Cem Küçük ve Fuat Uğur silah kaçakçısını neden parlatıyor? 

TR724 HABER-ANALİZ | TUNA YILDIZ

Türkiye’de son dönemde at izi it izine karışmış durumda. İktidarın kara dediğine muhalefet ak diyor. Muhalefetin hedefe koyduğu bir kişiyi, başta havuz medyası olmak üzere iktidar cenahı sorgusuz sualsiz savunuyor. Söz konusu şahısların geçmişteki sicilleri bile dikkate alınmadan ‘milli kahraman’ ilan ediliyor. Özellikle A Haber isimli kanalda övülen bu isimler, Gülen Hareketi ile ilgili iftira, yalan ve tezvirat dolu ifadeler kullandığında da ‘ulusal kahraman” olarak kamuoyunda boy göstermeye başlıyor.

Bunun son örneği, Hataylı silah kaçakçısı Serdar Özyurt. Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) yakın iki ‘gazeteci’ Fuat Uğur ve Cem Küçük, Özyurt ile ilgili ardı ardına yazılar kaleme aldı. Önce Fuat Uğur, 19 Nisan’da, “Bir silah fabrikatörünün serüveni; FETÖ batırdı ama yılmadı” başlıklı bir yazı yazdı. Ardından Cem Küçük, yazdığı yazıda Serdar Özyurt’u “Milli kahraman” ilan etti.

Yazıları yazan Fuat Uğur ve Cem Küçük olunca, ‘Bu işin perde arkasında ne var?‘ sorusunu sormak gerekiyor. Sahi kim bu garip ve gizemli Hataylı?

Serdar Özyurt, lise son sınıfa kadar Hatay’da eğitim aldı. Moğolistan’da üniversite okudu. Ardından Gülen Hareketi’ne yakın bazı kişilerle irtibata geçerek, Kırgızistan’da ‘belletmen’ olarak görev yapmak istediğini ifade ediyor. Söz konusu şahıslar da bu talebe olumlu yaklaşarak, kendisini bu ülkeye götürüyor. Özyurt, bir okulda birkaç yıl belletmen olarak görev yapıyor. O dönemde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bir dönem başkanlığını da yaptığı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’yla (TİKA) irtibata geçiyor. 2010’dan itibaren istihbaratla yakın iş birliği içerisine giriyor. Hizmet Hareketi’nin bu ülkede ve çevre ülkelerdeki faaliyetlerini, görevlileri ve etki alanlarıyla ilgili olarak TİKA görevlilerine bilgi aktarıyor. İstihbaratla teması önceden fark edilmiş olmalı ki, belletmenlik görevinden alınıyor. Bir daha da iletişim kurulmuyor. Havuz medyasının dediği gibi ‘çok parlak, akıllı, zeki ve iletişim yönü kuvvetli” olduğu için naylon bir şirket kuruyor. Kırgızistan’da bazı çevrelerle iletişime geçerek, Orta Asya ülkelerine silah satmaya çalışıyor. Ancak yaptığı birkaç usulsüzlük onu, ‘terörün finansmanı” soruşturmasına dahil ediyor. Hesabına yatan paralar bloke ediliyor.

Şimdi asıl soru şu; Bunlar açık kaynaklarda olan bilgiler. Tamam da durup dururken eniştem beni neden öptü? Ortada fol yok, yumurta yokken MİT’in iki önemli kalemi silah tüccarı ve dolandırıcı bir kişinin pazarlamasını neden yapar? İşin aslında püf noktası burada.

Serdar Özyurt, Necip Hablemitoğlu’nun katil zanlılarından Özel Harp Dairesi eski personeli emekli Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır’ın eski ortağı. Bozkır, ifadesinde Serdar Özyurt ile ilgili de bazı bilgiler verdiği herkesin malumu. Özellikle 2014 yılında yakalanan MİT’e ait silah yüklü TIR’ların Suriye’ye geçmesinde Bozkır ile Özyurt’un etkinliği büyük. Bozkır ve Özyurt, o dönemde silah kaçakçılığını resmi olarak yapmak üzere bir şirket kuruyor. Balkan ülkelerinden getirilen ve finansmanı Arap sermayedarlarından sağlanan kaçak silahlar da TIR’larla Suriye’ye geçiriliyor. Türkiye’deki bazı gruplar milyar dolar kazanırken, bir yandan da Suriye’deki ateşe benzin dökülüyordu. Ancak 2014’te Bozkır’ın jandarmaya yakalanmasıyla bu ortaklık bitti. Bunun üzerine, kurulan şirket Serdar Özyurt tarafından apar topar kapatılıyor. Ardından kendi adına yeni bir şirket kuruyor. Böylece Nuri Bozkır Ukrayna’da yaşarken silah ticareti devam ediyordu.

Hablemitoğlu soruşturmasında eski Yüzbaşı Bozkır ifade verdikçe çevresini ateşe atmaya devam ediyor. Anlaşılan Bozkır elindeki kozları bir anda kullanmıyor. Zamanı geldikçe taşları eteğinden döküyor. Nuri Bozkır, Serdar Özyurt’la birlikte Suriye’ye gönderdiği silahlar başta olmak üzere onunla Türkiye’de çevirdiği yasa dışı işleri de ifşa edip, eski ortağının maskesini düşürecek mi? Cem Küçük ve Fuat Uğur’un güzellemelerine bu açıdan bakmak lazım!

HAYIRSEVER İŞ ADAMI ROLÜYLE KENDİNİ AKLIYOR 

Hatay’da kimse Serdar Özyurt’un kirli ilişkilerini, silah ticaretinden kazandığı ya da çevresine kazandırdığı milyonlarca doları sorgulamıyor. Çünkü Özyurt memleketinde ‘hayırsever’ işadamı rolünü oynuyor. MHP teşkilatıyla iyi bir ilişkisi olduğu bilinen Serdar Özyurt, kendisini şirin göstermek için hiçbir yardım faaliyetini kaçırmıyor. Yakında A Haber’de arkasına Türk bayraklı yeni bir motifle ekrana çıkarsa kimse şaşırmasın.

Serdar Özyurt, Jandarma Komutanı Arif Çetin ile birlikte

Son bir söz… Serdar Özyurt, Hizmet Hareketi’nin yıllarca ekmeğini yemiş bir kişi. Yıllarca Kırgızistan’da belletmenlik yapmış. MİT tarafından kaçırılan Kırgızistan’da Sapat okullarının eski müdürü Orhan İnandı’yı da yakından tanıyor. İnandı aleyhinde, daha sonra yalanlanan şu demeci vermekten geri durmadı: ”Silah ticaretini bırak, sivil işlerle uğraş. Mühimmat fabrikasından vazgeç. Kurumlarımıza 4 milyon lira para yardımı yap. Tüm bunların karşılığında sana kırmızı diplomatik pasaport, vatandaşlık ve devletten özel imtiyaz sağlayacağız.”

Tüm bu iftiraları neden atıyor?

Tek amacı var. Savunma Sanayi Müstaşarlığı’nın (SSM) “şaibeli ve şüpheli” listesinden çıkmak. Ancak SSM bile ona itibar etmiyor. Kurumun kara listesinde olduğu için ihale süreçlerine dahil edilmiyor.

Serdar Özyurt ya tutarsa diye Türkiye’deki moda yöntemle ‘FETÖ’ safsatasına sımsıkı sarılıyor… Defansa gelenlere bakılırsa sıkıntı büyük.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin