Gölge boksu

YORUM | NACİ KARADAĞ

Bir iktidar düşünün ki gırtlağına kadar suça, kanun dışılığa, yalana, infaza, entrikaya gömülmüş.

Bir iktidar düşünün ki en bayağı eşkıya çetesinden bile daha kuralsız ve daha acımasız hareket ediyor.

Bir iktidar düşünün ki hukuku paspas etmiş, rakamların ağzını burnunu kırmış, neredeyse doğru söylediği bir tek cümle kalmamış.

Bir iktidar düşünün ki, değil uzan vadeli, yıllık, aylık, hatta haftalık bile düşünmüyor artık. Gündelik yaşıyor ve strateji üretiyor.

Bir iktidar düşünün ki yalanların boyu kısılmış ama büyüklüğü devasa boyutlara ulaşmış.

Bir iktidar düşünün ki kutsalı, kuralı, ahlakı kalmamış.

Bir iktidar düşünün ki, kayıp olan evlatlarını 700 haftadır arayan yüreği yanık anneleri terörist olarak ilan etmiş.

Bir iktidar düşünün ki, yurt dışında haritada yerini bile bilmediğimiz bir ülkedeki öğretmeni, sırf kininden dolayı milyon dolarlar rüşvet vererek mafya yöntemiyle özel uçaklarla ülkeye getirmekle övünmüş.

Ve yine bir iktidar düşünün ki, işler sarpa sarınca gerçek teröristin elindeki güvenlik mensuplarının acılı ailelerinin acılarını kullanarak prim yapmaya çalışıyor.

Yakınları PKK’nın elinde yıllardır tutulan anneleri şimdi hatırlıyor.

Bilmem hangi ülkede milyonlar döküp en karanlık mafya ile birlikte hareket ederek eğitimci getirmekle övünen bu sahte cesurlar yıllardır terör örgütünün elindeki güvenlik mensuplarını, Mehmetçiği umursamamış ama şimdi umurunda gibi davranmaktan utanmıyor.

Üstelik sorumluluk kendinde olduğu halde, acılı aileleri bir siyasi partinin kapısına yığıyor!

Ülke batmadan hukuk geri döner mi artık emin değilim. Ama ola ki bir gün hukuk geri dönerse, en karanlık ve kalın dosyalardan biri post modern Türk glodyosu olacaktır.

Ergenekoncu asker eskilerinden tutun da SADAT’a kadar pek çok karanlık oluşum var. Bizzat Öcalan’ı seçim kampanyasında kullanacak kadar PKK ile içli dışlı bir iktidar var. Suriye’deki kan gölüne silah ve terörist taşıyan bir yapı var bu ülkede.

En tehlikeli olanları ise SETA gibi yapılar. Aleni infaz ve haysiyet katliamı yapıyorlar sürekli. Pelikan da Türk gladyosunun son dönemdeki en tehlikeli ve kuralsız yapılarından biri.

Bizzat kendi partisindeki Başbakan’ı bile acımasızca infaz edebilecek kadar fütursuz bir yapı Pelikan.

Eskinin gladyosunda bir kural, bir etik değerler disiplini vardı.

Şimdikiler acımasız ve fütursuz.

Herkesin gözü önünde yapıyorlar eylem ve infazlarını.

İsimleri de mekanları da çok iyi biliniyor.

Teker teker görevleri bile biliniyor.

Biz değil kendi içlerindeki kişiler anlatıyor bunları üstelik.

Hatta ve hatta bizzat Cumhurbaşkanı ziyaret edebilecek kadar gözü dönmüş durumda.

Bu karanlık yapının ilk kurbanı olan müstafi Başbakan Ahmet Davutoğlu son dönemde yine ortaya çıktı.

Şahsen ben hala olan bitenin Davutoğlu-Erdoğan danışıklı dövüşü olduğuna inanıyorum.

Başta söylediğim gibi, iktidar meşru bir siyasi yapıdan ziyade bir şebeke/mafya yapılanması görüntüsü veriyor artık. Mafyaya girenleri birer suç işletildiği gibi, kendi aralarındaki insana pek çok kanunsuzluk yaptırdıkları için içleri çok rahat. Kimsenin kendilerine yamuk yapabileceğini düşünmüyorlar.

Davutoğlu meselesi de öyle.

Yurt içindeki terör eylemlerinden, Suriye’nin içinin karıştırılmasına kadar pek çok konuda pek çok hamleyi ona yaptırdıkları için rahattılar.

Ancak Davutoğlu enteresan bir şekilde, özellikle Ankara ve Suruç katliamlarını bizzat iktidarın organize ettiğini ima etti.

Hemen karşı hamle gelince de “Devletin bekası” geyiğine sığındı nedense.

Şimdi aynı Davutoğlu, Pelikan çetesini olmayan hukuka şikayet etmiş.

Dilekçe vermiş Türk Tipi Gladyo diye.

Ancak isim yok, eşkal yok, adres yok.

Yaptığı şey gerçeğin gölgesini yumruklar gibi görünmekten ibaret.

Yaptığı şovun hiçbir kıymeti de yok esasen.

Zira Pelikan çetesi isim isim kimdir biliniyor.

Daha önemlisi bunların arkasındakiler de biliniyor.

Hatta bunu en iyi Davutoğlu biliyor.

O nedenle yaşananlar ucuz bir müsamere havasından ileri gidemiyor. Toplumda karşılık bulacağını da düşünmüyorum.

Eğer Davutoğlu dürüstse, gerçekten ülkenin berbat durumda olduğuna inanıyorsa çıkıp şöyle söylemeliydi:

“Pelikan başta olmak üzere bu ülkedeki tüm karanlık yapılar Erdoğan-Fidan ikilisinin emriyle kurulmuş ve onayıyla çalışma yapmaktadırlar. Dolayısıyla savcılara bu iki ismi şikayet ediyorum…. Geride kalanlar sadece yardım ve yataklık yapıyor…”

Aksi durumda kötü bir gölge boksu izlemeye devam edeceğiz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin