Kanseri ekarte eden sporcular [Haber-İnceleme: Efe Yiğit]

Çağımızın en korkulan hastalığı kansere tıp çare ararken, bu hastalığa yakalanan bazı sporcular pes etmeden mücadele ederek, kanseri yenmeyi başarıyor. İşte, ”Neden ben?” diye sormayıp var güçleriyle hayata ve spora tutunan isimler…

Eric Abidal:

11 Haziran 1979’da doğan Abidal, futbol kariyerine Monaco’da başladı. Defansın solunda ve stoper olarak görev yapan Abidal, Monaco’dan sonra Lille ve Lyon formalarını giydi. Abidal’ın yıldızı 2004’te geldiği Lyon’da parladı. 2000’li yıllara damgasını vuran Lyon’un önemli bir oyuncusu olan Abidal, 3 yıl üst üste şampiyonluk yaşadı. 2007’de 15 milyon Euro karşılığında Barcelona’ya transfer oldu. Katalan ekibinde sol bekin tek sahibi olan Abidal’in hayatını Cezayirli Hayet Kebir’le birleştirince Müslümanlığı seçti. Ağustos 2008’de, ismine ‘Bilal’i de ekletti.

Müslüman olmasını sadece eşine bağlamayan Abidal, “Müslümanların olduğu bir mahallede büyüdüm. Eşimden dolayı dinimi değiştirmedim. Bu uzun bir sürecin sonunda gerçekleşti” diyor. Futbol dünyasını, özellikle Barcelona camiasını şoke eden gelişme ise, 15 Mart 2012’de duyuruldu. Barcelona kulübü tarafından yapılan kısa açıklamada, “Oyuncumuz Abidal’in karaciğerinde tümör (kanser) tespit edildi” ifadeleri yer alıyordu. 18 Mart’ta ameliyat olan Abidal, 3 Mayıs’ta yeniden yeşil sahalara dönecekti. 2013’te Barcelona’dan ayrılıp Monaco’ya giden Abidal, futbolu 2014’te Olympiacos’ta bıraktı.

Ebbe Sand (Futbolcu): Danimarka futbolunun yetiştirdiği önemli golcülerden biri olan Sand’i yıkan olay, Bröndby formasını giydiği 1998’de gerçekleşti. Prostat kanseri tespit edilen Sand, derhal ameliyata alındı. Amcasının kanserden ölmesi nedeniyle hayatı boyunca hep kanserden korkan Sand, “Eşimle birlikte gecelerce ağladık. Güçlü uyku hapları alıyordum ama bir türlü uyamıyordum” diyordu. Ameliyat sonunda kanseri yenen Sand, 1999’da Schalke’ye transfer oldu. Alman kulübünde 7 yıl forma giydi ve 2001’de Almanya gol krallığına ulaştı. O yıl giydiği 11 numaralı forma en çok satılan Schalke ürünü oldu. Futbolu bıraktıktan sonra kanserle mücadele derneklerinde gönüllü olarak çalışan Sand, şu an eski kulübü Schalke 04’te spor danışmanlığı görevine devam ediyor.

Lance Armstrong (Bisikletçi):

2 Ekim 1996’da Armstrong’un üçüncü aşama testis kanseri olduğu ve hastalığın beynine sıçradığı açıklanırken; yaşama şansının yüzde 40 olduğu belirtilmişti. Ancak Armstrong, aylarca süren kemoterapi tedavisi sonrasında kanseri yenerek yaşama dönmeyi başardı. 1998’de US Postal takımı ile anlaşma imzaladı ve çok sevdiği spora geri döndü. Çıktığı ilk büyük yarış olan İspanya Bisiklet Turu’nda (Vuelta) genel klasmanda dördüncü olarak büyük bir başarı yakaladı. Arsmtrong’un asıl dönüşü 1999’da Fransa Turu’nda gerçekleşti. Amerikalı pedal, 1999’da zafere ulaştığı Fransa’da üst üste 6 sezon daha sarı mayoyla Champs Elysee Bulvarı’nda zafer turu atmayı başardı.

ABD’li sporcu, bisiklet sporunun en önemli organizasyonu olan Fransa Bisiklet Turu’nu 7 kez üst üste kazanarak gelmiş geçmiş en büyük bisikletçi olarak kabul görmüştü. Ancak daha sonra, doping yaptığı suçlamasıyla ABD Anti-Doping Ajansı tarafından 2012 yılında, 1 Ağustos 1998’den bu yana elde ettiği bütün başarılarla, 1999-2005 arasındaki 7 Fransa Bisiklet Turu şampiyonluğu elinden alındı ve ömür boyu spordan men edildi.

Jose Molina (Futbolcu):

İspanya’nın Atletico Madrid ve Deportivo gibi önde gelen kulüplerinin kalesini uzun süre koruyan Molina’yı yıkan gelişme, 14 Ekim 2002’de oldu. Deportivo forması giyerken, kansere yakalandığı tespit edildi. 2002-03 sezonunda hastalığından dolayı sadece 10 maçta forma giyebilen Molina, uzun süren tedavi sonunda sağlığına kavuşarak 2003-04 sezonunda takımdaki yerini aldı.

Colin Curtis (Beyzbol):

1985’te doğan Curtis, henüz 15 yaşında kansere yakalandı. Testis kanseri olan Curtis’in kanserli hücrelerinin vücudunun değişik yerlerine yayılmasıyla uzun süren bir tedavi süreci başladı. Kanserle yaşamayı öğrenen Curtis, spor yaşamına ara vermedi. Now York Yankees’te beyzbol oynayan Curtis, 10 yıllık bir sürecin sonunda kanseri tamamen yenmeyi başardı.

Sebastien Joly (Bisikletçi):

1979 doğumlu Fransız bisikletçi Joly, profesyonel olarak yaşamını sürdürdüğü bisiklet sporunda birçok başarıya imza attı. 28. yaş gününden bir gün önce 27 Haziran 2007’de kansere yakalandığı tespit edilen Joly, birkaç kez ameliyat geçirdi, ışın tedavisi uygulandı. Uzun süren tedaviden sonra yeniden spora dönerek kaldığı yerden pedal çevirmeye devam etti.

Chris Lofton (Basketbolcu):

Mersin Büyükşehir Belediyesi formasını da giyen Lofton’a, 2006-07 sezonunun bitiminden birkaç gün sonra testis kanseri teşhisi konuldu. Bu teşhisin konulması da aslında başlı başına bir tesadüftü. NCAA Turnuvası’ndaki bir maçın ardından doping testine giren Lofton’un değerlerinde çıkan anormal durumun ardından bunun bir tümör sonucu olduğu belirlendi.

Hastalığı ortaya çıkan Lofton, 28 Mart 2007′de gizli bir şekilde ameliyat oldu ve tümör vücudundan alındı. 2008-09 sezonunda Mersin Büyükşehir Belediyesi formasını giyen Lofton’u unutulmaz kılan olay, 8 Şubat 2009’da Fenerbahçe Ülker’e karşı attığı 47 sayı oldu. Lofton, 2013-15 arasında Beşiktaş formasını da giydi.

Eric Lee Shanteau (Yüzücü):

2008 Pekin Olimpiyatları’nda ABD milli takımında yer alan Shanteau, 100 ve 200 metre kurbağalamada yarıştı. Olimpiyatların başlamasına bir hafta kala testis kanseri olduğunu öğrenen Shanteau, her şeye rağmen olimpiyatlarda yarışacağını açıkladı. 100 ve 200 metrede gümüş madalya kazanan Shanteau, olimpiyatlardan sonra ameliyat olup kanseri yendi ve yeniden havuzlara dönmeyi başardı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin