Güzel insanlar

Yorum | Mehmet Ali Özcan  @mehmet_aliozcan

Yarım asra yaklaşan ömrümde çok sayıda güzel insan tanıdım. Ne yazık ki, Türkiye’deyken günlük hayatın koşuşturmaları içinde bunun üzerine düşünmeyi ihmal etmiştim. Bunu fark ettiğim zamanlar olmuştu ama şu anda yaptığım gibi kayıt altına almayı hiç düşünmemiştim.

Mülteci vasfıyla bulunduğum ülkede düşünmek ve muhasebe yapmak için çok zamanım oldu. Burada oturum alıp da çalışma yasağım kalktığında belki o koşuşturmalı günlere döneceğim. Ama ne olursa olsun son dönemde tanıdığım insanları unutmam mümkün değil.

Nasıl unuturum ki? Gaybubet yaptığım dönemde ihtiyaçlarımızı karşılayan, kendisini riske atarak bize eşlik eden ve bunu bir hizmet olarak telakki eden arkadaşlarımı her zaman hayırla yâd edeceğim. Onlara olan borcumu ödemem mümkün değil biliyorum. Kıymet-i harbiyesi var mıdır bilmiyorum; yapabildiğim yegâne şey onları dualarımda anmak…

Hicret diyarına gelenlere, mülteci kampında kendi kıyafetlerini veren insanlar gördüm, tanıdım. Hele o kamplarda kadınlar ve çocuklar, rahat ve mutlu olsunlar diye gayret edenleri gördükçe  böyle kardeşlerim olduğu için Allah’a şükrettim…

Binbir zorlukla gittiği ülkede kendisi de mülteci olmasına rağmen “Ben ensar, muhacir bilmem; şu anda yardıma ihtiyacı olan birçok insan var. Bir şeyler yapmamız lazım…” diye dertlenenler gördüm, onlarla dost oldum…

Yunanistan’a adım atanlara yardımcı olabilmek için başka bir ülkeye gitmeyip orada kalan veya gidişini bir süre erteleyen hizmet ehli insanlar tanıdım. Evleri ziyaret edip gıda ve kıyafet dağıtan, yeni bir hayat kurma arefesindeki insanlara yol gösteren bu insanları nasıl unutmak ne mümkün?

Yaşayan bilir; Yunanistan’da ekonomik krizden dolayı halk ulaşım araçlarına para ödemeyerek sivil bir itaatsizlik örneği sergiler. Yetkililer de bunu anlayışla karşılar ama bunun bazı istisnaları vardır. Bu istisnalardan birine takılıp ceza alan ama bunu ödeyemeden Yunanistan’dan ayrılan bir arkadaşım var. Ceza fişini cüzdanında taşıyor ve “Onlar bize kucak açtı, bir gün oraya gidersem cezamı ödeyeceğim yoksa yemek yediğim kaba tükürmüş olurum” diyor. Bana böyle hassas bir dost veren Rabbime şükürler olsun…

Bir iş için telefonla 1–2 kere görüştüğüm arkadaş “Hocam sizden bir şey rica edecektim… Yakın zamanda hatim duası yaparsanız, unutmazsanız ve müsait olursanız sürecin mağdurlarından olup vefat eden eşimin ismini de anabilir misiniz?” diye mesaj attı. Yüzünü dahi görmediğim bu insanla zaman içinde samimiyetimiz arttı ve artık o benim dostum…

İltica ettiğim ülkede bir sürpriz yaşadım… Ortak tanıdıklar üzerinden bir çocukluk arkadaşımın burada olduğunu öğrendim. Son görüşmemizin üzerinden neredeyse otuz beş yıl geçmiş… Beni evinde misafir edip “Burada istediğin kadar kalabilirsin, iş kuracaksan sermayeyi dert etme…” diyecek kadar gönlü geniş ve samimi bir dostum olduğu için Rabbime şükürler olsun…

Her görüşmemizde zorla cebime para koyan kadim bir dostum var burada… Eskiden olduğu gibi her konuda yine yanımda… “Benim elimden ensarlık adına ancak bu geliyor. Nasıl ki imkânı yerinde olsa da öğrencilere her zaman zekât verilebiliyorsa, bir mülteci olarak da sana her zaman yardım düşer.” diyen böyle bir dostlardan Rabbim herkese versin…

Türkiye’de cadı avı başlayınca kendisini tehdit eden eşinden boşanıp üç çocuğuyla mülteci kamplarında hayat mücadelesi veren bir abla tanıdım. Bulunduğu zor şartlar altında dahi köşesine çekilmeden mazlumlara yardım edebilmek için çırpınan fedakâr ablaların sayısının çok olduğunu biliyorum. İşte onlardan biriyle mazlumlara yardım edebilmenin verdiği huzuru tariften acizim…

“Yaşananlar unutulmasın” diye amatörce bir şeyler yazan, yayınlayan ve arşivleyen güzel insanlar tanıdım. “Bir süre sonra bunlar unutulur, gelecek nesillere bugünleri anlatan eserler bırakmak lazım…” diyerek çırpınıp duran, derdini seven insanlar tanıdım…

“Şimdiye kadar yaptıklarımızın karşılığını aldık, artık karşılıksız verme zamanı…” diyerek bilgi ve tecrübesini internet ortamında paylaşan fedakâr eğitimciler, psikologlar, uzmanlar tanıdım. Faydalı olma adına “daha neler yapılabilir” diyerek birlikte dertlendiğim insanlar! Hep öyle kalın, Rabbim sayınızı artırsın…

Sanal ortamda birçok sohbet-i canana katıldım. Ama hiçbiri eşini veya çocuğunu kaybedenlerin anlattıkları kadar etkilemedi beni… Anlatanlar ağladı, dinleyenler ağladı… “Veren O, alan O…” demek kolaydır da, gözü önünde çocuğunu ve eşini kaybedenlerin tevekkül ve sabırlarını izah etmekten acizim. Böyle güzel insanlarla aynı safta, birlikte olmaktan daha mutlu ne olabilir ki?

Eminim son dönemde sizlerin de böyle dostları olmuştur. Sakın unutmayın onları, vefalarına sadakatle karşılık verin… İnanın böyle güzel insanların sayısı çok… Gösteriş meraklısı olmadıklarından kendilerini ortaya atmıyorlar. Bırakın yine öyle kalsınlar ama siz bilin ve takdir edin. Takdir edin ki güzelliklerine daha büyük güzellikler katsınlar…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Cok guzel bir yazi olmus
    Kimseye dokundurmadan
    Herkesi kucaklayarak ve farkindalik olusturmus sunuz
    Su anda en onemli isimiz farkindalik olusturmak diye dusunuyorum
    Yani nimetlerin farkina vardirmak
    Sukretmek
    Hamdetmek
    Cok guzel insanlarin icimizde oldugunu belirtmek biz bitmedik demek cok onemli
    Yani eksilere degil pozitiflere bakmak onemli

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin