YORUM | SEMİH ARDIÇ
Koza İpek Holding davasında savcı talep ettiği cezaları mahkemeye bildirdi. Savcı, Cafer Tekin İpek’in 90 sene, Melek İpek’in ise 20 sene hapse mahkum edilmesini talep etti.
O Melek İpek ki ismi gibi melek! Devlete okullar bağışlamış, yardıma muhtaç herkese el uzatmış bir hayırsever.
Dün İpek ailesinin kapısından ayrılmayan Bülent Arınç, Melek Hanım’a 20 sene hapis cezasına ne der acaba?
KARINCAYI İNCİTMEMİŞ İNSANLARA CANİ MUAMELESİ
İçinde hamile kadının bulunduğu arabaya saldıran baklavacı kardeşleri ilk duruşmada tahliye eden mahkemeler karıncayı incitmemiş insanlara cani muamelesi yapıyor.
“Silahlanın. Kanları ile banyo yapacağız.” diyen mafya lideri Sedat Peker’i kapıda karşıladıktan sonra “takipsizlik” kararı veren savcılar tek suçu hayırseverlik olan İpek ailesinin terör örgütü üyesi olduğunu iddia edebiliyor.
Ankara 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Cumhuriyet savcısının esasa dair mütalaasına kalırsa Türkiye’de en azılıCafer Tekin İpek “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 sene, 14 defa Vergi Kanunu’na muhalefetten 70 sene, Sermaye Piyasası Kanunu’na (SPK) muhalefet suçundan beş sene olmak üzere toplam 90 sene hapse mahkum edilmeli.
DİYET BORÇLARINI ÖDÜYORLAR
Hukukun “iktidarın köpeği” olarak kabul edildiği şu zillet devrinde bu cezaları talep eden savcılar mevcut düzene olan diyet borçlarını ödüyor.
Üç seneden beri devam eden davada İpek ailesinin iddia edilen suçlarla irtibatını gösteren tek delil bulunamadı. Hukuk zerre kadar cari olsaydı bu dosya çoktan kapatılmış, Cafer Tekin İpek ve diğer tutuklular tahliye edilmişti.
Hâl böyle iken Saray’a yaranmak için azılı katiller için bile telaffuz edemedikleri cezaları karıncayı incitmemiş insanlara reva görüyorlar.
Savcı göze girme yarışında hızını alamadı ve davada ismi geçen 20 kişiye ait hisselere müsadere yoluyla devlet tarafından el konulmasını talep etti.
HALKA AÇIK BİR ŞİRKETTE NASIL VERGİ KAÇIRILIR?
Vergi Kanunu ya da SPK’ya muhalefet iddiasında bulunan savcılar Koza İpek Holding’e kayyım atanmasında hüccet kabul ettikleri bilirkişi raporunda ne yazdığını unuttu herhalde.
İşini bilir-kişi Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’ya göre “Türkiye gibi kayıt dışılığın böylesine mükemmel bir muhasebe şüphe uyandırıyordu.”
Türkiye’nin en nadide holdinglerinden birine el koyarken “kayıt sistemi mükemmel” diyeceksiniz, ceza isterken de “kayıp-kaçak var” iddiasında bulunacaksınız, öyle mi?
Madencilik ve matbaa şirketi Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören bir gruba vergi kaçakçılığı ithamında bulunan bir savcıya hak ve adaletten bahsetmenin manası var mı?
Sıradan bir şirket senede bir kere bile teftiş edilmezken halka açık şirketler üçer aylık dönemler halinde her kuruşun hesabını verir. Vaktinde vergi rekortmeni ödülü verdikleri şirketlere şimdi vergi kaçakçılığı suçlaması yapılıyor.
KARA PARA VE GÖMÜLMÜŞ ALTINLAR NE OLDU?
Bu arada hani kara para aklanmıştı? Nerede o suçun delilleri? Sarayın kalemşorları “kara para” iftirasını attıklarında Akın İpek, “İddia ettikleri şekilde tek kuruş bulsunlar bütün servetimi onlara bağışlayacağım.” demişti.
Kendi tesis ettikleri mahkemeler bile böyle bir suçu ispat edemiyor. İpek’in otelinde güvenlik kameralarını kapatıp gece yarılarında kazı bile yaptılar. Gömülen altınları bulacaklardı güya!
Savcının sunduğu mütalaa bütün bu iftiraların asılsız olduğunun itirafıdır. Ehl-i vicdan sahibi herkes gayet iyi biliyor ki İpek ailesinin tek suçu var. O da hayırseverlik.
Amerika’da, İngiltere’de veya herhangi bir medeni memlekette devlet başkanları tarafından taltif edilecek bu insanlar Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan tarafından cezalandırılıyor.
Erdoğan Hizmet Hareketi’nden öcünü bu şekilde alıyor. Fakir talebeye burs veren insanlara terörist muamelesi yapıyor.
AKIN İPEK, AKP’NİN İNGİLTERE’YE GÖNDERDİĞE DOSYADAN YARGILANDI, BERAAT ETTİ
Mahkeme 14 Ekim’de yeniden toplanacak. Muhtemelen o duruşmada karar verilecek. Ümit edelim ki mahkeme heyeti, savcının hezeyanlarından ibaret mütalaaya göre değil, vicdan ve hukukun işaret ettiği kararı verir.
Aynı dosya ile Akın İpek’in İngiltere’den iadesi talep edilmişti. İngiliz mahkemesi İpek’in beraatine ve iade talebinin reddine karar vermişti. İpek ailesinin suçsuzluğunu tescil eden o karar dururken AKP’nin adliyedeki uzantısı savcıların ithamları ne İpek ailesine ne de Boydak ailesine yapışabilir.
Sanayi ve madencilik gibi Erdoğan ve şürekâsının uzak durduğu sektörlerde dünya çapında rüştünü ispat etmiş ailelerin mağduriyeti ve hakları iade edilmeden Türkiye belini doğrultamayacak.
SANAYİCİ CEZALANDIRILIYOR, TEFECİYE GÜN DOĞDU
AKP’nin gasp gettiği Boydak Holding’in hakikî sahiplerinden Mustafa Boydak’ın dikkat çektiği gibi mülkiyet hakları iade edilmeden ve tutuklu işadamları hürriyetlerine kavuşturulmadan iktisadî krizin aşılması mümkün değil.
Mülkiyet hakkını çiğneyen bir iktidar canını sıkan her şahıs ya da şirketi zorbalıkla cezalandırıyor.
Böyle bir ekonomide olsa olsa “yatırımcı” kılıklı tefecilere; Galip Öztürk, Fadıl Akgündüz, Sedat Peker ve Çiftlikbank’ın kurucusu Tosuncuk gibi işadamı görünümlü dolandırıcılara gün doğar.
Dün dövizden, bugün faizden “arbitraj” geliri eden lobileri ihya eden AKP vergi rekortmenlerinin terör örgütü üyesi olduğuna inanmamızı istiyor. Böylece büyük soygun herkesin dikkatinden kaçırılıyor.
Bu karanlık devir er ya da geç bitecek. Hayırseverliğe 90 sene hapis cezası isteyen savcılar o gün insan içine çıkamayacak.
Tekrar ediyorum. İpek ve diğerlerinin tek suçu var: O da hayırseverlik!