Gazeteci Cevheri’yi kurtarmak!

YORUM | Av. NURULLAH ALBAYRAK

Steven Spielberg’in yönetmeni olduğu, başrolünde Tom Hanks’in oynadığı 1998 yapımı “Er Ryan’ı Kurtarmak” isimli film, 2. Dünya Savaşı’nda üç oğlunu kaybeden bir anneye dördüncü oğlunun yaşadığı haberini vermek ve onu sağ olarak annesine getirmek için tüm ordunun seferber edilmesini anlatıyor. Filmdeki kurtarma ekibi, bir eri kurtarmak için birden fazla askerin tehlikeye atıldığını gördüklerinde Er Ryan’ın bunu hak etmesi gerektiğini düşünürler. Filmin sonunda da Er Ryan eşine “böyle bir fedakarlığa layık olup olmadığını” sorduğunda “evet” cevabını alır. 

Bu satırları okurken Cevheri Güven’le Er Ryan’ı Kurtarmak filmi arasında nasıl bir bağ olduğu sorusu akla gelecektir ki yazının konusu bu olmasa da muhtemelen bu soruya da cevap verilmiş olacaktır. Cevheri Güven özellikle son dönemdeki Youtube yayınlarıyla sosyal medyada popülaritesi her geçen gün artan önemli ve işini iyi yapan bir gazetecidir. Araştıran, sorgulayan, sorgulatan, sorunların çözümü için çalışan bir gazeteci.  

Güven’in yayınladığı dosyaların önemi, özenle çalışılmış olayların sunum biçimi, kamuoyunun algılama kapasitesini artıran üslubu ve elbette ki izlenme oranı Erdoğan Rejimi taraftarlarında endişeye neden olmuş olacak ki hem MİT hem de İletişim Başkanlığı koordinesindeki yapılar ve gazeteci görünümlü bazı tetikçiler Güven’e savaş açtılar. Cevheri Güven, alçakgönüllü karakterinden kaynaklı cesareti, hakikati yaymadan kaynaklı gururu ve gazetecilik mesleğine yakışanı yapma iradesinin göstergesi olan onuru sayesinde tüm bu saldırılara göğüs geriyor ve geri adım da atmıyor. Son yayınlarındaki içerikler ve tehditlere karşı korkusuz tavrı bundan sonraki süreçte de Güven’in daha aktif bir stratejiyle hakikatleri söylemeye devam edeceğini, Erdoğan Rejimi taraftarlarının da rahatsız olmaya devam edeceklerini gösteriyor. 

Erdoğan Rejimi ve ortaklarının 15 Temmuz Kumpasında ve sonrasındaki cadı avında ne türden hukuksuzluklara imza attıkları herkesin malumu iken muhalif olarak geçinen ne siyaset ne de medya bu konuda herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi bazı tavırlarıyla da hukuksuzluklara destek verdiler. Siyasi iktidar ve ortakları dört başı mamur bir rejimi inşa edebilmek için her türlü haksızlığı, yolsuzluğu, insanlığa karşı suçu, işkenceyi, adam kaçırmayı vb. yapmaktan çekinmemiş, yaptığının yanına kar kalacağı düşüncesi politikacısından bürokratına gazetecisinden siyasi destekçisi halka kadar toplumda derin bir çürüme ve kokuşmanın önünü açmıştır. 

Erdoğan Rejiminin kurumları, mağdurların yaşam alanını daraltmayla ilgili planlarını uygulamaya çabalarken bir şekilde ülke sınırları dışına çıkabilmiş birkaç gazeteci de hem “mağdurlar”ın sesini duyurmaya hem de hakikati kamuoyuna ulaştırmaya çalışıyor. Bu durum iktidar ve suç ortaklarını endişelendirmiş olacak ki, önce Abdullah Bozkurt daha sonra Ahmet Dönmez siyasi iktidarın karanlık kurumları tarafından organize edilen sözlü ve fiziki saldırıların hedefi oldu.  

Erdoğan Rejimi, Gülen Hareketi adına hareket ettiğini iddia ettiği Abdullah Bozkurt ve Ahmet Dönmez’in yanı sıra dönemsel stratejisinde doğru yerde durmadığını değerlendirdiği Erk Acarer gibi muhalif bazı isimlere yönelik de saldırılar gerçekleştirdi. Siyasi iktidarın amacı işlediği suçlarla ilgili hakikati konuşan tüm sesleri kısmak suretiyle gerçeklerin konuşulmaması. Bu amaç doğrultusunda her şeyi yapabiliyor.  Muhalif görülen isimlere yönelik itibarsızlaştırma ve fiziki saldırılar sonrası ulusal ve uluslararası kamuoyunda yeterli itirazların yükselmemesi de siyasi iktidarı daha pervasız olma konusunda cesaretlendiriyor. 

Son dönemde Erdoğan Rejimi açısından tehdit olarak algılanan en önemli iki ismin Cevheri Güven ve Sedat Peker olduğu, 15 Temmuz’un üzerindeki sis perdesinin aralanmasında bazı gerçeklerin ortaya çıktığı, MİT ve İletişim Başkanlığı üzerinden yapılan manipülasyonlar konusunda kamuoyu bilgisinin arttığı göz önünde bulundurularak Peker’e yönelik suikast söylentilerinin de gündeme gelmiş olması ile bu türden planlamalar konusunda daha dikkatli olmanın, Cevheri Güven ve diğer muhtemel hedeflerin korunması konusunda Er Ryan hassasiyeti göstermenin ne kadar önemli olduğu aşikârdır

Cevheri Güven, yaptıklarıyla ve yapmaya çalıştıklarıyla, her türlü fedakarlığı fazlasıyla hak ediyor. Eğer ihtiyacı olsa kurtarılmayı da hak eden bir gazeteci. Ancak, asıl kurtarılmaya ihtiyacı olan, önemini yaşayarak öğrendiğimiz, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğüdür.  Gazetecilerin seslerinin kesilmemesi, ifade özgürlüğünün gerçek manada yeniden hayata geçirilmesi ve tabii ki tüm özgürlüklerin tekrardan kurtarılması için seferber olunmalı. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin