‘Hain’ Ali Kemal’in torunu Türkiye’de!

Boris Johnson, Londra Belediye Başkanı olduğunda Türkiye’de hakkında çok sayıda haber yapılmıştı. Cumhuriyet’in ilk “hain”lerinden Ali Kemal’in torunu olan Johnson’un İngiltere’de etkili bir pozisyona gelmesi ikircikli bir ruh hâli yaşatmıştı. “Hain”in torununa sevinsek mi, üzülsek mi?

Ali Kemal, II. Abdülhamit döneminde Avrupa’ya okumaya gidip memlekete dönünce muhalif olan ve gazetelerde yazılar yazdığı için hapsedilen, sürgüne gönderilen kuşaktan. Onu diğer Jön Türklerden ayıran önemli hususlardan birisi, daha sonra İttihat ve Terakki’ye evrilecek olan hareketle mesafeli olması. Öyle ki, Devlet-i Âli Osman ona devlet görevi bile veriyor ve Belçika’ya ikinci kâtip olarak atıyor.

II. Meşrutiyet’ten bir gün önce İstanbul’a dönen Ali Kemal, İttihat ve Terakki’nin iktidara gelme ve iktidardan uzaklaşma dönemlerine göre bir İstanbul’da bir Paris’te yaşamaya devam ediyor. Birinci Dünya Savaşı bitip de İttihatçı Paşalar ülkeden kaçınca, tekrar İstanbul’a dönüp gazete çıkarıyor ve bu ona Damat Ferit Paşa hükümetinde Maarif Nazırlığı (Eğitim Bakanlığı) getiriyor.

Ali Kemal, bu görevdeyken Milli Mücadele’ye karşı tavır alıyor. İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin kurucuları arasında bulunuyor. Meclis’te yaptığı konuşmalarda “Türklerin idare etmeye ehil olmadığı” yönünde görüşlerini dile getiriyor. İngiliz Mandası olmayı teklif ediyor.

Tabi bu hareketleri kaydediliyor bir kenara. 1922’deki Büyük Taarruz’da Milli Mücadele başarıya ulaşınca, “nedamet” getiriyor. Gelgelelim, 14 Kasım 1922’de Teşkilat-ı Mahsusa (dönemin MİT’i) ekiplerince linç edilerek öldürülüyor. Mezarı dâhi 1950’lerde ancak bulunuyor.

İşte bu Ali Kemal’in torunu olan Boris Johnson, son birkaç yıldır İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması için çalışıyordu. Medyada hakkında hayli alaycı yazılar çıksa da, Brexit başarısı ona Dışişleri Bakanlığı olarak geri döndü.

Bu süreçte Brexit’in en çok gündeme getirdiği konulardan birisi Türkiye’nin AB üyeliğiydi. Türkiye AB’ye üye olursa, Türklerin Avrupa’ya akın edeceğini söyledi kampanya. Johnson daha da ileri giderek, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında açılan “hakaret dolu şiir yazma yarışması”na katıldı ve birinci oldu.

Gerçi denilebilir ki Johnson’un Türkiye’ye dair tutumu zaman zaman değişiklik gösteriyor. 2007’de de Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen demeçler vermişti.

Neyse ki Boris Johnson’un dışişleri bakanlığı korkulduğu gibi başlamadı. Bakanlık öncesi söylediği hemen bütün sözleri geri almak durumunda kalan Johnson, Türkiye’ye gelip Erdoğan’la görüşerek, yazdığı şiiri de unutmuşa benziyordu. Ta ki bir İngiliz gazeteci bunu ona hatırlatana kadar. Johnson, geçiştirmeyi yeğledi.

Ayrıca ailesinin köklerinin Türkiye’den olduğunu belirtti ama mesela Ali Kemal’in nasıl öldüğünden dem vurmadı tabi ki. Dışişleri Bakanlığı’nda çok eskiden görev yapan akrabaları olduğunu vurgulamakla yetindi. Ayrıca Brexit’teki pozisyonunun aksine “Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyeceklerini” belirtti.

Bir zamanların meşhur ‘hain’i Ali Kemal’in torunu, gün gelip İngiliz Dışişleri Bakanı olarak kapımızı çalıyor işte. Tarih, Türklere ne oyunlar oynuyor…

– – – – – – – – – – –

Ziyarette Erdoğan’ı kızdıran şiiri gündeme gelmedi!

boris

Johnson’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yazdığı hakaret dolu şiirin gündeme gelip gelmediği oldu. Daily Mail gazetesi, ziyaret sırasında, Johnson’ın bir süre önce Spectator Dergisi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili açtığı hakaret içerikli şiir yarışmasında birinci gelen şiirinin gündeme gelmediğini yazdı. Gazete “Ayıp şiir Türkiye’de gündeme gelmedi” diye yazarken, Türk kökenli olan Boris Johnson’ı Türkiye’deki Dışişleri Bakanlığına ziyaretinde dedelerinin ve kuzeninin diplomat olarak çalıştığını hatırlatarak “burası atalarımın vatanı’ açıklamasını aktardı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin