KHK’lı Platformları Birliği: 12 Eylül ruhu halen iktidarda! Ahmet Burhan da Erdal Eren gibi karanlığın kurbanı

12 Eylül 1980’de tüm Türkiye’yi karanlığa boğan darbenin üstünden 40 yıl geçmesine rağmen darbe ruhunun halen devam ettiğini belirten, ‘‘12 Eylül darbecileri meydanı sivillere terk ettiklerinde bile bugün çıkardıkları KHK’larla fikirlerinin iktidarda kaldığını göstermektedir.’’ İfadelerini kullandı.

12 Eylül darbesinin 40. yıldönümü nedeniyle bir bildiri yayınlayan KHK’lı Platformları Birliği, 13 Aralık 1980 yılında çocuk yaşta Erdal Eren’i asan darbeci zihniyetin 40 yıl sonra da 8 yaşında kanser hastası Ahmet Burhan Ataç’ı ölüme sürüklediğini kaydetti.

‘‘ASKER O KIŞLAYA GERÇEK ANLAMDA ASLA DÖNMEMİŞTİR’’

1980 darbe döneminde 230 bin kişi işkenceli sorgulardan geçerek yargılandığı, 571 kişiye idam cezası verildiği ve 50 kişi idam edildiği hatırlatılan bildiri şöyle devam etti:

‘‘Çok sayıda insan iltica etmek zorunda kaldı. Güvenlik devletinin takibine takılanlar kamusal haklarından men edildiler. Sendikalar kapatıldı, parlamentodaki partilerin kapılarına kilit vuruldu, liderleri gözetim altına alındı. Çok sayıda yayın yasaklandı, gazeteciler; yüzlerce yıllık ceza talebiyle yargılandılar. Cuntanın iktidarda olduğu süre boyunca ağır bir sansür ve yasaklama icra edildi”.

Toplu gösteri hakkı başta olmak üzere demokratik hakları, yanı sıra siyasal özgürlükleri yok etmiş, muhaliflere, işçi önderlerine karşı adeta bir sürek avı yürütmüştür. Bir Anayasa oluşturduktan sonra parlamenter sistemi yeniden tesis ederek kışlasına geri çekildiğini iddia eden asker o kışlaya gerçek anlamda asla dönmemiştir.’’

‘‘12 EYLÜL MİRASI EMİN ELLERDE’’

15 Temmuz’dan sonra ilan edilen ve 2 yıl süren OHAL süresince çıkartılan 36 KHK ile 12 Eylül darbecilerinin fikirlerinin iktidarda sürdüğüne dikkat çeken KHK’lı Platformları Birliği, ‘‘Aynı karanlık anlayış 12 Eylül mirasının emin ellerde olduğunu göstererek yine aynı sadakatle emekçilerin haklarını budamaya devam etmektedir. Muhalif kesimler susturulmaya çalışılmakta, sansür; aynı yoğunlukta işlemektedir ve aynı hukuksuzluk devam ettirilmektedir. İktidar politikalarını eleştiren, kabul etmeyen, bu politikalara karşı mücadele etmek isteyen, hak ve özgürlük talep eden her toplumsal ve siyasal kesimi iktidar tarafından saldırının hedefi olmaktadır.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından 21 Temmuz’da ilan edilen ve yedi kez üçer aylığına uzatılan olağanüstü hal (OHAL) iki yılın ardından uzatılmayınca 17 Temmuz 2018 gecesi itibariyle sona erdi” denilse de etkisini günümüze kadar hissettirmektedir. Sadece bu iki yılda toplam 36 KHK yayınlandı.’’ İfadelerini kullandı.

‘‘SİYASİ SİSTEM 12 EYLÜL CUNTASININ AÇTIĞI YOLDA İLERLİYOR’’

15 Temmuz’dan sonra yaşanan süreçte yüz binlerce kişinin ihraç edildiği, on binlerce insanın cezaevine atıldığı, gözaltında işkenceler ve kayıplar yaşandığına dikkat çekilen bildiri şöyle devam etti:

‘‘ On binlerce kişinin pasaportu iptal edildi. 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı. 53 gazete, 37 radyo istasyonu, 34 televizyon, 29 yayınevi, 20 dergi ve 6 haber ajansı olmak üzere toplamda 179 medya kuruluşu kapatıldı. 6 bin 81 akademisyen ve üniversitelerin idari kadrosundan bin 427 personel ihraç edildi. 234 bin 419 pasaport iptal edildi. Çeşitli nedenlerden dolayı 559 kişi hayatını kaybetti. Bu verilere bakarak bile yaşadığımız siyasi sistem de bu bakımdan 12 Eylül cuntasının açtığı yolda ilerlediği görülmektedir.’’

‘‘12 DARBECİLERİNİ FİKİRLERİ İKTİDARDA’’

12 Eylül darbecileri meydanları sivillere terk etse bile fikirleri iktidarda kaldığı belirten KHK’lı Platformları Birliği, ‘‘Muhalif kesimler susturulmaya çalışılmakta, sansür aynı yoğunlukta işlemektedir ve aynı hukuksuzluk sürmektedir. İktidar politikalarını eleştiren, kabul etmeyen, bu politikalara karşı mücadele etmek isteyen, hak ve özgürlük talep eden her toplumsal ve siyasal kesimi AKP iktidarı saldırı hedefine koymaktadır.’’ ifadelerini kullandı.

‘‘AHMET BURHAN ATAÇ, ERDAL EREN GİBİ 40 YILLIK DARBE KARANLIĞININ KURBANI OLDU’’

2018’de yakalandığı kemik kanseri hastalığıyla ‘olağanüstü hal’ koşullarında mücadele ederken hayatını kaybeden 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç’ın yaşadığı zulme dikkat çekilen bildiri şöyle devam etti:

Ahmet Burhan’ın anne ve babası Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde, 2018’in 20 Şubat günü göz altına alındı. Baba Harun Ataç, ‘örgüt üyeliği’ suçlamasından bir süre sonra tutuklandı. Anne, Zekiye Ataç ise iki hafta gözaltında kaldıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu arada yurt dışı çıkış yasağı getirilerek pasaportuna da el kondu. Aynı süreçte kanser hastası olduğu ortaya çıkan Ahmet için Almanya’daki bir onkoloji kliniğinde tedavi umudu olduğunu sosyal medyadan duyuran iki çocuk annesi Zekiye Ataç, yurt dışı yasağının kalkması talebiyle kampanya yürüttü.

Sosyal medyada uzun süre yürütülen kampanyalar sonrası Zekiye Ataç’ın yurt dışı çıkış yasağı bir süre sonra kaldırıldı. Oğluyla birlikte Köln’e gittiler. Fakat doktorları, Ahmet’in düşük kan değerleri nedeniyle tedavisine devam edemeyecekti. Türkiye’ye tekrar döndükten sonra durumu daha da ağırlaşmıştı ve 7 Mayıs 2020’de hayatını kaybetti. O da tıpkı yaşı büyütülerek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren gibi 40 yıllık darbe karanlığının kurbanı oldu.  12 Eylül 1980 askeri darbe zihniyetinin bedelini en ağır ödeyen küçücük bedenlerden biri olarak, unutulmayan yara olarak tarihe geçti.

Bizler “KHK’lı Platformları Birliği” olarak darbecileri ve bu vesile ile işlenen her tür suçu cezalandırmak, hak ve özgürlükleri evrensel ölçülerde genişletmek, baskıdan kurtarmak, demokratik ve özgürlükleri esas alan bir Anayasa yapılması, hak ihlallerine neden olan yasaların ve sonuçlarının tümden kaldırılmasını talebimizi bir kez daha yineliyoruz.’’

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin