Binlerce Tayyipçik var

YORUM | LEVENT KENEZ 

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kayyım rektörün 1,5 milyona kiraladığı arabasını protesto etmek için kartondan mini maket Mercedes’ini rektörlüğün önüne çeken öğrenciye disiplin cezası vermişler.

“Yüksek öğretim kurumunda insanların şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü ve yazılı eylemlerde bulunmak” suçundan. Nasıl bir haysiyetse artık… Birinin on binlerce “şahsıma hakaret davası” açtığı yerde sıradan bir olay.

Cezanın ne olduğu da bulmaca gibi… “Bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma” aldın deniliyor. Hangisi şimdi bir hafta mı, bir ay mı? Meğer öğrenci daha önce de uyarı cezası aldığı için cezasında indirime gidilmeyecekmiş. Yani ceza bir ay. Bunu öyle açık açık yaz. O da yok. Ama aferin öğrenciye demek rahat durmuyor.

“Böyle bir şeye ceza mı verilir?” demeyin bundan sonrası daha komik.

Öğrenciye yapılan tebligat sosyal medyaya düşünce rektör yardımcısı açıklama yapıyor. Hiçbirinin isminin önemi olmadığı için sıfatlarını söyleyip geçiyorum:

“Sosyal medyada ortaya atılan, öğrencimize rektörlük tarafından bir aylık uzaklaştırma verilmesi hakkındaki iddia gerçeği yansıtmamakta olup, kasıtlı olarak yanıltıcıdır.”

Rektör yardımcısının Türkçesi ile ilgilenmeye vakit yok. Böyle karmaşık, anlaşılmaz yazınca daha resmî oluyor. Bu da yeni âdet, saçma bir şeyler yazayım nereye giderse laf.

Cezada imzası olan dekanın sayfasına bakıyorsunuz bir yalanlama yok.

Rektör yardımcısı tweetin altına bir tweet daha ekliyor:

“Soruşturmaların gizliliği açısından detay verilememekle birlikte 2 öğrencimiz hakkında dekanlıkları tarafından soruşturma yürütüldüğü ve çıkan kararların iddiayla ilgisi olmadığı bilgisini paylaşmak isteriz.”

Vay vay gizli soruşturma ya da soruşturmanın gizliliği… Üniversite değil sulh ceza hâkimliği mübarek.

Peki ortalıkta dolaşan belge nedir? Gerçekse bunca mugalata neden? Yalansa, sosyal medyada dolaşan belge sahtedir de bitsin gitsin tartışma. Yok, çok gizli bir soruşturma yürüyormuş.

Doların 17,20 olduğu bir yerde çok para değil de doların 17,20 olduğu için açlık çekilen yerde büyük şerefsizlik.

Olayı ezkaza Tayyip duysa rektöre “Hala atmadın mı o edepsizi!” diye telefon eder.

Her yerde bu küçük Tayyipçikler. En alttan en üste kadar besin zinciri. Kimsenin kimseye dürüstlük kasamayacağı kadar herkesin eli kirli olmalı. Hem dururken susması için hem de giderken ciyaklamasın diye.

En kıytırık şube müdürünün, okul müdürünün, kaymakamın odası tefrişattan geçer. Çok da büyük zevksizlik göze çarpar. Ya Bağcılar’da bir düğün salonunun gelin odası ya da nargile kafe şark köşesidir genelde odalar. Sonradan görmenin bir estetik anlayışı olmaz zaten.

Bir de yeni âdet, panelvan tipli lüks makam arabaları çıktı. İçi neon ışıklı, yatan koltuklar. Artık ne amaçla kullanılıyorsa. En son Kemalistlerin eli kanlı akîl adamı Sedat Peker’in ‘pezevenk’ dediği adam paylaşmıştı aracını.

Devrin Diyanet Başkanı aracı ile ilgili tartışmalardan sonra “İade edeceğim” deyince Tayyip’ten okkalı bir fırça yemişti biliyorsunuz.

Hep büyük hırsızlar akla geliyor halbuki bu suç ortaklığının üye sayısı çok fazla. Herkes “Bu adam yarın gider biz de gideriz haliyle” deyip küpü sonuna kadar doldurma peşinde.  Şimdi herkes altın vuruş kovalıyor. Gittiklerinde enkaz bile kalmayacak.

Gücü seven halk için hep böyleydi de bu kadar vahşilerine denk gelmemiştik.

Bizim ülkemizde mütevazılık, nezaket hep ters teper. Seni kâle almazlar. Zayıflık olarak görülür. Makamınla, aracınla ezmen lazım. Hepsi Tayyip yanında köpek gibi hazır olda. Tayyip mekanı terk ettiğinde herkes küçük Tayyipçik. Harcanan paranın senin eşek gibi bir ay çalışıp kazandığın parayla verdiğin vergiler olduğu hiç aklına gelmez. Çalıyorlar da neyi çalıyorlar. Devletin hazinesi muallak, soyut kavram. Çalınan aslında cebindeki para.

Ne acı. Seçimler ile ilgili yorumlarda ekonomi felaket olduğu için Tayyip’in bir kez daha seçilemeyeceği söyleniyor. Ülkede yaşanan onca zulmün, giden canların benzin fiyatı kadar önemi olmadı.

Aynı gün Hacettepe’de bir yurt kahvaltısının fotoğrafı düştü. Ağaç kökünün bir tık üstü.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. “Ülkede yaşanan onca zulmün, giden canların benzin fiyatı kadar önemi olmadı.”… önemi olmadigi gibi ülkenin yarisinin da yasanan onca zulumden hala haberi olmadigini dusunuyorum. Malum Televizyon kanallari ve ana akim kagit parcalarini takip edenlerin olan bitenin %90’indan bihaber olmasi acinasi ya da aglanasi bir durum degil de nedir? Sosyal medya kullanicilari gencler bile habersiz…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin