İmaj için futbola Katar Katar para akıttılar [Haber-İnceleme: Efe Yiğit]

Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen, Libya, Maldivler ve Mısır’ın teröre destek olduğu gerekçesiyle Katar’la olan ilişkilerini kesmesi dünya kamuoyuna bomba etkisi yaparken, Körfez’in bu küçük ülkesi bir numaralı gündem maddesi hâline geldi. Siyasi gelişmelerle dünyanın gündemine giren Katar, uzun zamandır uluslararası spor organizasyonlarında konuşuluyordu. 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağının ilan edilmesiyle birlikte Katar ciddi anlamda ilgi topladı.

Dünya Kupası organizasyonunu alan Katar, bir yandan rüya gibi bir turnuva diğer yandan ise ülkesinin adını spor müsabakalarında duyurmak için kesenin ağzını açtı. FIFA’daki rüşvet depremi sırasında Katar’ın ev sahipliğini rüşvetle aldığı çok konuşuldu. Ancak soruşturmada henüz bu konuda bir kanıt sunulabilmiş değil. Katar’ın Avrupa futboluna yaptığı devasa yatırımlar ise konuşulmaya devam ediyor.

PSG’Yİ SATIN ALARAK İŞE BAŞLADILAR

Coğrafi olarak bir hayli küçük ama kişi başına düşen gelir itibariyle dünyanın en zengin ülkelerinden olan Katar, ilk olarak Fransa’dan Paris Saint Germain (PSG) takımını satın aldı. Qatar Investment Authority isimli devlet fonu, 31 Mayıs 2011’de PSG’nin yüzde 70’lik hissesine sahip oldu. Ne kadar para ödendiği açıklanmadı. Fransa’da ilk kez bir futbol kulübü yabancılar tarafından satın alınmıştı. Bu satışa en çok karşı çıkanların başında dönemin UEFA Başkanı Michel Platini vardı. Ancak Katarlı yeni sahipler, para musluklarını sonuna kadar açarak, eleştirileri def etti. 2010-11 sezonunda transfere sadece 9 milyon Euro harcayan PSG, Katar sermayesinin gelmesiyle 6 sezonda toplam 700 milyon Euro harcadı ve 4 yıl üst üste şampiyonluk kazandı.

MALAGA’YLA İSTENEN BAŞARI HENÜZ SAĞLANAMADI

Katar’ın bir sonraki hamlesi İspanya’da oldu. Ancak Katar Kraliyet ailesinin şahsi fonu tarafından satın alınan Malaga, PSG’nin gösterdiği başarıyı yakalayamadı. Malaga’ya daha az kaynak ayrılsa da 2011-12 transfer döneminde İspanya’nın devleri Real Madrid ve Barcelona’nın toplamından (55 milyon Euro) daha fazla para harcandı (58 milyon Euro). Bu süreçte Malaga yalnızca bir sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılma başarısı gösterebildi. Şimdilik Katar’ın en kötü futbol yatırımı konumunda.

SPONSOR ARAYANLARA KAPI AÇIK

Katar yalnızca takım satın alarak değil sponsorluklarla da Avrupa futboluna ciddi yatırım yaptı. Ülkenin en büyük havayolu şirketi Qatar Airways, Barcelona’nın göğüs reklamı için yıllık 35 milyon Euro’ya anlaşma yaptı. Bu sezon itibariyle forma sponsorluğu sona erdi ancak Katar şimdi de İspanyol devinin futbol sarayı Nou Camp’ın genel sponsorluğu için girişimlerde bulunuyor. Sadece futbolda değil tenis, golf gibi prestijli spor dallarında da Qatar Airways sponsorluğu bir hayli yaygın. FIFA ile de Dünya Kupası için sponsorluk anlaşması imzalandı ve firma 2018 Rusya ve 2022 Katar organizasyonlarında resmi sponsor ve havayolu şirketi olacak.

Katar sermayesiyle bu sezon Türkiye Süper Ligi de tanıştı. Trabzonspor’un forma reklamı Katar Ulusal Bankası (QNB) tarafından 3 yıllığına 7,5 milyon dolara satın alındı.

HER ŞEY 2022 İÇİN!

Katar’ın spor dünyasına yatırım yapma amaçlarından birisi kuşkusuz ‘kolay yoldan’ adını bütün dünyaya duyurmak. Hayli kârlı bir reklam biçimi zira dünyada milyonlarca insan bu organizasyonları seyrediyor. Ancak bir de 2022’deki Dünya Kupası ev sahipliğinin ‘sorunsuz’ işlemesi için çaba sarf ediyor Katarlı yetkililer. Bu şölen için 200 milyar dolarlık bütçe ayrılmış durumda. Ülkedeki statların ‘teknoloji harikası’ olması planlanıyor. Ülke nüfusunun azlığı sebebiyle de bütün bu inşaatlarda göçmen işçiler çalıştırılıyor ve ciddi iş güvenliği ve insan hakları skandallarından bahsediliyor.

GÖÇMEN İŞÇİLERİN KANI

Katar’da çalışan göçmen işçiler 3 sınıfa ayrılıyor. En alt sınıfı Nepal ve Sri Lanka’dan gelenler, orta sınıfı Pakistanlılar ve Hintliler, üst sınıfı da diğer Arap ülkelerinden gelenler oluşturuyor. Stat inşaatlarında çalışan işçilerin büyük bölümü Nepal ve Sri Lankalılar. Bunun sebebi, ‘en az ücretle’ ve günlük 14-16 saat arasında çalışmayı kabul etmeleri. Dünyanın en zengin ülkelerinden Katar’da göçmen işçilerin aylık maaşı 350 dolar olmasına karşılık, çoğu bunun yarısına yakınını ancak alabiliyor. Devasa statlar ve binalar, ‘modern köle’ olan bu insanların alın teriyle yükseliyor.

Göçmen işçilerin hayatı, şantiye ile uyudukları barakalar arasında geçiyor. Katarlıların yaşadığı bölgeye girişleri yasak. Mesai bitiminde otobüslerle başkent Doha’nın dışında kurulmuş baraka evler bölgesine taşınıyorlar. Doha’nın şaşaalı yaşantısının tersine bu baraka evlerde göçmen işçiler iptidai şartlarda kalıyor. Katar, ülkesinin bu karanlık yüzünü dışarıya yansıtacak gazetecilerin şantiye ve baraka evler bölgesine girmesine yasak getirirken, gazeteciyle konuşmak sınır dışı biletini almak anlamına geliyor.

‘KABALA’ SİSTEMİ

Haftanın 6 günü çalışan göçmenlerin Katar’daki varlığı, tahmin edilebileceği gibi işverenin iki dudağı arasında. ‘Kabala’ adı verilen uygulamayla işveren, çalışması için ülkeye getirdiği göçmenin pasaportuna girişte el koyuyor. İşveren ‘istemediği işçiyi’ gönderme yetkisine sahip ve işçilerin Katar kanunlarına göre hiçbir hakkı bulunmuyor. Pasaportları işveren tarafından alıkonulduğu için işçilerin örgütlenmesinin önüne de geçilmiş oluyor. Katar için göçmen işçiler adeta yok sayılıyor. Bundan dolayı şantiyelerde ölen veya yaralananların kaydı tutulmuyor.

BİNDEN FAZLA İŞÇİ ÖLDÜ

2022’de Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak statların inşaatında şu ana kadar en az bin kişinin hayatını kaybettiği iddia ediliyor. Rakamın net olmaması, Katar’ın uyguladığı ‘karartma’ sonucu. Uluslararası Af Örgütü ve Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC), kupanın başlamasına kadar hayatını kaybedenlerin sayısının 4 bini rahatlıkla aşacağı tespitinde bulunuyor. Tartışmaların ardından FIFA, insan hakları örgütlerinin eleştirilerini dikkate alarak, ‘kupanın imajını’ kirletmemek adına Katar’a bu yönde baskı yapmaya başladı. Katar da, ‘kabala’ sistemini değiştireceği sözünü verdi. Ancak bu konuda net bir adım atılıp atılmadığı da bilinmiyor.

Katar’ın spora akıttığı paralar, devasa bir imaj prodüksiyonu ve ülkenin karanlık yüzünü örtüyor. 2022 Dünya Kupası finalleri 21 Kasım’da başladığımda kimse stat inşaatlarında hayatlarını kaybedenleri hatırlamayacak bile. Tabi şimdiki siyasi kriz derinleşip turnuva Katar’ın elinden alınmazsa.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin