CHP’nin ve AK Parti’nin vizyonu denk düştü

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir süredir “3 Aralık’ı bekleyin” diye duyurduğu “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon toplantısı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gölgeleme organizasyonları çerçevesinde yapıldı. İki lider de aynı gün vizyonlarını ortaya koymuş oldu. Kılıçdaroğlu, dünya çapındaki ekonomistlerle, Erdoğan İbrahim Tatlıses’le…

İstanbul’daki Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan vizyon toplantısına CHP’de genel başkanlık yapanlar da davet edildi. Eski genel başkanlar Altan Öymen ve Murat Karayalçın’ın yanına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu oturdu.

4 saate yakın süren toplantının sunumunu FOX TV’nin başarılı muhabirlerinden Duygu Demirdağ, “Hak, hukuk, adalet” sloganları arasında açtı. Türkiye’nin en büyük koalisyonunun tanıtıldığı toplantının açılışını ve kapanışını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yaptı.

Bilimde, ekonomide, teknolojide ve eğitimde güçlerini birleştirenlerin büyük koalisyonu, yaşanan kriz için çözüm yollarını ortaya koydu. Dünyayı tanıyan, başarılarıyla bilinen uzman isimler, bu modelleri Türkiye’ye nasıl uyarlayacaklarını anlattılar. 

Kılıçdaroğlu, “İktidar, iktidar” diye slogan atanlara, İmamoğlu’nun sloganıyla cevap verdi. “İktidar da olacak. Her şey çok güzel olacak” dedi. 

Yeni bir siyaset kültürüne geçileceğini belirten Kılıçdaroğlu, Tek Adam’ın gidip başka bir tek adamın gelmesini engelleyecek bir kadro hareketi döneminin başlayacağını duyurdu.

DARON ACEMOĞLU’NU YABANCI SAYAN ZİHNİYET

Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın küçümsemek için kullandığı “Bay Kemal” tabirine sahip çıktı ve kendi konumunu “Benim işim birleştirmektir, benim işim sistemi kurmaktır, sistemi çalıştırmak ve sistemi kalıcı kılmaktır” diye özetledi.

Almanya’nın eski Şansölyesi Angela Merkel’in endüstri ve sanayi gelişmeleri danışmanlığını yapan Jeremy Rifkin’in kendi kadrosunda aynı görevi yapacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, dünyanın en iyi 10 ekonomistinden biri olan Daron Acemoğlu’nu ve öteki ekonomistleri tanıttı.

Kılıçdaroğlu ve ekibinin sunumunun detaylarını meraklıları bir şekilde öğrenmiş olmalı. Ben ayrıntılarından çok iktidar kanadından yönelen eleştiriler boyutuna bakmak istiyorum. 

Beştepe Sarayı sakininin, Kılıçdaroğlu’nun 3 Aralık’ı duyurmaya başladığında bu programı gölgelemek için bir etkinlik yapacağı biliniyordu. Medya mensupları Erdoğan’ın yurt içi programını genel itibariyle iki gün önce öğrenebiliyor, ancak bunun nasıl bir gölgeleme olacağını bilmiyordu. 

AK Partililer, 70 isimden sadece Jeremy Rifkin’i göstererek Kılıçdaroğlu’nun yabancılarla çalıştığını iddia ettiler. Dahası, adı bilinen bir alay iktidar kanadı mensubu, “CHP zihniyetinin ülkeyi manda yönetimine teslim edeceği” iddiasını öne sürdü. 

Bu ülkeye 500 bin dolayında Suriyeli seçmen ithal edenlerin, Kılıçdaroğlu’nu “ekonomist ithal ediyor” diye suçlaması kaderin garip bir cilvesi olsa gerek.

Bu yaklaşıma bakarsanız Daron Acemoğlu da “yabancı” kadrosu arasında. Bu ülkenin yetiştirdiği değerlerden biri olan Acemoğlu’nun kalbinde bu ülke sevgisinin nasıl olduğunu anlamak için yazdıklarına veya konuşmalarına göz atmalı.

Acemoğlu, dünya ekonomistleri tarafından yakından takip edilen bir kişi. Ekonomist Özgür Demirtaş’ın tabiriyle, “Dünya Ekonomi-Finans Profları üzerindeki etkisi sizin vücudunuzdaki hücre sayısından fazla”

II. ABDÜLHAMİD’İN ERMENİ VE RUM BAKANLARI

Bir de Acemoğlu’nun Ermeni olmasından dolayı Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler var. Acemoğlu’nu eleştirenlerin profillerine baktım. Hemen hepsi de Osmanlı ve II. Abdülhamid hayranı. 

“Abdülhamid Han, cennet mekân” paylaşımlarına sahip olanların Sultan Abdülhamid hakkında bütün bilgileri, troll ordusunun paylaştıklarından aldıkları birkaç cümleden ibaret. 

Kendisi Asala saldırısında yaralanan, Millî Mücadeleye karşı olduğu için 1922’de linç edilerek öldürülen Ali Kemal’in torunu olan Sinan Kuneralp’in yazdığı Son Dönem Osmanlı Erkan ve Ricali 1839-1922 araştırmasının okunmasını öneririm. 

Vereceğim örnekler bile yazıyı çok uzatır, bunun için lütfen linkini verdiğim PDF’e göz atın.. II. Abdülhamid’in 20’den fazla Ermeni ve Rum’a kabinesinde görev verdiği, büyükelçi ve valiler arasında ne kadar Ermeni ve Rum’un olduğu bu çalışmada görülür.

Acemoğlu’nun kökeniyle ilgili konuşmak cahilliğin kendisidir. Cahilliğin iktidar olduğu bir dönemde yaşıyoruz. 

Bundan dolayı da Erdoğan, cehaleti öne çıkaran etkinliklerle kamuoyu karşısına çıkmayı seçiyor. Kılıçdaroğlu’nun vizyon toplantısını açıkladığı gün Şanlıurfa’ya gidip kalitesizliğin sembol ismi olan İbrahim Tatlıses’ten yardım istedi.

Kadın düşmanı ve güç düşkünü olan Tatlıses, davet edildiği kürsüye çıktı ve Erdoğan’a oy istedi. “Cumhurbaşkanı nereye ben oraya” diyen Tatlıses, aslında Erdoğan’ı değil gücü destekledi.

 

Her dönemde iktidarda olandan yana tavır almasıyla bilinen Tatlıses, türkücülük hayatının daha ilk yıllarında kendisini mahkemeye veren Kenan Evren’in elini öptü. Daha sonra iktidarda kim varsa; Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Demirel… Güç sahipleriyle aynı karede yer almak için ayrı bir çaba harcadı.

Kılıçdaroğlu’nu eleştirenlerin bir kısmı da eşi Selvi Hanımın toplantı sırasında uyuyakalması üzerinden yüklendi. 

Selvi Hanım, ev hanımı olmanın ötesinde partide hiçbir görev üstlenmedi ve geri planda kalmayı seçti. Böyle önemli bir günde, hastanedeki tedavisinin bittiği günün ertesinde eşinin yanında olmak istemiş. 

Eşinin uyuklaması üzerinden Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler, Temmuz 2021’de Kurban Bayramı mesajı sırasında Erdoğan’ın ekranda uyukladığını çabuk unutmuşlar gibiydi. Eleştirilen Selvi Kılıçdaroğlu, kocasına destek için gittiği toplantıda uyukluyor, Tek Adam rolündeki Erdoğan ise insanlara mesaj verirken uyukluyor. 

Selvi Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler, Erdoğan’ın uyuklamasına bin bir mazeret bulmaya kalkmışlardı. Memleketin meselelerine yoğun çaba harcadığını, bundan dolayı yorgun düştüğüne insanlara inandırmaya gayret etmişlerdi. 

CEHALETİN İKTİDAR HALİ

Paylaşacağım video, cehaletin iktidar olmasını yansıtma açısından önem taşıyor sanırım. Örgütlü kötülük nasıl olur dense sanırım bu somutlaşmış hali olur. Eğitime ve eğitimli insana düşman tipler, AK Parti’nin geliştirdiği yeni prototip konumunda.

 

Yetiştirilen bu prototipler, Erdoğan’a yeni seçim kazandırır mı, kazandırmaz mı bunu 6 ay içinde göreceğiz. Ama bu tipler, bırakın Türkiye’yi insanlık için tehlikeliler. Bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız bu tipleri seçmen olarak halkın içine salmanız yeterli. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin