Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘koronavirüs salgınının hem sağlık boyutunda, hem ekonomide daha ağır hasara sebep olmasının önüne geçtiklerini’ savundu. Erdoğan, Merkez Bankası’nın eriyen 128 milyar dolarının önemli bir bölümünün de salgın sürecinde kullanıldığını ileri sürdü. Erdoğan, “Kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa içinde olanların oyunlarını bozduk.” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, Merkez Bankası’nın rezervlerinin devlet bankaları eliyle eritildiğinin de itirafı olarak kayıtlara geçti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında Gare skandalı ve Merkez Bankası’nın eritilen rezervleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Gare operasyonunun sorumlusu Erdoğan’dır.” sözlerine tepki gösteren Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde Gara’da bir mağarada alenen infaz edilen vatandaşlarımızla ilgili hadise bile karşımızdakileri utandırmaya yetmemiştir. Çıkıyor bunu bile benim üzerime yıkmaya kalkıyor. Bu 13 kişiyi kaçıran kim? Biz 5-6 yıl sonra operasyonu yapmak zorunda kaldık.” diye konuştu.
İTİRAF ETTİ: DÖVİZLER ERİMİŞ!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının nerede olduğunu da sormuştu. O konuda da önemli bir itirafta bulundu Erdoğan. Bugüne kadar iktidar yandaşı ekonomistler ‘paraların buhar olmadığını’ ileri sürmüştü. Ancak Erdoğan, ‘koronavirüs salgınının hem sağlık boyutunda, hem ekonomide daha ağır hasara sebep olmasının önüne geçtiklerini’ anlattı: “Kılıçdaroğlu’nun sorduğu dövizlerin önemli bölümü burada kullanılmıştır. Kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa içinde olanların oyunlarını bozduk.”
KILIÇDAROĞLU’NUN 5 SORUSU CEVAP BEKLİYOR
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında geçen haftaki CHP TBMM Grup Toplantısında 5 soru yönelttiğini hatırlatmış ve şunları söylemişti: “5,5-6 yıldır bunlarla neden ilgilenmediniz? 13 kişi terör örgütünün elinde, neden ilgilenmediniz? Soru haklı, makul. Terör örgütünün elebaşından gittiniz, mektup aldınız, ‘İstanbul seçimlerinde bize oy verin.’ diye. Kardeşim, kendi seçimin için ‘oy ver.’ diye mektup alıyorsun da neden 13 kişinin hayatını kurtarmak için mektup almıyorsun? Ben bu soruyu sormak zorundayım, sormazsam görevimi yapmış olmam. İstanbul seçimleri, şehitlerimizden daha mı önemliydi?”
