Erdoğan müjde dediyse korkmak gerek!

YORUM | CUMALİ ÖNAL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yandaş Kalyon Grup’a bağlı Kalyon Güneş Teknolojileri fabrikasının açılışında Cuma günü bir müjde vereceğini, bununla yeni bir döneme geçileceğini söyledi. Damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise Türkiye için bir eksen değişikliği olacağını belirtti. Özellikle Albayrak’ın sözü oldukça iddialı. Türkiye’nin ekseni 15 Temmuz darbe girişiminden sonra zaten değişmişti. Bu yeni müjde ile Türkiye yeniden Batı eksenine mi kayacak acaba?

Her neyse gelelim açıklanacak olan müjde ile ilgili tahminlere. Amerikan Bloomberg haber portalı Türkiye’nin Karadeniz’de enerji kaynakları bulduğunu, dolayısıyla Erdoğan’ın müjdesinin doğal gazla ilgili olabileceğini yazdı. Euronews’e göre ise Erdoğan iki müjde açıklayabilir; biri Akdeniz’de bulunmuş olabilecek doğal gaz kaynağı, ikincisi ise Rusya ile yapılan protokol gereği, Rusya’dan getirilecek koronavirüs aşısı. 

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Bazı sosyal medya kullanıcıları ise Erdoğan’ın tartışmalı konu Kanal İstanbul’a start vereceğini öne sürüyor.

Erdoğan’ın vereceği müjde ne olursa olsun, bunun halkın menfaatine olmayacağını peşinen söylemek gerek.

Mesela diyelim ki Karadeniz, Akdeniz, Trakya, Ege’de yıllardır doğal gaz ve petrol arayan Türkiye hedefine ulaştı ve muazzam bir kaynak buldu. 

Erdoğan rejimi döneminde böyle bir bulgu Türkiye için bir kabus senaryosu demek. 

Neden mi?

Dünya üzerindeki rejimlere bakalım, yeraltı kaynakları bakımından zengin kaç ülke insan hakları, demokrasi, hukuk konusunda örnek?

Rusya’dan Ortadoğu’ya, Venezuela’dan Nijerya’ya hiçbir ülke halkı ile barışık değil. Sahip oldukları muazzam kaynakları rejimi finanse etmek ve halkı baskı altında tutmak için kullanıyorlar. 

Erdoğan böyle bir kaynak bulsa ne mi yapacak?

Öncelikle bu kaynak kendine yandaş işadamlarına akacak. Onlar üzerinden de tabi ki kendisine ve akrabalarına komisyon gelecek. 

Daha sonra?

Rejimini daha da güçlendirme yoluna gidecek, baskı daha da artacak, dünyaya daha fazla meydan okuyacak. Tıpkı 15 Temmuz gibi bir Allah’ın lütfu olacak. Yani ülkenin geleceğine vereceği hasar daha da katlanacak. 

Zaten şimdiden pek çok konuda ülkenin geleceğine ipotek koymuş durumda. Türkiye’nin hakkını çiğnetmeyeceğini söyleyerek aslında hiçbir zaman biraraya gelmeyecek ülkelerin aralarında anlaşmasını ve Türkiye’ye karşı daha kinlenmesini sağlıyor. 

Dolayısıyla halka yar olmayacak bir zenginliğin bu tür bir rejimin eline geçmesi hayra vesile olmayacak. 

Tabi doğal gaz ya da başka bir kaynak eğer Karadeniz’in Türkiye egemenlik sahasında bulunduysa. Yani bu en iyi senaryo. 

Kötü senaryo ise Doğu Akdeniz’in tartışmalı sularında böyle bir kaynağa ulaşmak. 

Türkiye’nin milyonlarca dolar harcayarak sondaj çalışmaları yürüttüğü Doğu Akdeniz’de üç gemi faaliyet gösteriyor. Bu gemiler şu ana kadar belli bir noktaya odaklanmak yerine, farklı alanlarda gezerek aslında Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı oluşan dengeleri bozmaya çalıştı. Yani Türkiye oyun kurucu değil, oyun bozucu bir rol üstlendi. 

Eğer açıklayacağı müjde Kanal İstanbul ile ilgili ise zaten bu konuda söylenecek hiçbir söz kalmadı. Bu tür bir proje kesinlikle kendisine yandaş şirketlere verilecek ve İstanbul’un kalan nefes alma alanları da imha edilecek. 

Erdoğan’ın topluma müjde olarak sunduğu mega projelerin hali ortada. Yollar, köprüler, tüneller, havaalanları, hastaneler yapıldı yap-işlet-devret modeliyle. Peki bu projeleri, AKP ve Erdoğan’a oy’veren ve bu projelerle gurur duyan kitlenin yüzde kaçı kullanabiliyor? Hepsi müşteri garantili bu projeler Türkiye’nin geleceğini ipotek altına almıyor mu?

Üretmeyen, teknolojiyi sadece silah sanayii olarak gören, ekonomik krizi atlatabilmek için türlü ayak oyunlarına başvuran bir rejimin elinde muazzam bir servetin olması en korkunç silahtan daha da korkunçtur. 

Ve böyle bir rejimin uluslararası arenada dostları da bir anda artar. Çünkü herkes o paranın, servetin peşinde olacaktır. Trump’ın diktatörlüklerle yönetilen ülkelere yönelik tavrını görmüyor muyuz? Demokrasinin kalesi Avrupa ülkeleri de Trump’tan çok mu farklı. Mesela Fransa’nın silahlarını en fazla hangi ülkeler alıyor?

Bir servet, zenginlik halka fayda sağlayacaksa talep edilmeli, aksi taktirde diktatörün ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

5 YORUMLAR

  1. Anladik, Erdogan zannettigimizden de kötü, artik baska seyler yazacak misiniz, bi seyler arastiracak misiniz, gercekten gazetecilik yapip dise dokunur, insanlara yarari olan bir gazetecilikle karsimiza cikacak misiniz?

    • soylediklerinize katiliyorum. bi50 yil erdo bize boyle yapti soyle yaptiyla gececek. he bir de Tarik Toros gibi beyler var, onlar da 2020 yazi, kisi baharinda bu is tamam diyerek ha bire gaz verip duruyo. onu da unutmayalim

      • bunlar angajman gazeteci maalesef. Asla bi isin pesine düsemezler, tek ögrendikleri sey cephe olusturup karsi cepheye mühimmat firlatmak. Mühimmatlari da iste bunlar. Adam zaten onlari aciktan yapiyor, bunlar da malumun ilanindan baska bi sey degil zaten.
        En acisi da su: Türkiye solcusuyla, sagcisiyla, Islamcisiyla, Alevisiyle zaten hep böyleydi, birbirlerine sallar dururlardi. Tek diyalog lafini kullanan Hizmet´ti, bu adamlarla artik o da bitti. Diyalogdan vazgecen Hizmetle birlikte Türkiyede birlesme hülyalari da artik sona erdi. Gecmis olsun.

    • Mesleki etik değerlere dikkat eden profesyonel bir gazeteci neyin haber değeri taşıdığını çok iyi bilir. Bu açıdan Cumali beye söyleyecek bir şeyim yok. Diğer yandan, yaşadığım ülkede geleceğe yönelik plan yapmamı engelleyen sistemin başındaki kişi girdiği yolda ilerlemeye devam ediyorsa onun attığı adımları dikkatle takip etmem bir zorunluluktur. Daha öncesinde adımlarını analiz etmediğim için çok şey kaybettim. Kaybettiklerime rağmen yeni bir başlangıç yapamıyorum. Kapalı cezaevinde geçirdiğim aylardan sonra benim ve on binlerce insan için açık cezaevine dönüşen bir ülkede yaşayınca gündeminiz çok sınırlı oluyor. Zulme gözünü kapatanlara tek sözüm; “Hazan sizin bahçeye de gele birgün.”

      • Cezaevinde gecirdigin aylar sana saga sola beddua etme hakkini vermiyor. Bu acikca bi terbiyesizlik! Gecirdigin aylar gözünü actiysa artik Erdoganin daha ne kadar kötü biri olduguna iman tazelemen gerekmiyor. Yazara gelince; git arastir, adamin gözümüze soktuklarini degil, gizli kalmis foyalarini ortaya cikar, uluslararasi bankalardaki paralarinin miktarini ögren, kimlerle isbirligi yaptigini bul, suc üstü yakala, bütün dünyaya rezil et. Bu sekilde haberciligin bende biraktigi tek izlenim su: Kiskanclik. Yoksa bi insan icin olumsuz manada da olsa varsa Erdogan yoksa Erdogan olmaz. Hapse girip, iskence görüp psikolojisini iyice bozduysa o baska.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin