İstismarcının mağduriyeti ya da mağduriyetin istismarı [Sefer Can]

“Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda…” cümlesiyle başlayan kanun teklifi son günlerin hararetli tartışma konusu.

AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve arkadaşları tarafından gece yarısı verilen önerge, Meclis’te toplantı yeter sayısına ulaşılamadığı için, yarına kadar donduruldu. Yeni ve eski yandaşların “Cumhurbaşkanının haberi yoktur, Başbakan’ın talimatları yerine getirilmemiş” gibi tevilleri inandırıcılıktan uzak. Zira önergeyi veren partinin grup başkan vekili, savunan ise hükümetin Adalet Bakanı. Bunlar izinsiz tuvalete bile gidemez nerede kaldı, kanun çıkarsın. Ancak toplumsal tepki göğüslenemeyecek seviyede olursa fatura onlara çıkar, Reis arayı bulmuş olur.

BİR SUÇUN AFFI SÖZ KONUSU

Önerge metni ve sözcülerin savunmaları, AKP’nin ‘tecavüzcüyü affetmiyoruz’ savunmasını çöpe atıyor. Yukarıdaki cümleyi tekrar okuyun ‘cinsel istismar suçu, fail ve mağdur’ ifadeleri bir suçun affının söz konusu olduğunu gösteriyor.

AKP’nin savunmasındaki diğer çelişki ise ‘bir seferlik kanun’. “Bir seferlikten bir şey olmaz mı?” göndermeleri haksız değil. Ayrıca, Ceza kanunu iddia edildiği gibi ‘mağduriyet’ üretiyorsa yapılması gereken yasayı düzeltmektir. Filan tarihten öncekilerin ne özelliği var ki onlar mağdur, sonrakiler suçlu? Herkes kanun önünde eşitse, bu kanun geleceğe de yürür.

‘MAĞDURİYET’ BAŞKA TÜRLÜ GİDERİLEBİLİR

Yandaş medya ‘mağdur’ ailelerle görüşerek manşet yapıyor. Bakan Bekir Bozdağ, 4 bin tutuklunun tahliye edileceği müjdesini veriyor. Bunlardan bir tanesi bile o şablona uymuyorsa adalet yara almış demektir.

Kaldı ki gerçekten mağduriyet varsa mahkemelerin hareket alanı içinde çözülebilir. Ceza kanunu 18 yaşın altını çocuk kabul etse de, Medeni Kanun 17 yaşında evliliğe cevaz veriyor. 16 yaş ise hakim kararıyla mümkün. 15 yaş ve altındakiler için kanun çıkarıyorsanız, orada biraz durun. O yaştaki çocuğun cezai ehliyeti bile tartışmalı, evliliğe rızasını nasıl tespit edeceksiniz?

Daha korkunç olanı, metinde bir yaş sınırı olmaması. Bu, daha küçük yaşlardaki çocukların maruz kaldığı istismar davaları da düşecek demektir. Ayrıca evliliği, mağduriyet telafisi hatta ödül gibi sunmak iğrenç bir aldatmaca. Tam tersine müebbet cezaya dönüşme ihtimali daha yüksek. 65 yaşında torun sahibi bir kadının gözyaşları içinde ‘kocasına’ beddua edişini dinlemiştim.

ADRESE TESLİM KANUN

Önerge sahibi AKP’lilerden Ramazan Can’ın söyledikleri sanki kanunun adrese teslim çıkarıldığını gösteriyor. Can, “Buradaki hadise evlenme yaşı tutmadığı halde bir evlenme yapılmış bir akit edilmiş düğün dernek kurulmuş, düğüne siyasiler protokol katılmış neticede bu hadiseden bir çocuk meydana gelmiş. Doktorun ihbarı üzerine savcılık devreye girmiş on küsür yıl ceza almış ve kız çocuğu bebeğiyle ortada kalmış. Bunun üzerine bu travmatik duruma karşı bir önlem almamız gerekiyor” diyor.

Hatırlı ve yüksek yerlerde tanıdığı olan bir ‘mağdur’ karşımızdaki galiba. Can’ın “Bu tür hadiselerde vereceğimiz cezalarla çocuğu dağa kaldırmış, tecavüz etmiş alçak sapıklara vereceğimiz cezalar aynı olamaz” sözleri hukuk bilenler tarafından acı tebessümle karşılanıyor. Cezalardaki alt sınır, üst sınır ağırlaştırıcı düzenlemeler zaten bunun için var.

Yakın tarihimiz onlarca kez tecavüze uğramış çocukların ‘rızası var’ denilerek mağdur ve rencide edildiği örneklerle dolu. Mahkemelerin bıraktığı bayrağı parlamento almış görünüyor. Tepkinin asıl sebebi ise pişkince savunmalar…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Bu haberi belki onlarca yerden okudum. Hiçbirinde de “evliliğin hangi durumda olacağına ilişkin” bir bilgiye rastlamadım. Eğer anne babanın rızası ile evlilik yapılmışsa ve halkın örfen “meşru” gördüğü, ancak kanunun “cinsel istismar suçu” saydığı fiil gerçekleşmişse bu durumda ceza alana af başka; yok evlenme gerçekleşmeden olmuş ve suçlu, mağdur veya ailesinin izin vermemesine karşın sadece “evlenebilirim” dediğı için affediliyorsa af başka değerlendirilmeli. Koca koca adamlar, bu konuyu düzeltecek bir düzenleme yapamıyorlar mı? Ben halktan basit bir tr724 okuru olarak öneriyorum: “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, fiilin işlendiği tarihte mağdurun akıl ve ruh sağlığı ile bedensel gelişiminin evlenmeye engel bir şart taşımaması, ailelerin karşılıklı rızası ile fail ile evli olduklarının tespiti halinde failin affına…”
    Tabii devlet iktidarını kullanan zalimler 4000 insanı salıverip yerine 4000 suçsuz masumu almayı planlıyorlarsa bu çalışmayı “maske” yapıyorlar demektir. Önümüzdeki günlerde göreceğiz.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin