözümüzün hep önünde…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Sayın Hazar,
    Dolardaki değişikliğin milletimize yeni bir yük getireceği konusundaki açıklamanıza aynen katılıyorum.
    Çok haklısınız. Dün de en çok ezilenler en iyi insanlardı bu ülkede bugün de. Ya rejim doğrudan eziyordu iyileri ya da iyiler, ezilenleri ayağa kaldırmak için kendi omuzlarına taşınması ağır yükleri alıyorlardı.
    İşte bu yüzden “milletimiz necip millettir” düşüncesini hala koruyorum.

    Birilerinin dolardaki yükseliş üzerinden fırtına koparmasını, Hükümetin başarısızlığının milleti uyandıracağı ümidinden kaynaklandığını düşünüyorum.
    İyi de, yarın Doları düşürmeyi yine başarırlarsa, kaçıncı defa “dut yemiş bülbüle” döneceğiz. Sonra “kaynağı belirsiz para, Katar sermeyesi, Corona Doları vurdu” gibi açıklamalarla mı düzelteceğiz durumu?

  2. “Milletin cebi yanarsa aklı başına gelir” şarkısını, söyleye söyleye gerçek zanneden arkadaşlar için bir hesap da ben yapayım:

    Bugün 7 Ağustos 2020 Cuma. Dolar kuru: 7.1593 TL.
    AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinin üzerinden yaklaşık 18 yıl geçti. O gün Dolar kuru: (6 sıfır atılarak okunduğunda) 1.6791 TL idi. Yani yaklaşık 18 yıllık artış: % 426.

    Bu artışı, AKP iktidara gelmeden önceki 18 yıl önce dolar kuru değişimleriyle karşılaştırmazsanız, durumu gereği gibi anlamakta zorluk çekersiniz.

    2002-18=1984 yılında 442 lira olan Dolar 85’de 574, 86’de 756 lira oldu.
    1987’de 1000 lira eşiği aşıldı; 1991’de 5000 lira eşiği.
    1994 Çiller krizinde 17 bin lirayı gördü.
    Aynı yıl 5 Nisan kararları ardından da 23 bini gören Dolar, 95 sonunda 50, 96 da 100, 97’de 200, 98’de 300, 99 Kasım’ında 500 bini geçti.
    23 Şubat 2001 Kara Çarşamba’sında 1 milyonu geçen dolar, Kasım 2002’de 1 milyon 670 ninin üzerindeydi.

    Yani…
    Yanisi şu: AKP iktidara gelmeden önceki 18 yılda Dolar, 442 liradan 2002’ye kadar 1.670.000 liraya yükseliyor. Yine bir “yani”, artış: %377.828

    Hesap ortada…

  3. Yerinde tespitler ama geç anlaşılmış 🙂 bu ülke insanına cahil, koyun vs gibi şeyler söylendi ama sorun ne cehalet ne anlamamak. Sorun yalancılık. İnsanlar yalancı. O yüzden işlerine geldiği gibi yalan söylüyor. Siz de cahil zannediyorsunuz anlatsak anlar sanıyorsunuz.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin