Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının döviz cinsinden likidite risklerinin, süregiden piyasa oynaklığı ve kurdaki zayıflığın etkisiyle ciddi şekilde artığını, son dönemdeki mevduat çıkışlarının da bu likidite riskini ön plana çıkardığını bildirdi.
Fitch’in geçen haftaki raporunda Türk ekonomisinin 2018’in ikinci yarısında resesyonda olacağı ve yıllık bazda etkilerin 2019’da daha telaffuz edilir hale geleceği belirtilmişti. Uluslararası kuruluştan bugün de bankaların uyarıldığı bir açıklama geldi.
Dünya’nın haberine göre Fitch, bankaların döviz cinsinden mevduatlarının Temmuz-Ağustos 2018 döneminde yüzde 6 azaldığını (12 milyar dolar), mevduat çıkışlarının büyük bölümünün ağustos ortasındaki piyasa oynaklığı sırasında gerçekleştiğini bildirdi.
Fitch ayrıca, mevduat çıkışlarının döviz likiditesi üzerindeki etkisinin ağustos sonu sektör verilerinin ekim ayı başlarında tamamen açıklanmadan güvenilir şekilde değerlendirilemeyeceğini de vurguladı. Ancak Fitch, likidite için risklerin, döviz cinsi mevduatlardan çıkış veya piyasaya erişimin uzun süreli kaybı durumunda, yüksek olacağını da belirtti.
“12 ay içinde 102 milyar dolarlık borcun ödenmesi gerekiyor”
Türk bankalarının dış borçlarına ilişkin 2018 ilk yarı sonu verisinin sektörün refinansman riskinin büyüklüğünü ortaya koyduğuna dikkat çeken Fitch, dış borcun 183 milyar dolar olduğunu ve bunun 102 milyar dolarlık bölümünün vadesinin 12 ay içinde dolacağına dikkat çekti.
“Biz, bir yıl içindeki net refinansman ihtiyacının 50-55 milyar dolar olduğunu tahmin ediyoruz ve bankalar 2018’in ilk yarısında 86 milyar dolar döviz likiditesine ulaşabilir durumdaydılar’ diyen Fitch şöyle devam etti: “Ancak refinansman riskleri piyasa oynaklığı, artan fonlama maliyetleri, liradaki değer kaybı ve yatırımcı güvenindeki değişmenin etkisiyle kayda değer şekilde arttı. Bankaların makul şartlarla borçları çevirip çeviremeyecekleri izlenmeye devam edecek.”
Fitch raporunda Türkiye’nin 2018 ilk yarı sonunda toplam brüt dış borcunun 447 milyar dolar olduğu, bankaların Türkiye’nin ara borç alıcıları olduğu, dış borcun yüzde 41’inin bankalara ait olduğu belirtildi.
“Türkiye’nin cari işlemler açığının, yavaşlayan ekonomik büyüme ve kayda değer şekilde zayıf liranın ithalatı azaltıcı ve ihracatı artıcı etkisi ile 2019 yılında 2017 yılındaki 47 milyar dolara göre ciddi şekilde daralarak 12 milyara gerilemesini bekliyoruz‘ diyen kuruluş, bununla birlikte Türkiye’nin finansman ihtiyacının, vadeli gelen dış borçlardan kaynaklı olarak, likit dış varlıklara oranının büyük olmaya devam edeceğini belirtti.
