Hasta tutuklu Merve Gökkaya’nın annesi: “Ben yavrumu istiyorum; dayanacak halim kalmadı”

9 Eylül 2016’dan bu yana Konya Ereğli bulunan hasta tutuklu Merve Gökkaya’nın annesi Gülşen Şahin, kızının 7.5 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylanmasına isyan etti. “Yüreğim yangın yeri. Ben yavrumu istiyorum; dayanacak halim kalmadı. Yavrular analardan ayrı kalmasın.” diyen Şahin, kızının yürüyemez hale geldiğini anlattı.

“Benim çocuğumun gerçekten suçunu bulun, idam sehpasına getirin asın, eğer o sehpaya ilk tekmeyi vuran ben olmazsam en namerd insanım. Burada Türkiye’nin gözü önünde, bütün Müslümanların huzurunda, Allah’ın huzurunda söz veriyorum.” diyen Gülşen Şahin, “Vallahi ecdad kalksa yüzünüze tükürür.” ifadelerini kullandı.

Anne Gülşen Şahin Bold Medya’dan Sevinç Özarslan’a konuştu.

“Dün sabah kahvaltıyı hazırladım. Sıcak bir çay içelim, kahvaltı yapalım derken, avukatımız aradı; ‘Merve’nin cezasını Yargıtay onayladı’ dedi. Sofrada yüzüme kara geldi, lokmalar boğazıma dizildi. Bir bardak çayım rezil oldu. Yavrumu suçsuz 3 senedir yatırıyorlar. Üç sene önce Kurban Bayramını rezil ettiler. Rabbim dilerim Allah’tan bu dünyada da öbür dünyada da yüzleri gülmesin. Onların da bayramları kara gelsin. Onların da umutla bekledikleri günlerde ışıkları sönsün. Kim bu vatanın ışığını söndürmeye çalıştıysa, kim bu çocukların üzerine suç atmaya çalıştıysa ben öyle diliyorum yüze Rabbimden, ben bir anneyim, yüreği yaralı bir anne…”

SUÇLARI KIZIMIN ÜSTÜNE YIKTILAR

Üç evladım var, iki erkek evladımı askere yolladım güller gibi. Merve de okudu, ne mutlu dedim vatana millete… Herkesin yavrularını yetiştirmeye çalışıyor kızım. Ziyaretime geldiği zaman 2 saat zor dururdu. ‘O yavrularımın, kızlarımın başına bir şey gelirse hesabını Allah’a veremem anne’ derdi; ‘Zamanın fitneleri o kadar çok ki, uyuşturucu satanlar mı ararsın, kötü yola düşürmek için yavruların peşlerinde dolanan züppeleri mi ararsın, yurtlarında önünde kaynaşan zamanenin fitnelerini mi ararsın, ne olur anne hakkını helal et, yavrularım beni bekler’ derdi. Yarım saat, bir saat dururdu yanımda, daha fazla kalmazdı. Bu suç oldu. Bunu suç kabul ettiler. Yavrum kimseleri incitmedi. Anne olarak ben utanırdım onun ahlakından. Öyle güzel ahlaka sahipti. Ama çocuğumu suçlu tayin ettiler. Suçları kızımın üstüne yıktılar.

ŞAPIR ŞAPIR DAMLAYAN CEZAEVİNDE KALDI

Darbe olduğunda hem damadım hem kızım biz Kazlıgölde’ydik. Çocuğum kimseye zarar etmedi ki, karıncayı bile incitmez ama onu terörist ilan ettiler. Terörist anneleri HDP’nin kapısında bekliyor, ben kimin kapısına gideyim de bekleyeyim. Benim yüreğim yanıyor, benim kızım hasta. Sapasağlam alıp götürdüler (9 Eylül 2016). İlk sene hiç kullanılmayan cezaevinde kaldı. ‘Üstü böyle şapır şapır akar anne, battaniye sırılsıklam olurdu’ derdi. O yıl kışı geçirdi, bahara varmadan hastalandı. Yavaş yavaş tutulmaya başladı. Ondan sonra da vücudunun her yeri kitlenir oldu. Kitlendiği anda da götürmediler doktora. Hiç götürmediler dersem yalan olur. Ben ölüp hakka can vereceğim, Allah soracak ben cevabını vereceğim. Tahliller yapıldı ama o anda götürmedikleri için derdi nedir, çaresi nedir bulamadılar. Bir sürü kas gevşetici verdiler, ağrı kesici verdiler onlar da zamanla çocuğumun vücudunda aksi tesir yaptı.

ANNE YİNE SANCILARIM BAŞLADI, DEDİ

Merve daha 28 yaşında. Tekerlekli sandalye ile koridora kadar getiriyorlar. Görüş yaptığımız odaya iki kişinin kolunda geliyor. Kendi özel işlerini; çamaşırını yıkayamıyor, vücudunun temizliğini yapamıyor, özel ihtiyaçlarını gideremiyor. Salı günü telefon görüşünde bana ‘anne sancılarım yine başladı’ dedi. Kış geldi kapıda. Çocuğum dışarıda olsa kaplıcaya götürürüm, doktorunu hekimi bulurum, bir şey yaparım ama elim çocuğuma ulaşmıyor. BİMER’e de yazdım, Cumhurbaşkanına yazdım, her yerlere yazdım ama kimse elimden tutmadı, kimse yardımcı olmadı. Benim yavrum çürüyor orada. Dört duvar arasında. Ne olur sesimi duyun, bir yardım eli uzatın.

HANGİSİNE YETİŞEYİM

Aldığım bir emekli maaşı. İki mahkuma bakıyorum. Büyük oğlum rahatsızlandı, bipolar teşhisi koydular. Onun iki yavrusu var. Büyük kızının beyni kitlenmiş, her hafta psikologa götürüyorum. Ona mı yetişeyim, buna mı yetişeyim hangi birine yetişeyim. Önceleri biraz börektir, katmerdir bir şeyler yapıyordum, eşime yardım ediyordum. Şimdi rahatsızlığımdan dolayı onu da yapamıyorum. Kalp krizi geçirdim, şeker hastasıyım tansiyon hastasıyım, ben maddi bir şey istemiyorum, ne olur bana yardım edin, yavrumu bana verin ne olur. Dayanamıyorum, dayanacak halim kalmadı. Sesimi duyan yok mu? Sesime ses verin.

KADINLARLA, ÇOCUKLARLA BU KADAR UĞRAŞAN OLMADI

Yavrum çıkmadan ölecek diye çok korkuyorum. Ölümden değil, her canlı mutlaka ölecek ama yavrum kolsuz kanatsız kalacak diye korkuyorum. Onu doyasıya kucaklayamamaktan, sevdiği yemekleri yapamamaktan korkuyorum. Ne olur bu çile, bu zulüm bitsin. Anneler yavrusuz kalmasın.

Müslümanlara, inananlara zulümler her zaman olmuş ama kadınlarla, çocuklarla bu kadar uğraşan olmadı. Kadınlar ne yaptı ya, bu kadınlar ne yaptı! Asıl teröristler dışarıda gezerken, asıl vatanı bombalayanlar dışarıda gezerken, asıl zulümleri yapanlar dışarıda gezerken garibanın çocuğuna mı eliniz uzanıyor ya!

ERBAKAN’A OY VERDİM, AKP ÇIKTI ONLARA VERDİM

Ben 55 yaşındayım. Kullandığım oyları Erbakan hocaya verdim, AKP çıktı AKP’ye verdim. Ben başka bir partiye oy vermedim. Bize bu zulmü reva görmeyin, bu zulümleri kaldırın, Allah rızası için yalvarıyorum size.

HANİ ALT TABAKA İBADET TABAKASIYDI…

Alt tabaka hani ibadet tabakasıydı, hani orta tabaka ticaret tabakasıydı, hani üst tabaka ihanet tabakasıydı. İhanete seslenemediniz, ticarete elinizi uzatamadınız, ama nerede bir garibanın çocuğu varsa eliniz ona ulaştı, kusura bakmayın. Bu millet enayi değil artık, biz enayi değiliz, bir Gülşen Şahin’in garip kızını mı buldun, el uzatacak, tutuklayacak. Ne istedin benim çocuğumdan!

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin