‘Kral çıplak’ diyeni kovarız

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

Galatasaray, Wesley Sneijder’dan sonra Younes Belhanda’yla da sorunlu bir şekilde yolları ayırdı. Faslı oyuncuyla yolların ayrılması, Sivasspor maçı sonrasında verdiği röportajdan sonra geldi. 4 yıla yakın bir süre Galatasaray formasını giyen Belhanda oynadığı futbol, aldığı ücret ve disiplinsiz davranışlarıyla yolların ayrılmasını çoktan hak etmişti. Ancak Sivasspor maçı sonrası sözlerde sonuna kadar haklı. Yanlış yaptığında sahip çıkılan Belhanda, doğru söyleyince Florya’dan kovuldu.

Son iki haftada 5 puan bırakan Galatasaray, liderliği Beşiktaş’a kaptırdı. Elbette bir sorumlu bulunacaktı. Hesabın kesildiği adres Faslı orta saha oyuncusu Younes Belhanda oldu. Sivasspor maçı sonrası yayıncı kuruluşun mikrofonlarına konuşan Belhanda, sahanın zeminini eleştirmişti. Haksız mıydı? Sonuna kadar haklıydı. Ayranım ekşi deyip, sorumluluğu üzerine almayan yönetim, “kulübün imajına ve kulüp yönetim kurulu üyelerinin saygınlıklarına zarar veren ve hakarete varan beyanlarda bulunması” deyip sözleşmesini “tek taraflı ve haklı sebepten” feshetti.

SÖYLEDİKLERİNDE YANLIŞ OLAN NE?

Önce Belhanda’nın maç sonu röportajında neler söylediğine bakalım. Muhabirin, “Bugün saha oyununu biraz etkiledi mi?” sorusuna Belhanda, “Elbette bizi etkiliyor. Böyle bir zeminde geri dönmek çok kolay değil. Biz Galatasaray’ız. Normal şartlarda Galatasaray yöneticileri burada bir çözüm bulmak zorunda… Bizim burada futbol oynadığımızı biliyorlar. Instagram’da Twitter’da ya da basında ne yazdığına bakmamalılar. Stadın bakımıyla ilgilenmeliler. Çözüm bulmalılar. Sahada oynayan biziz, onlar da bizim hafta sonu burada en iyi şartlarda maça çıkmamızı sağlamak için sonuna kadar çalışmalılar… Florya bile buradan daha iyi. Bu normal mi? Değil.”

Şu cümlelerde yanlış olan nedir? Stadın zemini çok iyi de Belhanda yalan mı söylüyor? Onlarca milyon dolarlık stat yaptırıp, zeminin patates tarlasına dönmesinin sorumluluğu üstünde top oynayan oyuncuların mı? Tarihe geçen “Şu okullar olmasa, milli eğitimi ne güzel idare ederim” diyen bakan gibi davranıyor Galatasaray yönetimi. Herhalde, “Şu maçlar olmasa, ne güzel stat zeminimiz olur” diyorlardır. Televizyondan canlı yayınlanan milyonların şahit olduğu berbat stat zemini kulübün imajına zarar vermiyor da, bir oyuncunun maç sonunda acı gerçeği dile getirmesi imajı bozuyor.

SÜPER LİGDE SAHA BAKIMI YAPMAYI BİLEN YOK MU?

Sorun sadece Galatasaray’ın stadıyla sınırlı değil. 21 takımlı Süper Lig’de sahası düzgün kulüp sayısı bir elin parmaklarına ulaşmaz. Oyuncuya milyonları veren kulüpler, stat zeminine birkaç milyon ayıramıyor. Bozuk zemin sadece oyunu etkilemiyor. Oyuncuların da sakatlanmasına yol açıyor. 2020’li yıllarda kulüplerimiz nostalji yaşatıp 1980’li yılların stat zeminlerine yolculuk yaptırıyor.

Sorun ne maç trafiği ne de iklim. Türkiye’den daha fazla maç trafiği ve kötü iklime sahip ülkelerde statların mükemmel zemini var. Bakınız Premier Lig. İngiltere’de yağmursuz gün sayılıdır. Sağanak yağmur altında maç oynamak sıradandır. Zemin göl olmadan maçlar oynanıyor. Stat zemini ülke şartları dikkate alınarak yapılıyor. Hatırlayın, Galatasaray yeni stadına kavuştuktan birkaç ay sonra yağan yağmur zeminde gölcüklere yol açmıştı. Özürleri kabahatinden büyüktü: “Stadın mazgalları çalışmıyor.”

TÜRK FUTBOLUNUN 1 NUMARALI PROBLEMİ

Türk futbolunun içler acısı halinin bir numaralı sorumlusu kulüp yöneticileridir. Futboldan anlamayan futbolu yönetiyor. Yıldırım Demirören, yıllarca Beşiktaş ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlığı yaptı. Önce Beşiktaş’ı sonra Türk futbolunu katletti. Kendi isteğiyle gitmese hala TFF başkanıydı. Gerçi koltuğu Demirören’e teslim eden Erdoğan, “Sıranı savdın kalk” dediği için bıraktı. Bir de bahis ihalesini kazanıp, cüzdanını doldurduğu için… Kulüp yöneticileri de birer Yıldırım Demirören prototipi. 2,5 yılda kırılmadık kötü rekor bırakmayan Ali Koç bile sıkışınca “Fetö” ipine sarılıyor. Utanması gerekenlerin utanmazca dolaştığı ortamda, belki de Türkiye döneminde en haklı demecini veren Belhanda doğruyu ifade edince valizi eline veriliyor.

Ülkenin durumu futboldan farklı mı? Ülke berbat olunca, futbol da onun ayak izlerini takip ediyor. Yolsuzluğu yazanlar tutuklanıyor, yolsuzluk yapanlar meydanda dolaşıyor. Yazılan haberlere bile erişim engeli geliyor. Suç işlemek değil, suç işleyeni yazmak suç! Bu kadar eğrinin olduğu yerde futbol doğru olmayacak elbette.

Sevgili Belhanda, bizde adet böyledir, “Kral çıplak!” diyeni kovarız. Gerçi, sen gönderilmeyi çoktan hak etmiştin ama doğru söylediğin ve haklı olduğun bir konuda gönderildin.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin