Hesapsız harcamaya Finansal Fair-Play tokadı!

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

FİFA’nın transfer yasağı getirdiği son kulübümüz Trabzonspor oldu. Karadeniz ekibi, San Lorenzo kulübünden transfer ettiği Emmanuel Mas’ın en geç 2017 yılının sonuna kadar ödenmesi gereken bonservis taksitlerinden 1 milyon Euro’luk kısmının ödenmemesi nedeniyle davalık olmuştu. Trabzonspor borcunu geçen hafta ödemesine karşılık, FİFA 31 Ocak 2019’a kadar transfer yasağını kaldırmadı. Trabzonspor, FİFA ve UEFA tarafından cezalandırılan ne ilk ne de son Türk kulübü oldu. Kulüplerimiz özellikle UEFA’nın 2011’de hayata geçirdiği Finansal Fair-Play (FFP) kuralına uymadığı için sık sık cezalandırılıyor. Maalesef UEFA’nın 2011 yılında hayata geçirdiği finansal fair play (FFP) ile diğer mali kuralları sonucunda en fazla men cezası alanların başında Türk kulüpleri geliyor.

Kulüpler, son dönemlerde başarıya ulaşmak için hesapsız harcamalar yapınca gelir-gider dengesini kurmakta zorlanmaya başladı. Başarıyı para harcamakta gören kulüplerin bir kısmı iflasın eşiğine geldi. UEFA da 2009-10 sezonu sonunda birliğe üye 53 ülkenin en üst liglerindeki kulüpleri mercek altına aldı. 665 kulübün mali yapısını titiz bir şekilde inceleyen UEFA’nın karşılaştığı manzara, artık bir müdahaleyi gerekli kılıyordu. 665 kulübün yıllık ortalama zararı net 1,6 milyon, borcu da 8,4 milyon Euro’ydu. dönemin UEFA Başkanı Michel Platini, kötü gidişatın önüne geçmek için düğmeye basarken, futbol dünyasının sık sık kullanacağı Finansal Fair-Play’in (FFP) temeli atılmış oluyordu.

FFP’nin temel prensibi oldukça basitti: Kulüplerin gelirlerinden daha fazla para harcamasını engellemek… UEFA, FFP ile kulüplerin ekonomik ve finansal kapasitelerini artırmak, kulüpleri gelirlerini korumaya teşvik etmek, bonservis ve futbolcu ücretlerini sınırlandırmak, kulüplerde mali disiplini artırmak, altyapı gelişimine imkân vermek ve nihayetinde kulüplerin daha uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir finansal yapıya sahip olmalarını sağlamak istiyordu. Özellikle İngiltere Premier Lig takımları oyunculara astronomik ücretler ödüyordu. Gider geliri aşınca zorda kalan kulüpler birer birer zengin işadamları tarafından satın alınıyordu. Premier Lig takımları zengin işadamlarının oyuncağı oluyordu. 2004’te Rus milyarder Roman Abramovich’in Chelsea’yi satın almasıyla başlayan süreçte Manchester United, Liverpool gibi futbolun devleri birer birer zengin işadamları tarafından satın alınıyordu. İşadamları, futbolu ‘yatırım’ olarak görüyor, ‘kazancı’ başarıda gördüğü için hesapsız harcama yapıyordu. FFP, resmen 2011’de hayata geçiriliyordu.

Türk futbolunun durumu daha kötüydü. Milyonlarca liraya hükmeden kulüpler hâlâ dernek statüsünde faaliyet gösteriyordu. Kurumlaşmadan ziyade zengin bir başkan ve yönetim kurulu kurtuluş reçetesi oluyordu. Parayı veren başkanlığı alıyor, hesapsız harcamaların faturası sonraki yıllarda ortaya çıkıyordu. Türkiye’nin ekonomik verileri dikkate alındığında, futbolculara ödenen bonservis ve maaş oldukça astronomik. Süper Lig, futbol kalitesi olarak Avrupa’da 6. sırada gösterilmesine karşılık, ödenen ücretler Bundesliga ile yarışır durumda!

FFP merceğine takılan ilk Türk kulüpleri Beşiktaş ve Bursaspor oldu. 30 Mayıs 2012’de her iki kulübün de 2017-18 sezonu sonuna kadar UEFA tarafından sıkı bir şekilde takip edileceği belirtildi. Her iki kulübün de ceza almasının nedeni olarak oyunculara ödenmeyen maaşlar ve vergiler gösterildi. Beşiktaş’ı FFP ile karşı karşıya getiren, Matteo Ferrari’ye ödemediği maaş ve gelir-gider dengesinin eksi 45 milyon Euro olmasıydı. Yıldırım Demirören zamanında yapılan astronomik transferler ve alınan başarısız sonuçlar, Beşiktaş’ın mali yapısını altüst ediyordu. Demirören’den sonra göreve gelen Fikret Orman yönetiminin ilk yılları, transfere para harcama yerine borç ödemeyle geçiyordu. Bursaspor ise Collins Mbesuma transferi nedeniyle Portsmouth’a ödemediği borcu nedeniyle UEFA tarafından bu cezaya çarptırılıyordu.

11 Eylül 2012’de ise gelir-gider dengesinde sorunlar yaşayan, oyuncularına veya borçlu olduğu kulüplere sağlıklı bir şekilde ödeme yapamayan, aralarında Fenerbahçe ile Eskişehirspor’un yanı sıra Sporting Lizbon, Rubin Kazan ve Atletico Madrid’in de bulunduğu 23 kulübün gelirlerine el kondu. Ancak daha sonra bu kulüplerden 16’sına gelirleri verildi. En ağır cezayı ise Malaga aldı. Malaga, oyuncularına ödeyemediği maaşlar nedeniyle 1 yıl ceza alırken, tekrarı halinde 4 yıl içinde 1 yıl daha ceza alabileceği duyuruldu. UEFA, 2013-14 sezonunda ise 6 kulübün ödül paralarına el koyduğunu duyurdu. Bu kulüpler içerisinde Trabzonspor da vardı.

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’u incelemeye devam ediyor

Şubat 2014’te ise kısa FFP tarihinin en büyük soruşturmaları başladı. Tam 76 kulüp UEFA tarafından soruşturma altına alındı. Soruşturmalar neticesinde G.Saray, Bursaspor ve Trabzonspor’un da aralarında olduğu 9 kulübe ceza verildi. G.Saray, Bursa ve Trabzon’a 200 bin Euro ceza, 1 yıl maaş bütçesi kısıtı cezası verildi. Anzhi’ye 2 milyon Euro cezayla birlikte maaş kısıtı, Rubin Kazan’a 6 milyon Euro ceza, maaş ve transfer harcaması kısıtı, Zenit’e 12 milyon Euro ceza ve maaş kısıtı, Paris Saint-Germain ve Manchester City’ye ise 60 milyon Euro ceza, maaş ve transfer kısıtı verildi. Levski Sofya da tıpkı Türk kulüpleri gibi cezalar aldı. UEFA’nın FFP ile ilgili son cezaları ise 8 Mayıs 2015’te verildi. Beşiktaş ve Karabükspor’un da içinde olduğu İnter, Monaco, Roma, Lokomotiv Moskova, Sporting, Krasnodar, Rostov ve CSKA Sofya’ya ‘sattıklarından daha fazlasını transfer edememe’ kısıtı getirildi.

FFP kuralının en çok cezalandırdığı Türk kulüpleri oldu. UEFA, futbolumuzun dört büyükleri olarak tanımlanan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’u incelemeye devam ediyor. UEFA, 13 Haziran 2018’de, Galatasaray ile yaptığı anlaşma kapsamında sarı-kırmızılı kulübe finansal fair play kuralları kapsamında para ve Avrupa kupalarında futbolcu sayısı kısıtlama cezası verdi. UEFA ile Galatasaray arasında 4 yılı (2018-2019, 2019-2020, 2020-2021 ve 2021-2022 sezonları) kapsayacak şekilde finansal fair play kapsamındaki anlaşma devam ediyor. UEFA, Galatasaray’a FFP’ye uymadığı için 2016’da bir yıl süreyle Avrupa kupalarından men etmişti.

UEFA Kulüp Finansal Kontrol Kurulu, 20 Mayıs 2016’da Fenerbahçe ile yapılan anlaşma kapsamında finansal fair play kriterlerine uymadığı gerekçesiyle sarı-lacivertli kulübe, kadro kısıtlaması ve para cezası verdi, bütçe açığını azaltması gerektiğini açıkladı. Fenerbahçe’nin UEFA ile finansal fair play kapsamında yaptığı 4 yıllık yapılandırma anlaşması 2019-2020 sezonunda bitiyor. Bu anlaşmanın yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda, 2016 yılında Galatasaray’a uygulandığı gibi Fenerbahçe’ye de en kötü senaryoda Avrupa’dan men cezası gelme olasılığı bulunuyor.

Beşiktaş, 2015 yılında finansal fair play kriterlerine uymadığı için UEFA ile anlaşma yaptı ve kulübün mali durumu denetim altına alındı. Anlaşma kapsamında siyah-beyazlı kulübün bu sezon sonuna kadar incelenmesine devam edilecek. Trabzonspor’un ise UEFA ile 2016 yılında yaptığı finansal fair play anlaşması kapsamında kulübün mali durumu denetim altına alındı. UEFA, Trabzonspor’un anlaşma kurallarını kısmen yerine getirmesi nedeniyle Avrupa’ya bildirdiği futbolcu sayısındaki kısıtlaması sürdürüyor. Bordo-mavililerin bu sezon sonuna kadar inceleme ve anlaşma şartları devam edecek.

FFP kuralları kapsamında şimdiye kadar Galatasaray, Beşiktaş, Bursaspor, Gaziantepspor ve Kardemir Karabükspor olmak üzere 5 Türk takımı Avrupa müsabakalarından men cezası aldı. Galatasaray 2016, Bursaspor 2014, Beşiktaş 2012-13, Karabükspor 2016-18 ve Gaziantepspor 2012’de FFP kuralına takılarak UEFA tarafından Avrupa kupalarından men edildi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin