Fethullah Gülen: Namaz için bile olsa bir süre kendi aranızda toplanmayın

Tr724 HABER MERKEZİ | Koronavirüs Kovid-19 salgını büyük bir hızla yayılırken, çok sayıda ülke toplu alanlarda buluşmayı, kiliselerde ve camilerde toplanmayı da yasakladı. Kuveyt, ezandaki ‘Haydi namaza’ kısmını ‘Namazı bulunduğunuz yerde kılın’ diye okutturmaya başladı.

”Kovid-19’a karşı her türlü tedbiri almak görevimizdir; ayrıca insanlığın sağlık ve selameti için duaya davet ediyorum” açıklaması yapan Fethullah Gülen‘den ise bu kez cemaatle namaz konusunda tavsiyelerde bulundu.

Gülen, yaşamını sürdürdüğü kampta cemaatle namazların kılındığı büyük salonda toplanılmaması konusunda uyarı yaptı. Namaz öncesi ve sonrası uyarısını tekrarlayan Gülen’in mesajı ‘duyuru’ başlığıyla ziyaretçilere iletildi. Duyuru metninde şu ifadeler yer aldı: Büyüğümüzün, “Arkadaşlar bir süreliğine büyük salona namaza gelmesinler, kendi aralarında da toplanmasınlar.” ifadesinden hareketle kimse farklı uygulamalar yapmamalı. En küçük toplantılar bile online yapılmalı. Aile ziyaretleri olmamalı. Maksimum izolasyon-minimum temas prensibince hareket edilmeli. Rabbim içinden geçtiğimiz bu süreci hem hizmetimiz, hem de tüm insanlık alemi için hayırlara vesile yapsın…”

KORONAVİRÜS MESAJI: TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN TEDBİR ALMAK FİİLİ DUADIR

Fethullah Gülen, Koronavirüs salgını münasebetiyle yayınladığı ve ‘Paylaşılan Değerler İttifakı’ (Alliance for Shared Values, AFSV) internet sitesinde yayınlanan mesajında “Toplum sağlığıyla ilgili her türlü tedbirleri almak fiili bir duadır. Bunun yanında yapabileceğimiz çok önemli bir şey de dertli bir kalple kavli dua yoluyla bütün insanlığın Rabbinin kapısını çalmaktır.” ifadelerini kullanmıştı.

Türkçe ve İngilizce yayınlanan mesajın tamamı şöyle:

“Dünyanın hemen her tarafına yayılmış ve şimdiye kadar binlerce insanın vefatına sebep olan Korona virüs salgınında hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve hasta olanlara acil şifalar dilerim.

Salgını kontrol altına almaya çalışan toplum sağlığını koruma yetkililerinin ilmi veriler ve daha önce edinilmiş tecrübeler ışığında etkili tedbirler alacağına itimadım tamdır.

Her birimiz bir vatandaşlık ve insanlık mesuliyeti gereği olarak yaşadığımız ülkelerdeki sağlık yetkililerinin ve tıbbi uzmanların yapacağı tavsiyeler ve yönlendirmelere harfiyen uymalıyız.

Dünyanın neresinde olursa olsun afete maruz kalmış insanlara kalben alaka duymak, acılarını hissedebildiğimiz ölçüde paylaşmak ve elimizden geleni yapmak insanlık şuurunun gereğidir.

Toplum sağlığıyla ilgili her türlü tedbirleri almak fiili bir duadır. Bunun yanında yapabileceğimiz çok önemli bir şey de dertli bir kalple kavli dua yoluyla bütün insanlığın Rabbinin kapısını çalmaktır.

Fiili ve kavli duaların her ikisi de aynı zamanda kulluk vazifemizdir.

Bütün insanlığın beraberce yaşadığı bu zor donemde herkesi insanlığın sağlık ve selameti için duaya davet ediyorum.

Cenâb-ı Erhamürrâhimîn bir an evvel insanlığı bu salgın afetinden kurtarsın, hastalara acil şifalar ve yakınlarını kaybedenlere metanet versin. Salgına karşı mücadele eden bütün sağlık sektörü çalışanları, devlet yetkilileri ve gönüllülerinin yardımcısı olsun.”