Eric Edelman ne demiş, ne demiş? [Tr724 ANALİZ]

Yine bir Batılı uzman, yine bir “Darbenin arkasında Gülen var!” haberi. Bu kez, başrolde ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman var.

Demokrasiyi Koruma Vakfı’nın (FDD) bir toplantısına katılan Eric Edelman, Anadolu Ajansı’na göre “Darbe girişiminde FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in rolünün tartışılmaz olduğunu” kaydetmiş. Başka “Erdoğan düşmanı” unsurların da destek verdiğini “iddia olarak” dile getirmiş.

Halbuki FDD’nin internet sitesinde konuşmanın kaydı var. The Los Angeles Times muhabirinin sorusu üzerine konuşan Eric Edelman, aslında “Darbe girişiminde Gülen Hareketi’ne üye ya da sempatizan olan kimselerin rol aldığı bence su götürmez.” diyor. Sonra da, “Ama generallerin yüzde 40’ının Gülenci olduğunu söylemek bence ihtimal dâhilinde değil.” diye ekliyor.

Konuşmanın hiçbir yerinde doğrudan Fethullah Gülen’i darbeyle ilgili suçlamıyor.

Hatta, kendi görev yaptığı esnada, 2003-2004 yıllarında, YAŞ toplantılarıyla askerlerin ordudan atıldığını, eğer bugün orduda “Gülenci” bir yapılanma varsa, bunun baş sorumlusunun AKP olduğunun da altını çiziyor. (Salonda bulunan eski Türkiye Büyükelçilerinden James Jeffrey de bunu onaylıyor.)

Anadolu Ajansı’nın “iddiasını dile getirdi” dediği başka unsurların da darbeye katılmış olduğuna dair meselede de, Eric Edelman aslında net. Kendi düşüncesine göre, ortada bir koalisyon var ve bu koalisyon Erdoğan’ın artık gitmesini düşündüğü için darbe girişimine katıldı. “Bu benim düşüncem” dediği bu teori, Batı’da çok sayıda uzman tarafından karşılık bulan bir anlatım şu sıralar.

Yine AA’nın haberine göre FDD uzmanı John Hannah da şöyle demiş: “Darbe girişiminden önce AK Parti dışında kimse Gülen’in ordu ve devlet kademelerinde bu denli güçlü olduğunu söylemiyordu. Ama şimdi bunu tüm dünya kabul ediyor.”

Şaşırtıcı gelecek ama Hannah gerçekten de böyle diyor. Ancak devamında, 15 Temmuz’dan önce hiçbir uzmanın bu konuda bilgi sahibi olmamasının, rakamlarla ilgili şüphe uyandırdığını da söylüyor. Hannah, Gülen sempatizanlarının devlet kadrolarında bu kadar çok olmasını “inanması güç” olarak niteliyor.

Toplantı katılımcılarından General Philip Breedlove ise, tek cümleyle özetliyor bu soruyu (mealen): 4-5 ay önce herkes Türk ordusundan seküler toplumu ve cumhuriyeti korumak için bir hamle bekliyordu.

Son olarak, madem lafı açıldı, iktidar medyasının konuşmanın yapıldığı vakfı “İsrailci (hatta radikal Likud taraftarı)” ilan ettiğini de hatırlatalım.

Böyle bir nitelemeye gerek durulmuştu zira 2014’te FDD hazırladığı bir raporda Türkiye’yi “terörizme finans sağladığı” gerekçesiyle suçluyordu. O zamanlar “Yahudi lobisinin finanse ettiği kuruluş” deniyordu, bugünse saygın bir kuruluştan bahsedilir gibi bahsediliyor FDD’den.

Sahi, AKP ve Erdoğan İsrail’le dost olmuştu değil mi yeniden?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin