Köle diye satılan Müslüman alimler

Yarrow Mamout (Mahmut)

Amerika ve İslamiyet dendiği zaman akla ilk olarak Nation of Islam hareketi geliyor. Kuruluşu XX. yüzyıl başlarına kadar uzanan bu harekete ivme kazandıran ise hitabeti ve çalkantılı hayatıyla Malcolm X olmuştu. Müslümanların ABD’ye nasıl geldiği ve izlerinin nasıl silindiği hakkında henüz somut bir bilgi mevcut değil. Fakat Amerika’da bilinen en erken Müslüman izleri sömürgecilik faaliyetleri kapsamında yapılan köle ticaretine rastlıyor. Celal Emanet’in ‘Amerika’da Bir Osmanlı Muhammed A.R.Webb’ isimli kitabına göre, 1620’den sonra hızla artan köle ticareti yoluyla Yeni Kıta’ya yaklaşık 20 milyon siyahi insan taşındı. Afrika’nın doğu kıyılarından başta Portekiz, İngiliz ve İspanyol denizciler eliyle getirilen kitlelerin üçte ikilik bir kesimi Müslüman erkek ve kadınlardan oluşuyordu. Bu kimselerin arasında medrese tahsili yapmış hocalar, alimler hatta prensler dahi mevcuttu. Alıkonulmak ve satılmak suretiyle asimile edilen Müslüman kölelerden bazıları ne pahasına olursa olsun bu kimliklerini korudu ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Müslümanların ilk temsilcileri oldular.

Yarrow Mamout (Mahmut)’un hikâyesi

1736 yılında dünyaya gelen Yarrow Mamout’un hangi ülkeden getirildiğine dair kesin bir vesika bulunmasa da 1752 yılında Amerika’ya köle olarak satıldığı biliniyor. İlk olarak Virginia-Maryland’e getirilir ve buradaki tuğla fabrikalarında çalışır. Etrafına gayretli bir işçi olarak nam salmış ve özgürlüğüne kavuşunca yine bu alanda ticaret yapmış. Mahmut’un, Allah adını yüksek sesle devamlı zikrettiği, beş vakit namazını kıldığı, domuz eti yemediği ve içki içmediği biliniyor. Çevresinde Müslüman tüccar ismiyle ünlenince devrin önemli ressamlarından Charles Willson Peale, Yarrow Mamout’un tuval üzerine resmini de yapmış. Bu tablo günümüzde ABD’de sergilenmeye devam ediyor.

Kölelerin arasında bir prens

Abdulrahman İbrahim İbn Sori, bugünkü Gine sınırlarında kalan Futa Callon bölgesinde büyür. Ardından medreseleriyle ünlü Mali’nin Timbuktu şehrinde muteber alimlerin rahle-i tedrisinden geçer. Babasının tüm gayretine rağmen gözü askerliktedir. Genç yaşında 2 bin kişilik bir orduya kumandanlık yapar. 1788 yılında ordusu ile pusuya düşürülür, tutuklanır ve bir köle olarak Amerika’nın Mississippi eyaletine gönderilir. İbn Sori’nin lakabı bu nedenle ‘Kölelerin Prensi’ olarak kalır. Dile kolay tam 40 yıl boyunca tütün çiftliklerinde çalışır. Yöneticilik ve iradesi sayesinde kölelerin arasında sivrilir ve çiftliklerin muhafızlığını yapar.

90 yaşına kadar köle bir alim

Senegal’de 1770 yılında dünyaya gelen ve 25 yıl İslam medreselerinde tanınmış alimlerden ilim tahsil ettikten sonra 90 yaşına gelene kadar köle olarak kalan Omar İbni Said’in yaşadıkları tam bir dram. 1807 yılında ülkesindeki bir askerî harekat sırasında satılık köleler arasına konulur İbni Said. Sadece İslamiyet değil Hıristiyanlık ve Yahudilik hakkında da malumat sahibidir. South ve North Carolina eyaletlerinde uzun süre çalıştırılır. Sahibinin yardımıyla İncil’i Arapçaya çevirir. Bazı kaynaklarda Said’in Hıristiyanlığı kabul ettiği söylense de kitabının medhaline yazdığı “Muhammed’e ithafen..” sözleri bu iddiaları yalanlar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin