El Clasico adres mi değiştirdi? 

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK 

Derbi denince tüm dünyada akıllara Real Madrid – Barcelona rekabeti nam-ı diğer El Clasico gelir. Dünya Kupası finali kadar seyirciyi ekran başına çeken El Clasico’nun bu sezon ilk buluşması 26 Ekim’de olacaktı. Ancak İspanya Yüksek Mahkemesi’nin bağımsızlık referandumu düzenleyen Katalan siyasetçilere verilen hapis cezasını onaması nedeniyle bölgede düzenlenen eylemler, El Ciasico’yu etkiledi. Müsabaka 18 Aralık tarihine ertelendi. Pazar günü oynanan Liverpool – Manchester City maçının yeni El Clasico olduğu yorumları yapıldı. Tüm dünyanın nefesini tutup takip ettiği El Clasico adres mi değiştiriyordu? Kimilerine göre bu sorunun cevabı evet. Peki gerçekte durum nedir?

Real Madrid – Barcelona mücadelesi sadece yeşil sahalarla sınırlı kalmadı. Katalan bölgesinin takımı olan Barcelona, merkeze karşı mücadelenin adresi oldu. Özellikle diktatör Franco’nun Real Madrid’e açık desteğini vermesi sonra Barcelona ‘Bir kulüpten çok öte’ anlam yüklenen bir takım oldu. Öyle ki, tam 105 yıl boyunca formasına reklam almadı. Gerekçesi basitti; Barcelona bağımsız olmayan Katalanya’nın gayr-ı resmi milli takımıydı. Franco sonrası iki kulübün rekabetinin üstünde siyasi gölge kalktı. Siyaset gölgesinin kalkmasıyla rekabette tek konuşulan futbol oldu.

İki kulübün rekabetinin dünya çapında ilgi uyandırması kadrolarında barındırdıkları yıldızlardan kaynaklandı. Dünya futbolunun starlarının oynamak istediği kulüpler listesinde ilk sırada hep Real Madrid ve Barcelona oldu. Avrupa ve dünyada yılın futbolcusu seçilen oyuncular uzun yıllardır bu iki kulüp bünyesinden çıktı. Messi – Cristiano Ronaldo rekabetine gelene kadar Rivaldo, Ronaldinho, Romario ve Brezilya’lı Ronaldo Barcelona formasıyla dünyanın en iyi futbolcusu ödülünü aldı. Real Madrid formasıyla bu unvanı alan isimler ise, Zinedine Zidane, Luis Figo, Brezilyalı Ronaldo, Fabio Cannavaro oldu. 2008’de Manchester United formasını giyen Cristiano Ronaldo’nun dünyada yılın futbolcusu seçilmesiyle Messi – Ronaldo rekabeti resmen başlıyordu. Portekizli yıldızın bir yıl sonra Real Madrid’e transfer olmasıyla rekabet farklı mecraya evriliyordu. İkilinin rekabeti El Clasico ile taçlanıyordu.

2008-2019 arasında Messi ve Cristiano Ronaldo’nun dışında sadece bir isim FİFA yılın futbolcusu ödülünü alırken, bu futbolcu da Real Madrid formasını giyen Luka Modric’ti. Dünyanın en iyi futbolcusunu bünyesinde barındıran iki kulübün rekabeti doğal olarakta sonucu tüm dünyada merakla beklenen derbi oldu. Cristiano Ronaldo’nun Real’den ayrılıp, Juventus’a gitmesiyle El Cilasico’nun kan kaybettiği bir gerçek.

Dünya starlarını bünyesinde barındıran Real Madrid ve Barcelona, sadece La Liga’yı değil Şampiyonlar Ligi’ni de domine etti. Son 11 yılda Şampiyonlar Ligi’ni Real Madrid 4, Barcelona ise 3 kez müzesine taşıdı. Yine her iki kulübün bu sezon ortaya koyduğu düşük performans El Cilasico’yu etkiledi. Ancak yılların El Clasico’su için öldü demek oldukça erken.

El Clasico’da futbolcuların rekabeti öne çıkmasına karşılık Premier Lig’de mücadele aslan payı teknik adamların oldu. Manchester United – Arsenal buluşmalarını farklı kılan oyuncular kadar saha kenarındaki Alex Ferguson ve Arsene Wenger’in varlığıydı. İki hocanın maçtan önce ve sonra yaptığı açıklamalar en az sonuç kadar ilgi çekiyordu. Yine Jose Mourinho’nun Chelsea’ya gelmesiyle rekabet üçlüye dönüştü.

Liverpool – Manchester City maçlarının yeni El Clasico olarak yorumlanmasında kadrodaki oyunculardan daha çok saha kenarında Jürgen Klopp ve Pep Guardiola’nın varlığı oldu. Liverpool, Klopp’un gelmesiyle çeyrek asırı aşan şampiyonluk hasretinin son bulacağına ümitlerini arttırdı. City, Guardiola sayesinde yenilmez armadaya dönüştü. Son iki yılın şampiyonu City olurken, geçen sezonu City’nin 98, Liverpool’un 97 puanla tamamlaması iki hocanın kalitesinin tescili oldu. City Premier Lig’de zirveye çıkarken, Liverpool Şampiyonlar Ligi kupasını müzesine taşıdı.

Liverpool – City buluşmasından galip çıkan ev sahibi takım oldu. Bu sezon oynadığı 12 maçın 11’ini kazanan Liverpool şampiyonluk yolunda dev bir adım attı. En yakın rakibinin 8 puan önünde olan Liverpool, 4. sıraya indirdiği City’ye ise 9 puan fark attı. Klopp – Guardiola tecrübesi ve kaitesinin Liverpool – City maçlarını başka bir havaya taşıdığı su götürmez bir gerçek. Ancak yeni El Clasico olması için daha alınacak önünde uzun yol var. İki hocadan biri takımının başından ayrıldığında rekabetin kan kaybedeceğini unutmamak gerekir. Kısaca, Real Madrid – Barcelona buluşmasında futbolcular, Liverpool – City kapışmasında ise hocalar öne çıkıyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin