Cezaevindeki Muaz bebeğin annesinden mektup: ‘Ses çıkarmasın diye oğlumun gözlerine bakamıyorum’

Hizmet Hareketi soruşturmaları kapsamında iki kez gözaltına alınıp 60 günlük bebeği Muaz ile birlikte tutuklanan Nurhan Erdal Bahadır (38), cezaevinde yaşadıklarını yazdı.

Eşi Levent Bahadır’a gönderdiği mektupta genç anne, cezaevinde bebeğine nasıl baktığını, onu ne şartlar altında büyütmek zorunda kaldığını peyder pey kaleme aldığı 16 sayfalık uzun mektubunda aktardı.

SES ÇIKARMASIN DİYE GÖZLERİNE BAKAMIYORDUM

Bold Medya’dan Sevinç Özarslan’ın yayınladığı mektup şöyle;

“Kuzum benim ilk ses çıkarmaya başladığı aylarda, bir şeyler mırıldanmasın, ses çıkarmasın diye gözlerine bakmıyordum. Şimdi ise bülbül gibi şakıyor. Sabah saat kaçta uyanırsa uyansın, insanlar rahatsız olmasın diye hemen aşağıya yemekhaneye iniyoruz.”

AŞAĞISI ÇOK SOĞUK

“Burası o kadar zor bir yer ki anlatamam. Bir de yanında minicik bir bebek varsa daha da zor. Üst katta yatakhanemiz var. Şahsi ihtiyaçların için alt kata inmen gerekiyor. Bebeğimi alt kata indiremiyorum. Çünkü aşağısı çok soğuk ve Muaz’ı yatırabileceğim bir alan yoktu. Aşağı katta yemekhane, banyo ve tuvalet vardı. Tuvalet ve banyo bir kullanılıyordu. Saatlerce aç kaldığımı biliyorum.”

RANZADAN DÜŞTÜ, AYAĞINA İP BAĞLA DEDİLER

Sadece Muaz değil, cezaevinde düşen, kafasını yarılan başka bebekler de oldu. Cezaevinde çıkan yemekler yetişkinler için bile sorunken bir bebek kuru fasulye ya da patlıcan kızartmasıyla beslenmeye mecbur kalıyor:

“Bebeğime 6. aydan itibaren ek gıda veremedim. Burada Muaz’a verebileceğim uygun gıda yoktu. 7. ayda çiğ sebze ve çorba yapabileceğim bir elektrikli tencere istemek için kurum müdürüyle görüştüm. İzin çıkmadı. Canım bebeğim için çok çabaladım ama olmadı. Hatta emeklemeye başladığı için ranzadan düştü. Ranzanın etrafını çevirmek için file istediğimde hiç hoşlanmadığım bir cevap almıştım. Müdürlerden birisi, “Ayağından iple bağla” dedi. Burada söyleyecek hiçbir sözüm yok!”

7 AYLIK BEBEĞİ KURU FASULYE İLE BESLEDİM

Cezaevlerindeki en önemli sorunlardan biri yemekler ve kişisel ihtiyaçları karşılamanın zorluğu. Bebekli olunca bu sorunlar daha da katlanıyor:

“Muaz’ımız şu anda karavanda hangi yemek gelirse onu yiyor… Sıcak yemek yiyemiyor. Çorba olarak mercimek çorbası geliyor. Bu çorbayı hiç sevmedi. Kuru fasulye, nohut, barbunya, kızarmış patlıcan yemeği… İşte, 7. aydaki bir bebeği bu yemeklerle besliyordum.”

BANYO İÇİN YATAKHANEYE SU TAŞIDIM

“İlk geldiğimizde banyosunu korkumdan 8-9 gün yaptırmadım. Banyo çok soğuktu ve orayı ısıtacak bir cihaz dahi yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Muaz’ı daha önce hiç tek başıma yıkamamıştım. Sonra bir arkadaş beni cesaretlendirdi. Ben kovalarla üst kata (yatakhaneye) su taşıdım. Arkadaş da Muaz’ı çamaşır leğeninde yıkadı. İki ay o arkadaş yıkadı. Bu süre zarfında kovalarla yatakhaneye su taşıyor leğende biriken suları kovayla tekrar aşağıya indiriyordum. Sonrasında belimdeki fıtığın ağrısı artmaya başlayınca koğuştaki arkadaşlardan yardımcı olanlar oldu.”

GÖZÜNDEKİ KAYMA İLERLEDİ

Muaz bebek kalp hastalığı ve göz kayması sorunuyla dünyaya geldi. Annesi zor koşulların yanı sıra oğlunun hastalığıyla da hapiste mücadele etmek zorunda kaldı:

“İçimi sızlatan bir başka durum ise; hatırlıyorsan Muaz’ a daha evvel takılması gereken gözlükler burada dört aylık iken verildi. Muaz’ın sağ ve sol gözünde kayma ve göz kanallarında ise tıkanıklık var. Kontrol için Mersin Üniversitesi Hastanesine gittik. Doktor, ‘Bebeğinizin gözünde kayma ilerlemiş 2 derece iken 2.5 derece olmuş. Göz kanallarındaki tıkanıklık masajla açılmamış masaja devam edin. Bir yaşından sonra (4 Ekim’de, bir yaşına girecek) masajla açılmamışsa aynı gün girişini yapar ameliyat ederiz’ dedi. Kasım ayına tekrar kontrole gelmemizi söyledi. Gözündeki kayma için de ‘En son ameliyat yaparız. Şimdilik gözlük ile takibini yapacağız’ dedi.

HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin