Diyanet doların 3,60 TL olacağını nasıl bildi? [Haber-Analiz: Semih Ardıç]

Doların yükselişini 2017’de de sürdüreceğini tr724.com‘da her vesile ile vurguluyorum. Daha dün ‘Lale Devri’nin sonu’ başlığı ile yayımlanan dosyanın mürekkebi kurumadan dolar 3,60 TL’ye çıktı.

Piyasayı objektif verilerle takip edenler için bu ve bundan sonraki seviyeler sürpriz değil. Tekrar edelim doların son iki ayda hızlanan ve nerede duracağı meçhul yükselişinin kalıcı tesirlerini 2017’de iliklerimize kadar hissedeceğiz.

Çift haneye çıkan enflasyon, 360 milyar kredi borcunun altında kamburu çıkmış tüketicinin refahından alıp götürecek. TL’nin 2016’da yüzde 20 erimesi ve enerji fiyatlarındaki toparlanmanın fiyatlara yansıması ekseriyeti itibarıyla bu seneye devredildi.  İğneden ipliğe zamlar enflasyonu çift haneye çıkaracak. İşsizlik düşmeyecek, artacak. Arçelik gibi devasa şirketler bile tenkisata gidiyor.

TÜRK TELEKOM’UN ZARARI 1,6 MİLYAR DOLAR

Şirketlerin döviz borcu Türkiye’nin yumuşak karnı. Döviz açığı olan THY, Türk Telekom, Vestel, Turkcell, Petkim, Tüpraş, Aksa Enerji, Zorlu Enerji, Coca Cola İçecek AŞ, Migros, Ak Enerji, Aksa Enerji ve Kardemir gibi sektörlerinin önde gelen şirketleri dolardaki artış yüzünden yüksek zararlar açıklayacak. Mesela Türk Telekom’un sadece kur farkından mütevellit zararı 1,6 milyar TL’yi bulacak. İhracat geliri yüksek şirketler bir nebze kur farkından gelen zararı aşağı çekecek, amma velakin iç pazar ağırlıklı çalıştığı için geliri TL olanlar tarihindeki en yüksek zararların altından kalkmaya çalışacak.

Japon Derecelendirme Kuruluşu JCR’ın Türkiye Başkanı Orhan Ökmen ile aynı kanaatteyim. “2016 senesinden sarkan negatif ekonomik risk mirasını 2017 yılında değiştirecek herhangi bir dinamik ufukta görünmüyor.” Büyükşehirleri hedef alan terör saldırıları, iç karışıklık ve gerilim odaklı  siyaset, ekonomiyi daha da istikrarsız hale getiriyor.

HÜKÜMETİN TEK DERDİ ‘BAŞKANLIK’

Hükümetin krize son vermeye matuf ne bir hazırlığı ne de o minvalde bir gayreti var. Tek gündemleri var: O da Saray’da mukîm zatın diplomasızlık derdine derman olmak için partili cumhurbaşkanlığı denilen ucube sisteme anayasa kılıfı dikmek. Esnaf kan ağlıyormuş, vatandaş zamlar altında iki büklüm olmuş, kimsenin can emniyeti kalmamış umurlarında değil.

Bugün alınabilecek tedbirlerle krizin tahribatını azaltmak mümkün iken hükümet sözcüleri samimi ikazlara, “Kriz tellallığı yapmayın.” üslupsuzluğu ile mukabelede bulunuyor. Türkiye’nin morale ve içtimaî mutabakata ihtiyacı olduğunu bile bile kutuplaştırıcı siyasetten, ucu açık OHAL rejiminden medet umuyorlar. Ortadoğu bataklığından ne vakit çıkabiliriz, cevabını bilen yok.

Dün MİT TIR’ları ile yollanan silahlar bizim insanımıza, askerlerimize karşı kullanılıyor. Terör örgütü IŞİD’in Türkiye’ye harp ilan ettiğini sağır sultan duydu. Reina saldırısı ile hayat tarzlarını alenen hedef alan yeni bir şiddet devri başlamış oldu.

Bu şartlar altında ihracat tabiî yerinde sayar. Turizm 2016 gibi en ağır krizin yaşandığı bir seneyi 2017’de mumla arar hale gelecek maalesef.

Döviz geliri artmadığı gibi mütemadiyen düşüyorsa, TL nasıl mukavemet edecek? Ya yüksek faiz vereceksiniz ya da kur şoku ile sarsılmaya razı olacaksınız. Yüksek faiz ya da yüksek kur iki ucu keskin bıçak gibi gelse de Türkiye’nin iktisadî alışkanlıkları dikkate alındığında dolar ucunun daha keskin olduğunu söylenebilir.

100 birimlik ihracat için 80 birim ithalat yapıyoruz. Doğalgaz, elektrik iki gün kesilse sanayi duruyor. Dışa bağımlılığı bu derece yüksek bir ekonomide ‘bırakalım dolar yükselsin’ demek ile ‘bırakalım memleket alev alev yansın’ demek arasında fark yok. Bu bağımlılığı azaltmanın yolu doğrudan sermaye girişini artırmaktı. Büyük sermaye, kendi sermayesine çöken bir hükümete itimad edip niye gelsin? Nitekim sermaye girişi durdu, çıkışlar hızlandı. Katar’daki ’17/25 Aralık paraları’ da suyunu çekti, çekecek. Ne demek istediğimi anlayan anladı.

Sıcak para ABD’ye yöneldi. Velhasıl 2017 risk primlerinin ve faiz oranlarının yükseleceği, TL’deki kayıpların devam edeceği zor ötesi zor bir sene olacak.

DİYANET, DOLAR İHTİSASINI NEYE BORÇLU?

Dolar 3,60 TL olmuşken bir ayrıntıyı hatırlatayım. Diyanet geçen ay dolar olarak belirlediği umre fiyatlarının 3,60 TL üzerinden hesaplanacağını açıklamıştı. Dolar/TL o esnada 3,40 civarında idi. Milyonluk zırhlı Mercedes’e (Almanya’dan Euro üzerinden ithal ediliyor.) binen Diyanet İşleri Reisi Görmez’in ileri görüşlülüğünün hakkını teslim edeyim. Kimseye fark ettirmeden dolar üzerine ihtisas yapmış ehl-i Diyanet…

Para üzerine doktora yapmış o kadar mütehassıs ismin çalıştığı Merkez Bankası bile sene sonu için 3,44 tahmini yapmıştı. Amma velakin dolar 3,53’ten seneyi tamamladı.

Merkez Bankası, doların önümüzdeki aylarda kaç TL olacağını parasını faizde değerlendiren Diyanet’e mi sorsa acaba?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin