YORUM | TARIK TOROS
Amerika’da bir seçim var.
Sonuçtan bağımsız olarak:
-ABD’de Trump gibi bir adamın başkan seçilmesi…
-Bunu 4 yıl sürdürmesi…
-Sonra tekrar aday gösterilmesi…
-Favori adaylardan biri olması…
-Rakibi Biden’ın tüm anketlerde birkaç puan daha önde olmasına rağmen…
-Trump’ın seçilme ihtimalinin bulunması, bir demokrasi ayıbıdır!
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
-Yükselen ırkçılık, nefret söylemi…
-Genel insani değerlerin erozyona uğraması…
-Seçmen kitlesinin kişisel kimi çıkarlarının evrensel ilkelere tercih edilmesi…
-Kamuoyu oluşturma aygıtlarıyla ağır ve yaygın propaganda yapılması, bu sonucu doğurdu ne yazık ki.
***
Avrupa demokrasilerindeki sarsıntılar dahil genel gidişata bakarak şu söylenebilir:
Dünyada baskın popülist eğilim “Trump kazanmalı” diyor!
Ne çare, demokrasi…
“Halkın yöneticilerini seçmesi” rejiminden çıktı, “seçilenlerin” halka onaylatılmasına döndü.
Umarım ve dilerim, ABD seçimi tarihin akışına çomak sokar, normalleşme yolunda insanlığa nefes aldırır, arsızlık saltanatı yıkılır.
Umarım ve dilerim.
***
Esasen bir yönü itibariyle, Trump’ın başkanlığı “demokrasinin gücü”dür.
Demokrasi, samimi demokrat olmayanları dahi demokrasi yoluyla iktidara getirme biçimi. Demokrasi, “fırsatçı demokratları” dahi kulübe katma sanatı.
Sıkıntı:
Seçilen zorbaların tekrar seçilmesi ve demokrasi araçlarını kontrolü altına alma, alabilme ihtimali.
Hiç unutmam, Star TV’nin “Kırmızı Koltuk” yayınında Oğuzhan Asiltürk, “Halkın yüzde 70’i şeriat isterse şeriat gelir” demişti.
Peki sonraki yıllarda, şeriatın tekrar oylanma ihtimali olacak mıydı?
***
Şu var ki:
Demokrasi, toplumun tamamının demokrat olması şartını gerektirmez.
Ancak güçlenmesi için demokrat olmayı bir üstünlük ve fırsat haline getirmelisiniz.
Bu fırsatla Trump da seçime katılabilmeli, Erdoğan da!
Hatta seçilebilmeli.
Ve fakat:
Demokrasi ideologları, bu yolla gelen bir otokratın sonra nasıl değiştirileceği konusunda somut bir çözüm ortaya koyamadı maalesef.
Bugün ABD’de tüm kurumlar yıprandı.
Trump, sistemin canına okudu.
Başkanlıkta ikinci bir dönem söz konusu olursa, ABD rüyasına “elveda” demek gerekecek!
***
Dönelim Türkiye’ye:
AKP artık sorun çözemeyen bir partidir.
Tabanda yakın zamana kadar “Erdoğan her zorlukla baş eder, problemleri çözer” zihniyeti hakimdi.
Erdoğan’ın siyaseten kendine nasıl yollar açtığı, nasıl eski ortaklıkları bozup yenilerini kurarak iktidarına nefes aldırdığı malum.
Gelgelelim, Türkiye son 7 senedir ekonomik yönden başaşağı gidiyor.
Yakın zamana kadar, “Reis bunu da halleder” kanaati vardı.
Şimdi yok.
Erdoğan, İstanbul ve Ankara’yı bir daha alabilir mi?
Bitti gitti, daha da alamaz.
Aynı şey Türkiye iktidarı için de geçerli.
Ve en büyük korkusu bu.
Hele son dönemde gözünü uyku tuttuğunu sanmıyorum.
Demokrasiyi tam anlamıyla rafa kaldırabilmiş olsaydı rahat uyurdu.
Erdoğan’a rahat uyku olmaması Türkiye için büyük şanstır.
Küçük bir umut ışığı da olsa, yabana atılmaması gereken budur.
he abi he