HDP Kocaeli Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, ‘cadı avı’ mağduru beşiz bebekleri olan bir kadının feryadını gündeme taşıdı. Eşi tutuklandığı için bazısı kronik hastalığa sahip 6 çocuğu ve kendi rahatsızlıkları ile başbaşa kalan kadının mektubunu paylaşan Gergerlioğlu, adalet çağrısı yaptı: “Hakimlerin insani kararlar vermesi lazım. Böylesine çile çeken bir kadının eşine, hakimin umursamadan ‘tutukluluğa devam’ kararı vermesi insanlığın kabul edebileceği hadiseler değil” dedi.
Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında yine cezaevlerinde yaşanan hukuksuzlukları ve bunların sebep olduğu insani dramları anlattı. Malatya Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdulkadir Arslan’ın eşinden gelen mektubu aktaran Gergerlioğlu şöyle konuştu:
6 çocuğu var, maddi manevi zor durumda
“Beşiz çocukları olan bir hanımdan gelen mektubu gündem etmek istiyorum. Bir de 8 yaşında çocuğu var, toplam 6 tane. Bu kadın, maddi manevi çok büyük zorlukla yaşıyor. Onun dramını burada mutlak surette gündem etmek zorundayım.
Eşi Abdulkadir Arslan, Malatya Cezaevi’nde tutuklu. Kendisi tutuksuz yargılanıyor. Beşizlerden bir tanesi hidrosefali hastası, şant ameliyatı geçirmiş. Yüzde 80 işitme kaybı var ve şimdi de gözünden ameliyat olması gerekiyor.
6 çocuğu var, 5’i 2,5 yaşında. Düşünün 5 çocuk aynı anda ağlamaya başladığında bir anne ne yapabilir? Hidrosefali hastası olan çocuğun düzenli beyin cerrahisi bölümünde kontrolleri yapılması lazım. İşitme kaybından dolayı da haftada 2 gün rehabilitasyon merkezine gitmesi gerekiyor.
Eşi Abdulkadir Arslan Malatya cezaevinde tutuklu ,Beşizlerden bir tanesi hidrosefali işitme kaybı %80 ve şimdi de gözünden ameliyat olması gerekiyor 6 çocuğu var 5 i 2.5 yaşında düşünün 5 çocuk aynı anda ağlamaya başladığında bir anne ne yapabilir. pic.twitter.com/Wr0mHa7HsB
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) May 1, 2019
Hakimlerin insani karar vermesi lazım
Çocuklar prematüre oldukları için sık sık hastalanıyor. Maalesef böyle olur. Eşi olmadığı için tek başına çok zorlanıyor. Kendisinin de sağlık sorunları var; ellerde sinir sıkışması, belde fıtık. Ağır kaldıramıyor, yanında kimse yok, tek bakmak zorunda. Maddi ve manevi olarak çok yıpranıyor.
Eşi yanında olsa en azından bu işlerde yardımcı olur. Eşinin tutuksuz yargılanmasını istiyor.
Zor ve sıkıntılı durumda olan bir kadın. Mutlak surette bunlarda hakimlerin insani kararlar vermesi lazım. Böylesine çile çeken bir kadının eşine hakimin hiç umursamadan ‘tutukluluğa devam’ kararı vermesi insanlığın kabul edebileceği dadiseler değil.”
