Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden ‘çıplak arama’ açıklaması

Türkiye’nin gündeminde olan gözaltılar sırasında ve cezaevlerinde ‘çıplak arama işkencesi’ne yönelik tepkiler artınca konuyla ilgili suskunluğunu koruyan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden açıklama geldi.

Genel Müdürlük, binlerce mağduru bulunan uygulama için “Ceza infaz kurumlarında detaylı arama istisnai bir uygulama olup gerek uluslararası örgütlerin kabul ettiği gerekse birçok ülkenin uyguladığı bir tedbir işlemidir. Ülkemizde de mahremiyete ve insan haysiyetine saygı çerçevesinde yerine getirilmektedir.” iddiasında bulundu.

‘Hassa kapı ve fiziki arama yeterliymiş’

Açıklamada, “Genel kurallar çerçevesinde duyarlı kapı ve dedektör aramasından geçirilmektedir. Buna müteakip ilgililerin üstü ve elbisesi fiziki aramaya tabi tutulmaktadır. Genel olarak bu şekilde yapılan aramalar hükümlü ve tutuklunun kuruma kabul edilmesi için yeterlidir” savunması yapıldı. Fakat hem tutuklu ve hükümlüler hem de cezaevine ziyarete gelen yakınlar bu iddiaları yalanlayarak, birçok aramanın çıplak yapıldığını belirtiyor.

CTE Genel Müdürlüğünün internet sitesinden yapılan açıklamada, bazı basın yayın kuruluşlarında yer alan, ceza infaz kurumlarına kabul ve girişlerde tutuklu ve hükümlülere uygulanan aramalarla ilgili iddialar hakkında kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması yapılma ihtiyacı doğduğu belirtildi.

Ceza infaz kurumlarında aramaların, 5275 sayılı Kanun’un 36’ncı maddesi ve Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’in 34’üncü maddesi, yine aynı kanunun 83 ve 116’ncı maddelerine dayanılarak hazırlanan “Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri” hakkında yönetmelikteki hükümler ve Genel Müdürlüğün 12 Haziran 2017 tarihli genel yazısı doğrultusunda yerine getirildiği belirtilen açıklamada, bu kapsamda, “hükümlünün üzerinde kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurum en üst amirinin gerekli görmesi halinde detaylı arama yapıldığı” kaydedildi.

Açıklamada, bunun için şu maddelerin dikkate alındığı ifade edildi:

” – Sıfat ve görevi ne olursa olsun herkes kuruma girişte duyarlı kapıdan geçmek zorundadır. Duyarlı kapı ve dedektörlerin ikaz vermesi ya da şüphe halinde kuruma girmekte ısrarcı olan kişilere elle fiziki arama yapılmaktadır.

– Kuruma kabul edilen hükümlü ve tutuklular, öncelikle genel kurallar çerçevesinde duyarlı kapı ve dedektör aramasından geçirilmektedir. Buna müteakip ilgililerin üstü ve elbisesi fiziki aramaya tabi tutulmaktadır. Genel olarak bu şekilde yapılan aramalar hükümlü ve tutuklunun kuruma kabul edilmesi için yeterlidir.

– Genel arama işlemlerine rağmen ilgilinin kuruma yasak madde veya eşya sokacağına dair makul ve yoğun şüphe varsa detaylı arama uygulaması yapılır.

– Detaylı arama, tutuklu ve hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek ve dışarıdan içerinin görülmeyeceği şekilde, sadece aramalar için tahsis edilmiş bir odada hükümlü ve tutukluyla aynı cinsiyetten iki personel tarafından gerçekleştirilir.

– Arama sırasında önce bedenin üst kısmındaki giysiler çıkarılır, bedenin alt kısmında giysiler üst kısmındaki giysiler giyildikten sonra çıkarılır. Bu işlemler sırasında ilgiliye tek kullanımlık önlük verilir.

– Detaylı arama sırasında bedene dokunulmaması için gerekli özen gösterilir. Öncelikle, tutuklu ve hükümlüden yasak madde veya eşyanın kendisi tarafından çıkartılıp teslim edilmesi istenir. Aksi takdirde, beden çukurları aranması gereken hallerde detaylı arama hekim tarafından yerine getirilir.”

Açıklamada, detaylı aramada esas amacın gerek ilgilinin gerekse diğer tutuklu ve hükümlülerin can, emniyet ve sağlıklarının korunması olduğu, böylece tutuklu ve hükümlülerin korunması yanında kuruma kesici-delici alet, uyuşturucu gibi yasak madde girişlerinin de önüne geçilmesinin sağlandığı belirtildi.

Detaylı aramanın, istisnai bir uygulama olduğu, bu tür durumlarda gereklilik, ölçülülük ve orantılılık ilkelerinin esas alındığı öne sürüldüğü açıklamada, “Mevzuatta ‘çıplak arama’ olarak belirtilen uygulama, detaylı olarak yapılan bir arama türü olup, hükümlü veya tutuklunun tamamen çıplak kalacak şekilde bir arama yapılması söz konusu değildir.” savunması yapıldı.

Açıklamada, Anayasa Mahkemesince 2013/5545 sayılı bireysel başvuruya istinaden verilen 15 Aralık 2015 tarihli karar ile detaylı arama nedeniyle Anayasa’nın 17’nci maddesinin üçüncü fıkrasının (insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele) ihlal edildiğine ilişkin iddiaların “açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğu” sonucuna varıldığına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:

“Söz konusu kararda, tedbirin başvurucuya uygulanış biçiminin, ‘çıplak arama müessesesinin kaçınılmaz unsurların ötesine geçmediği ve başvurucunun aşağılanması ya da küçük düşmesine sebebiyet vermediği’ belirtilmiştir. Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ‘cezaevi güvenliğini sağlamak, suç işlenmesini ya da düzenin bozulmasını engellemek amacıyla çıplak arama yapılmasının uygun ve gerekli olabileceğini’ kabul etmiş, bu işlemin ‘ölçülü ve düzgün bir şekilde yürütülmesi gerektiğini’ ifade etmiştir.

Aynı şekilde, 1957 yılında BM tarafından ‘Mahkumlara Yönelik Muamelede Gözden Geçirilmiş Asgari Standart Kurallar’ olarak isimlendirilen kurallar, 2015 yılı aralık ayı içerisinde BM Genel Kurulunca gözden geçirilerek yeniden düzenlenmiş ve Nelson Mandela Kuralları olarak adlandırılarak kabul edilmiştir. Cezaevlerinin uluslararası standartlarını tayin eden bu kurallar içerisinde de detaylı arama kabul edilmiş, ‘gereklilik, ölçülülük ve mahremiyete saygı’ ilkeleri çerçevesinde yapılabileceği belirtilmiştir.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. “Makul ve kuvvetli suphe” muhtemelen hirsiz, katil ve tecavuzculer icin gecerli degildir…onlar tahliye olup gidiyor zaten…eee akp.ci kadin vekiller!..noldu?..bu rezilligi yapiyorlarmis…nolcak simdi?

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin