Kosova’dan sonra Gabon’da da Türk öğretmenler hedefte

ONUR TÜRKMEN | PARİS, Tr724

Gabon’da Türk girişimcilerin açtığı La Lumiere Okulu Müdürü Osman Özpınar, Pedagoji Direktörü İbrahim Akbaş ve eğitimci Adnan Demirönal 15 Mart günü gözaltına alındı. Gabon polisi, 3 eğitimcinin ‘Gabon’un iç güvenliğine tehdit teşkil ettiği’ gerekçesiyle gözaltına alındığını açıkladı. Bu akşam ise öğretmenlerin evlerine yapılan baskınla eşleri de gözaltına alındı.

Öğretmenler eşleri ve çocukları toplam 13 kişi bu sabah İstanbul’a getirildi. Alınan bilgiye göre, eşler ve çocuklar İstanbul’da serbest bırakılırken 4 öğretmenin Emniyet’te sorgusu yapılıyor.

GABON’DA TUHAF SORGU

Cuma 6 Nisan’da üç eğitimci başka bir hukuksuzluğa maruz kalarak Savunma Bakanlığı’nda üç General tarafından sorguya çekildi. Eğitimcilere yöneltilen, ‘Bylock kullanıyor musunuz?, Bank Asya’da hesabınız oldu mu?, Okulun yapılışı ve paranın kaynağı nedir?’ soruları MİT’in olayın içinde olduğu şeklinde yorumlandı.

Edinilen bilgiye göre, BM olaya müdahil oldu ve UNHCR Gabon hükümetine yazı yazarak açıklama istedi.

FRANSIZ AVUKAT: SUÇLAMANIN İÇERİĞİ DEĞİŞTİRİLDİ

La Lumiere eğitim kurumlarının avukatlığını yapan dünyaca ünlü insan hakları savunucu Richard Sedillot, uzun yıllardır Gabon’daki en iyi özel okullardan birinde çalışan eğitimcilerin Türkiye’nin siyasi baskıları sonucu gözaltına alındığını belirtti. Gabon polisinin Türk eğitimcileri önce ‘evrakta sahtecilik’ ile suçladığı, ancak daha sonra resmi suçlamanın ‘iç güvenliğe tehdit’ olarak değiştirildiği öğrenildi.

Türk öğretmenlerin hukuksuz bir şekilde pasaportlarına el konulması ve yaklaşık 3 haftadır gözaltında tutulmalarına rağmen Gabon Cumhuriyet Başsavcılığının gözaltı kararından haberdar olmadığı ve resmi sınırdışı işlemi için hiçbir girişimde bulunulmadığı öğrenildi.

OKULUN MUHASEBE SORUMLUSU SERBEST BIRAKILDI

Okulun muhasebe sorumlusu Fikriye Akbaş gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Ayrıca, Türk eğitimcilerin gözaltında tutulduğu karakola Türk diplomatik plakalı bir araçla 3 kişinin gelmesi şüpheleri arttırdı.

Fransız avukat Sedillot, eğitim kurumunun 13 Haziran’da Fransız işletmesi tarafından satın alındığını, yöneltilen sahte evrak suçlamalarının tamamen mesnetsiz olduğunu belirtiyor.

Merkezi Paris’te bulunan bir Fransız şirketine ait La Lumiere eğitim kurumlarının ülkedeki Türk diplomatlar tarafından hedef alındığı biliniyor. Kosova’da eğitimcilerin yasadışı yollarla kaçırılmasının ardından Türk Hükümetinin Gabon’da da hukuk dışına çıkarak Türk eğitimcileri kaçırmasından endişe ediliyor.

MAARİF VAKFI UĞRAŞIYOR

Türk eğitimcilerin avukatı yöneltilen suçlamaların tamamen boş olduğu ve Gabon’da yargı önüne çıkmaya hazır olduklarını belirtirken, müvekkillerinin Türkiye’ye gönderilmesi halinde adil yargılanma şansları bulunmadığını ve kötü muameleye maruz kalacaklarını ifade etti.

Ayrıca, okul müdürü Osman Özpınar’ın eşi Nesibe Özpınar’ın da 2 gün boyunca gözaltında tutulduğu ve daha sonra serbest bırakıldığı öğrenildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kurulan Maarif Vakfı aylardır okulun binasını ele geçirmek için faaliyet yürütüyor.

ERDOĞAN’IN AVUKATI TEHDİT ETMİŞTİ

Malezya, Sudan ve Kosova’dan sonra Gabon’da Türk Hükümetinin iç hukuk yollarını es geçerek Türk eğitimcileri kaçırmasından endişe ediliyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip  Erdoğan’ın avukatı Hüseyin  Aydın, Kosova’da 6 Türk’ün hukuk dışı ve mafyatik yöntemlerle kaçırılmasını savunmuştu. ‘Bundan sonra arkalarına bakarak yürüyecekler’ tehdidini savuran Aydın, TRT Haber Radyo’daki konuşmasında, ‘Türkiye  F..Ö ile mücadelede çok önemli kazanımlar elde etti. Bu kazanımların kalıcı hale gelebilmesi için örgüt mensubu ve yöneticilerini bir şekilde Türkiye’ye getirip yargılamamız gerekiyor’ cümlelerini sarf etmişti.

GQ dergisi tarafından Fransa’nın en güçlü 20 avukatından biri olarak gösterilen Fransız avukat Richard Sedillot, Afrika’da insan hakları ihlalleriyle ilgileniyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Gerikalmış ve gelişmekte olan ülkelerdeki hizmet müesseselerinin ve hizmet insanlarının korunması için uluslararası kurum ve kuruluşlar daha aktif hale gelmeli, avukatlar gönüllü olarak bu davalara sahip çıkmalı, her ülkede onlarca Rebecca Harms olmalı…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin