Bitmeyen şarkı: ‘Haydi gel, ligimize geri dönelim’

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Barcelona defterini kapatıp, Başakşehir yolunu tutan Arda Turan’ın imza töreninde sarf ettiği şu sözler oldukça dikkat çekici: “Avrupa’ya Başakşehir kulübüyle başarılar kazanarak geri dönmek istiyorum. Benim de hayallerim var.” Barcelona gibi bir dünya kulübünde tutunamayıp, yerel lige dönen bir oyuncu için oldukça iddialı bir söz. Hayallerinin olması güzel ama artık 31 yaşında bir oyuncu için Avrupa’ya dönüş sadece ‘hayal’ olur.

2000’DE KAPI ARDINA KADAR AÇILDI

Türk futbolcusu makus talihini 2000’li yılların başında kırmaya başlamıştı. Daha önce de Avrupa’ya transferler oluyordu. Ancak Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazanmasıyla gözler ilk kez ciddi anlamda Türkiye’ye çevrildi. UEFA Kupası’nı kaldıran Galatasaray kadrosundan Hakan Şükür, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Arif Erdem ve Ümit Davala, Avrupa yolunu tuttular. 1995’te kısa süreli bir Torino macerası yaşayan Hakan Şükür, 2000’de İnter’e transfer olurken, aynı kulübe Emre ve Okan da gitmişti. Ümit Davala Milan, Arif Erdem Real Sociedad yolunu tutmuştu.

Avrupa’ya gidip de başarısız olanların listesi oldukça uzun. Yukarıdaki isimlerden Emre Belözoğlu ve kısmen Hakan Şükür tutunurken, Okan, Arif ve Ümit Davala kısa süre sonra yeniden Türkiye’ye dönmüştü. Bu isimlere ilave olarak Hakan Ünsal (Blackburn Rowers), Fatih Akyel (Mallarco), Rüştü Reçber (Barcelona), Bülent Akın (Bolton), Oktay Derelioğlu (Las Palmas) gibi isimlerin yurtdışı çıkışları hep kısa süreli oldu. Nihat Kahveci, Tugay Kerimoğlu ve Gökdeniz Karadeniz gurbette başarılı olan nadir oyuncularımızdan. Bu isimlere Arda Turan’ın Atletico Madrid yıllarını eklemek gerekiyor.

SEBEP ‘DUYGUSAL’

Türk futbolcular ya duygusal sebeplerden ya da alt yapı eksikliğinden Avrupa’da tutunamadı. Duygusallığı sadece Türkiye hasreti olarak görmek doğru değil. Asıl duygusallık, Türkiye’de şampiyonluğa oynadıkları takımlardan Avrupa’nın sıradan ekiplerine gittikleri düşünmelerinden kaynaklandı. Türkiye’de şampiyonluk ve kupa kaldırmaya alışmış bu isimler, hedefi olmayan takımlara gidince ciddi bocalıyorlar. Bu takımları bir atlama taşı olarak kullanmak yerine, ‘yerini yadırgayan’ oyuncu ruh haline bürünüyorlar. Keza gittikleri kulüpte Türkiye’den daha az kazanmaları da ciddi bir etken oluyor. Türkiye’de milyonlar kazanıp, sözleşmede yapılan uyanıklıklardan dolayı cüzi miktar vergi öderken, Avrupa’da kazandıklarının büyük bölümünü vergi olarak ödemek durumunda kalıyorlar. Küçük takıma gittim duygusallığına, diğer duygusal sebep olan para da eklenince hemen ‘Hadi gel köyümüze (ligimize) geri dönelim’ türküsü söylenmeye başlanıyor.

TÜRKİYE’DE FUTBOL ÖĞRENİLMİYOR

Türk futbolu alt yapı eksikliğini hala çözmüş değil. Alt yapıyı sadece kulüplerin genç takımları olarak görmek eksik olur. Futbola merhaba diyen çocukların doğru bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Futbolun alfabesini doğru öğrenmeden, daha çocuk yaşta kendilerini yıldız olarak görmeye başlayanların hayalleri hep yarım kalıyor. Anadolu’dan İstanbul kulüplerine gelip de sönen yıldızların hüsranını 3 büyüklerden Avrupa’ya gidenler yaşıyor. Türkiye’de çok çalışmadan isimlerinden dolayı forma bulmaya alışmış bu isimler, Avrupa kulüplerinin sert ve disiplinli antrenman programlarına uyumda sıkıntı yaşıyor. İsme değil performansa bakıyorlar. Arda Turan, Atletico Madrid’e transfer olduğu yıllarda verdiği röportajda ‘Futbolu İspanya’da öğrendim’ demişti. Düşünün Galatasaray gibi Türkiye’nin en başarılı kulübünden gidiyorsunuz ve ‘Futbolu İspanya’da öğrendim’ cümlesini kuruyorsunuz. Sonradan öğrenilen futbolla ise ancak bu kadar oluyor.

ROL MODELİN KAYBI

Arda Turan bir rol modeldi. Galatasaray’dan Atletico Madrid’e oradan Barcelona’ya uzanmıştı. Barcelona tercihi yanlıştı ama Arda, Katalan kulübünde tutunmak için tüm enerjisini sarf etmedi. Magazin malzemesi olmaktan futbola vakit ayıramadı! Barcelona antrenmanlarına geç gelen 3 oyuncudan biriydi. Messi, Iniesta Suarez, Neymar gibi yıldızların yanına adını yazdırıp, tutunmak yerine kolayı seçti. Arda Turan’ın bu dönüşü bir başarısızlık hikayesidir. Bu saatten sonra Avrupa sadece hayallerde yaşar. Arda sadece kendisine zarar vermedi, Avrupa hayali kuran gençlere de ümitsizlik aşıladı. Geriye elimizde Cenk Tosun ve Cengiz Ünder kaldı. Bu isimler de hüsran yaşatırsa Avrupa kapısını açmak daha zor olur.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin